Atso Başkanı Davut Çetin’:

Antalya'nın üç önemli sektörü olan tarımda, turizmde ve konut sektöründe aşırı büyümeden kaçınılması gerektiğini belirten ATSO Başkanı Davut...

Antalya'nın üç önemli sektörü olan tarımda, turizmde ve konut sektöründe aşırı büyümeden kaçınılması gerektiğini belirten ATSO Başkanı Davut Çetin, "Artık aynı ürünlerde arzı artırmaya son vermeli, yenilik ve markalaşmayı temel koşul olarak benimsemeliyiz. Aksi halde sürümden kazanmaya kalkmak Antalya gibi bir ilin nisbi olarak fakirleşmesine yol açmaktadır. Yüksek katma değerli tarım ürünü, turizm ürünü ve konut üretimi aynı zamanda yüksek gelirli göçü teşvik ederek Antalya'da refah artışı sağlayacaktır" dedi.

TUİK tarafından açıklanan yeni ulusal gelir verilerine göre 2004-2014 döneminde Türkiye'de kişi başına gelirin yüzde 210 oranında artarak 8.536 TL'den 26.489 TL'ye yükselmesi, bu dönemde en yüksek artışın gerçekleştiği il yüzde 308 ile Siirt olurken, en düşük gelir artışı yüzde 154 oranıyla Antalya'da gerçekleşmiş olmasını değerlendiren ATSO Başkan Davut Çetin, markalaşmaya dikkat çekti.

İstanbul'un bu dönemde yüzde 197 oranında artışla kişi başına gelirde 43.645 TL ile birinci sıradaki yerini korurken, Antalya'da kişi başı gelirin 11.695 TL'den 29.693 TL'ye yükseldiğini hatırlatan Çetin, Antalya'nın, kişi başına gelirde 2004 yılında İstanbul, Ankara, Kocaeli, Tekirdağ'dan sonra beşinci sıradayken , 2014 yılında Bilecik, İzmir, Bolu ve Bursa'nın da gerisine düşerek dokuzuncu sıraya gerilediğini kaydetti.

Antalya'nın cari fiyatlar üzerinden ölçülen toplam gayri safi yurtiçi hasılası 2004 yılında 18 milyar TL iken, 2014 yılında 65 milyar TL'ye çıktığını, bu dönemde Türkiye GSYH'sı yüzde 54 oranında artarken, en yüksek artışı Siirt, Yalova, Osmaniye, Kocaeli yüzde 350-360 oranlarla gerçekleştirdiğini ifade eden Çetin , aynı dönemde Antalya GSYH'sının yüzde 247 oranında arttığını, 2004 yılında Antalya GSYH değerinde beşinci il iken, 2014 yılında altıncı sıraya gerilediği bilgisini paylaştı.

"2010 sonrası tarım sektöründeki kayıp Antalya ekonomisinin hızını kesti"

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Antalya ekonomisinin cari fiyatlarla büyüme performansını etkileyen en büyük etkenin, özellikle 2010 yılı sonrasında tarım ürünlerindeki fiyat düşüşleri olduğunu belirterek, "2004-2014 döneminde Türkiye tarımsal üretim değeri yüzde 148 oranında artarken, Antalya'da artış yüzde 115 oranında kalmıştır" dedi.

Antalya'nın tarımsal üretim değeri 2010 yılında 6.5 milyar TL iken, 2014 yılında 4.8 milyar TL'ye indiğini ifade eden Başkan Davut Çetin, "Bu önemli kayıp, Antalya ekonomisinin büyümesini olumsuz etkilerken, tarım sektörünün ekonomideki payının da gerilemesine yol açmıştır. 2004-2014 döneminde Antalya yalnızca hizmetler sektöründe Türkiye ortalamasının üzerinde büyümüştür. Bunun sonucunda söz konusu dönemde tarım sektörü gelirinin Antalya GSYH içindeki payı yüzde 12'den yüzde 7.5'e gerilerken, hizmet sektörü payı yüzde 60'dan yüzde 65'e yükselmiştir. Sanayi, inşaat, madencilik sektörü payları ise yüzde 15'de kalmıştır. Bu verilerde, TUİK'in 2009 yılını temel yıl olarak aldığının, inşaat sektörünün ekonomideki payını yükselttiğinin de dikkate alınması gerekir. Cari fiyatlarla hesaplama reel üretim artışını göstermemektedir. Bu nedenle TUİK'in sabit fiyatlarla sektörel büyümeleri de il düzeyinde açıklaması gereklidir" diye konuştu.

"Gelirdeki düşüş aynı zamanda nüfus artışı ve göçün sonucudur"

2004-2014 döneminde Antalya ekonomisi yüzde 247 büyürken, kişi başı gelirin yüzde 154 oranında arttığını belirten ATSO Başkanı Davut Çetin, "Aradaki fark nüfus artışından kaynaklanmaktadır. Türkiye ekonomisinde GSYH yüzde 260, kişi başına gelir yüzde 210 artarken, Antalya'da farkın oldukça yüksek olması, Antalya'nın kişi başı gelir artışında sonuncu olması iç göç etkisine işaret etmektedir" dedi.

Her fırsatta Antalya'nın üç önemli sektörü; tarımda, turizmde ve konut sektöründe aşırı büyümeden kaçınılması gerektiğini dile getirdiğini ifade eden Başkan Davut Çetin sözlerini şöyle sürdürdü:

"Artık aynı ürünlerde arzı artırmaya son vermeli, yenilik ve markalaşmayı temel koşul olarak benimsemeliyiz. Aksi halde sürümden kazanmaya kalkmak Antalya gibi bir ilin nisbi olarak fakirleşmesine yol açmaktadır. Yüksek katma değerli tarım ürünü, turizm ürünü ve konut üretimi aynı zamanda yüksek gelirli göçü teşvik ederek Antalya'da refah artışı sağlayacaktır. TUİK verilerinin 2014 yılıyla sınırlı kaldığına, 2015 ve 2016 yıllarının maalesef daha olumsuz olduğuna, 2016 yılında reel küçülme ve refah kaybı yaşadığımıza da dikkat çekmek zorundayım. Dolayısıyla, durumun ciddiyetini kavramak, turizm, tarım ve ticaretteki güncel sorunları aştıktan sonra kentimizde konut arzını ve sektörel gelişmeyi planlamak yönünde adımları ele almak zorundayız."

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.