Aşut: “Şer Cephesinin Amacı Umutlarımızı Yok Etmektir”

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, şer cephesinin amacının, terör saldırılarıyla insanların umutlarını...

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, şer cephesinin amacının, terör saldırılarıyla insanların umutlarını yok etmek olduğunu belirterek, "Acılarımızı unutmadan, umudumuzu korumak ve yeşertmek zorundayız. Terörün gerçek gündemimizi unutturmasına izin vermeyeceğiz. Onların dayattığı değil, kendi yarattığımız dünyada yaşayacağız" dedi.

MTSO Başkanı Aşut, Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, 2016 yılını değerlendirerek, 2017 planlarını anlattı. Konuşmasına, İstanbul'da yılbaşı gecesi düzenlenen terör saldırısı ile başlayan Aşut, saldırıyı "hain ve insanlık dışı terör eylemi" olarak tanımladı. Saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınları ve Türk milletine de başsağlığı dileyen Aşut, bu saldırılar sonucunda her yeri bir umutsuzluk kapladığına işaret etti.

"Şer cephesinin amacı aslında umutlarımızı yok etmektir"

"Ardı ardına gelen böylesi terör olayları gerçekten yaşattığı acıyla güne umutla başlama ve geleceğe umutla bakma duygumuzu yok ediyor" diyen Aşut, ancak, çocukların geleceğini, aileleri, 78 milyon Türk milletini, 35 milyon gencin hayallerini ve geleceğini, devletin bekasını düşününce; yaşanan bu acıların bir sorumluluk ve görev duygusuna dönüştüğünü vurguladı. Aşut, "İşte o zaman şunu anlıyoruz; bu şer cephesinin amacı aslında umutlarımızı yok etmektir. Bundan dolayı, acılarımızı unutmadan, umudumuzu korumak ve yeşertmek zorundayız. Bu, tüm şehitlerimize, terör olaylarında hayatını yitiren vatandaşlarımıza borcumuzdur. Kaçma, bırakma, pes etme lüksümüz yoktur. Biz Mersin Ticaret ve Sanayi Odası olarak, Mersin iş dünyası olarak, terörün gerçek gündemimizi unutturmasına izin vermeyeceğiz. Ülkemizin iş ve aş, üretim ve ihracat sorunlarına, bunların çözümlerine daha çok odaklanacağız. Kentin ne ekonomisini ne eğitimini ne de kültür sanat gelişimini es geçmeyeceğiz. Toplumun hayattan kopmasına ve terör gündemli sanal bir dünyada yaşamasına izin vermeyeceğiz.

Biz daha çok ürettikçe, insanımız daha çok iş ve aş buldukça, eğitim, sağlık, sanat, bilim her alanda herkes kendi işine dört elle sarıldıkça, yani Türkiye her şeye rağmen büyüdükçe göreceksiniz ki, bu şer cephesinin etkisi kalmayacaktır. Bundan dolayı MTSO olarak ülkemizin karşı karşıya kaldığı her musibet karşısında devletimizin yanındayız, omuz omuzayız. Mersin, bölgesinin ve ülkesinin zenginliği, huzuru olmaya, katma değer yaratan bir kent olmaya devam edecektir. Onların dayattığı değil, kendi yarattığımız dünyada yaşayacağız. Teröre karşı verilecek en güzel cevap budur" diye konuştu.

