Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Hatay'da "Avrupa'nın çifte standartları karşısında Türkiye ve Azerbaycan'ın dik duruşu" adlı konferansa katıldı.
Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Mustafa Kemal Üniversitesi Göğüs Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Tülin Durgun Yetim tarafından düzenlenen konferansa katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Mustafa Kemal Üniversitesi Göğüs Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Tülin Durgun Yetim, "Ülkemiz ve Ortadoğu Coğrafyasındaki Müslümanlara yapılanlar son zamanlarda artan İslamafobi diye bir şey çıkarttılar, onun sonucu olarak da giderek artan etkilerinden kaynaklanmaktadır. İslamafobi, kelime anlamı olarak İslam korkusu demektir. Ayrıca Müslümanların ve İslam dinine duyulan nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve kin besleme anlamına gelir. Günümüzde artarak yaygınlaşmaktadır. Türkiye her ne kadar İslam karşıtlı yansıtsa da batıda ki kullanımları ise bunun bir adım daha ötesindedir. Bazı çevreler İslam dinine ve bu dine mensupları kendi varlıklarına tehdit ettikleri gerekçesiyle inanılmaz derecede nefret ve kin beslemektedir" dedi.
Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva ise, Emperyalist güçlerin Türk ve İslam devletlerine hiçbir zaman adaletli davranmadığına dikkat çekerek, "Hep standartları çifte idi. Sadece bugün kartları biraz daha açık oynuyorlar. Bu açık kartların oynandığı bir dönemde neler yapmalıyız bunu düşünmeliyiz. Çifte standartları görmemek biraz körlük olur, politik körlük. Azerbaycan adına konuşayım, biz uluslararası örgütlerin üyesiyiz. Birleşmiş Milletlerin, Avrupa Konseyi'nin, Birleşmiş Milletler dışında Avrupa Kurumlarının da üyesiyiz. Azerbaycan topraklarının yüzde yirmisi modern dünyanın gözleri önünde Ermenistan tarafından işgal edildi. Ermenistan bu işgali yaparken bazı güçlerde destek veriyordu. Rusya Silah verirdi, Avrupa'nın bazı yerlerinde de açık olmasa da konferanslar, diasporalar vasıtasıyla desteklerlerdi" dedi.
Paşayeva, Avrupa ülkelerinin terör örgütlerine açıktan destek verdiklerinin de altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
"Avrupa konseyi çeşitli kurumlara yaptırımlar uygulatır. Ama Avrupa Konseyi'nin temel stokunda şu yer alır "Bir üye ülke, diğer üye ülkenin toprağını işgal edemez." Ama Avrupa Konseyi'nin üyesi Ermenistan, Avrupa Konseyi Üyesi Ermenistan'ın topraklarını işgal ediyor. İnsan haklarını savunmak için kurulan örgüt, bir milyon evine dönemeyen göçmenlerin hukukuna gelince ses yok. Gelelim Türkiye'ye, terörle mücadele edelim diyorlar tamam. Biz nerde olursak olsun ister Brüksel'de ister Almanya'da nerde terör olursa ilk önce diyoruz ki biz bu terörü lanetliyoruz terörle mücadele de sizin yanınızdayız. Terör bir insanlık düşmanıdır. Ama terör bize yapılınca maalesef ki ses yok. O terör örgütleriyle mücadele eden Türkiye'nin yanında yok oluyorlar. Ben Avrupa konseyi Parlamenter Meclisi'nde söyledim mücadelede destekleri bir yana, o terör örgütleri desteklerin birçoğunu nerden alır. Aldıkları yerler hepsi açıkça ortadır. Ama ne yapıyorlar, bazıları gizli, bazıları açıkta o terör örgütlerine destek veriyorlar. Mesela Brüksel'in merkezinde PKK terör örgütünün kampları bayraklar buna izin veriyorlar. Nasıl izin verilebilir. Bir terör örgütüne böyle bir destek verilebilir mi. Maalesef ki bu izni veriyorlar. Demek ki biz bu çifte standartları görüyoruz. Yani Türkiye'nin aleyhine algı operasyonları yapmak, diğer ülkede azınlıkların hakları yokmuş. Bütün kiliseleri maşallah Hatay'da da güzel güzel tamir olmuş gelin bizim camilerimiz niye öyle değil. Hiç bunu konuşan yok. Ama bu algı operasyonlarını yaratırlar sonra sizin aleyhinize çevirip üzerinize gelirler. Bunlar değişmeyecek. Olayların çok farkındalar. Çünkü biz büyük bir milletiz ve bu milletin bu coğrafyada güçlenmesini istemeyenler devamlı şekilde bunu yapacaklar. Biz sadece bunu birlikte bozmuşuz. Sevr anlaşmasının içeriğini biliyor musunuz? O Sevr anlaşmasını bizim dedelerimiz neyle bozdu. O Sevr anlaşmasını canımız, kanımızla birliğimiz ile bozduk. Lozan anlaşmasını mutlulukla mı kabul etmişsiz, hayır, acıyla kabul etmişsiz. Çünkü o gerçekliklerin içerisinde en iyi durumumuz oydu, ondan başka yolumuz yoktu. Ona göre biz neyi yapabildik, biz ne zaman birlik beraberlik içerisinde olduk tarihimizde o zaman başardık."
Konuşmaların ardından Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva'ya plaketini AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu verdi. Doç. Dr. Tülin Durgun Yetim'e ise plaketini İzzetin Yılmaz verdi.
Hatıra fotoğraflarının çekilmesinin ardından Paşayeva, kendisinin kaleme aldığı kitapları imzaladı. Paşayeva, konferans öncesinde Yayladağı'nda Mülteci kamplarını gezerek yetkililerden bilgi aldı. Kırıkhan'da ise Beyazıt Bestami Hazretlerini gezdi. Ayrıca Paşayeva, Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan Yavuz ve Belen Belediye Başkanı Adnan Vurucu'dan ilçelerinde bir tane Azerbaycan ve Hocalı isimlerini bir sokağa verilmesini isteyerek onlardan söz aldı. Paşayeva, salona gelenlerin sevgi gösterileri ile karşılaştı.
İHA