"Selde zarar gören firmalarımız, hasar tespiti için odamıza dilekçeyle başvurabilirler"

Mersin'de 29 Aralık 2016 tarihinde meydana gelen sel felaketine de değinen Aşut, Mersin'in ciddi bir sel felaketi atlattığını ifade eden Aşut, selde hayatını kaybeden vatandaşların üzüntüsünü yaşadıklarını vurgulayarak, hepsine Allah'tan rahmet diledi. Sel felaketinde özellikle tarım alanında ciddi zararlar olduğunu, esnaf ve tüm sektörlerde üretim yerlerinde ciddi sorunlar yaşandığını aktaran Aşut, Mersinlilere geçmiş olsun dileklerini iletti. Hükümetin, özellikle Kalkınma Bakanı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan'ın anında olaya el atmalarının çok önemli olduğunu belirten Aşut, "MTSO olarak ilgili Bakanlıklarla yakın temas halindeyiz ve tüm bilgileri kendileri ile paylaşıyoruz. Yaşadığımız sel felaketi sonrasında işyerleri hasar gören üyelerimizin, görevlendirdiğimiz eksperlerimiz ve bilirkişilerimizce hasar tespitini yapıyoruz. Hazırladığımız raporlarla firmalarımız maruz kaldıkları hasarın miktarını kamu kurumlarına ibra edebiliyorlar. Biz firmalarımızın hasar tespitlerini yapıyoruz, ancak firmalarımızın itfaiyeden de maruz kaldıkları su baskınıyla ilgili rapor tutturmaları ellerini güçlendirecektir. Firmalarımız, maruz kaldıkları hasarın tespiti için Odamız Genel Sekreterliğine veya Sanayi Servisine doğrudan bir dilekçeyle başvurabilirler. Biz hemen bir eksper heyeti görevlendiriyoruz" ifadelerini kullandı.

"Çukurova Havalimanı, Mersin ve bölgesinin gelişmesinin dönüm noktalarından biri olacaktır"

Bu olumsuzlukların dışında güzel şeyler de yaşandığına vurgu yapan Aşut, Çukurova Uluslararası Bölgesel Havalimanı'nın alt yapı ihale sözleşmesinin imzalandığını anımsattı. Aşut, "2018 sonunda inşallah bu uzun hikayenin sonuna gelinecek ve her anlamda Mersin ve bölgesinin gelişmesinin dönüm noktalarından biri olacaktır" şeklinde konuştu.

Oda olarak 2016 yılındaki çalışmalarını ve 2017 hedeflerini de anlatan Aşut, başta turunçgiller olmak üzere yaş meyve ve sebze sektörüne yönelik bir Ar-Ge ve Eğitim Merkezi kurulması çalışması yürütüldüğünü, bu projenin sadece Mersin ve bölgesi için değil Türkiye için önemli bir proje olduğunun altını çizdi. Bu konuda Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA)ile güdümlü bir proje hazırlandığı bilgisini veren Aşut, MTSO'nun da projenin paydaşları arasında yer aldığını söyledi. Aşut, proje ile turunçgiller başta olmak üzere bahçe bitkileri sektöründe yürütülecek olan araştırma, geliştirme ve eğitim çalışmaları yoluyla ürün kayıplarının azaltılması, ürünlerin kalite ve katma değerinin artırılması, insan sağlığının korunması ve milli ekonomiye katkının arttırılmasının hedeflendiğini kaydetti.

Mersin Valiliği koordinasyonunda yürütülen Mersin Tarım Gıda Teknoparkı kurulması projesinin de paydaşı olduklarını dile getiren Aşut, önümüzdeki günlerde Mersin Valisi Özdemir Çakacak başkanlığında yapılacak açıklamayla şirketin yapısı ve sermayedar olarak bulunacak kurumların paylaşılacağını ifade etti.

"Kimya Vadisi Projesi, cari açığın kapanmasına önemli katkılar sağlayacak"

ÇKA güdümlü projelerinden birinin de Kimya Vadisi Projesi olduğunu belirten Aşut, şöyle devam etti: "Türkiye'nin ithal ettiği kimyasal ürünlerin yurtiçinde üretilmesine yönelik araştırma ve fizibilite raporu hazırlanması, prototip üretim tesisi yapıp cari açığı kapatmak üzere yatırımcıların kullanımına sunulacak bir proje. Çünkü ihracatımız maalesef ithalata dayalı ilerliyor. Kimya sektörü de ithal ettiğimiz önemli hammaddeler arasında yer alıyor. Bu alanda yapılacak bir çalışma cari açığın kapanmasına önemli katkılar sağlayacaktır. TR 62 ve Doğu Akdeniz'i de kapsayan önemli bir proje. Mersin, Adana, İskenderun, Osmaniye'yi içine alan önemli bir proje."

Ticari Bilgi ve İstihbarat Merkezi'nin Kasım ayı itibariyle tam anlamıyla hizmet vermeye başladığını belirten Aşut, bu projenin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne (TOBB) örnek olduğunu, şimdiye kadar 70'in üzerinde firmayı birebir ziyaret ederek bilgilendirme yaptıklarını anlattı. Mersin'in dışında Gaziantep, Konya, Antalya, İstanbul ve Erzurum'dan firmalara "www.tibim.org" online uygulama modülü üzerinden hizmet sağlandığını dile getiren Aşut, kısa sürede tüm Türkiye'ye hizmet verir hale geldiklerinin altını çizerek, "İhracatçılarımız deneme yanılma yoluyla hem zaman hem de para kaybetsin istemiyoruz. Hedefimiz, nokta atışı ihracat gerçekleştirmeleri" diye konuştu.

"Serbest Bölge'nin genişlemesi için çalışmalarımız sürüyor"

Toplantıda yatırımlarla ilgili bilgiler de veren Aşut, Silifke ilçesine bağlı Taşucu'ndaki SEKA Limanı'nın özelleştirilmesi sürecini takip ettiklerini kaydetti. Mersin Serbest Bölgesi'nin genişlemesi için yürütmekte oldukları yasal süreci geri dönmeden sonuçlandırıp, Serbest Bölgenin genişlemesini sağlayacaklarını vurgulayan Aşut, şunları söyledi: "Bakanlıkta 1/100.000 Ölçekli Planın onaylanmasını bekliyoruz. Planın onaylanmasının ardından önerdiğimiz yerlerde yeni OSB yatırımlarının yapılması yönünde girişimlerimiz devam edecek. İmar planlarında ve 1/100.000'liklerde ticari cazibe merkezi oluşturulması taleplerimiz vardı. Mobilyacılar, beyaz eşyacılar sitesi gibi ticari merkezlerinin oluşturulması gerekiyordu. Bunlarla ilgili biz 1/100.000 planda sektörel ticari alanları işaretlemiştik. Amacımız başarı hikayeleri yazabilmek."

"2017 zor bir yıl olacak"

Toplantıda, gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Aşut, ihracattaki düşüş, terör olayları ve Türkiy'nin bölgesinde yaşanan savaşların ekonomiye etkilerine yönelik bir soruya şu yanıtı verdi: "İhracatımızı küçük bir düşüşle koruduk diyebiliriz. Esas düşüş bir önceki yıldı. Zor bir yıl önümüzdeki yıl. Türkiye için de zor Mersin için de çok zor. Mersin, dış ticarete bağlı bir kent olduğu için daha da zorlaştı ama biz bir ve bütün olursak, eksiklerimizi belli yerlerde söyleyip o eksikleri düzelttiğimiz sürece, toplum huzurunda güçlü mesajlar vermeye başlarsak Mersin olarak da Türkiye olarak da farklı yerlere gidebiliriz. Daha çok çalışmalı ve mücadele etmeliyiz. 2017 çok zor bir yıl. Birçok şeyin değiştiği, döviz hareketlerinin çok olabileceği bir yıl. Amerika'nın kendisine yaptığı Merkez Bankası hareketleriyle dünyayı istediği gibi yönetebiliyor. Niye önlem almadınız denirse önlem alacak zamanımız yoktu, çünkü biz özel sektör olarak borçluyduk. Bizim borçlandığımız dönemde bu kadar ateş çemberi yoktu. Çember giderek genişliyor ve bizi de içine çekmeye çalışıyorlar. İhracatı biraz artırırsak çok farklı değişimler yaşanır."

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.