Uluslararası Üniversiteler Konseyi Kurucu ve İcra Kurulu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, "Batı toplumları emperyalist uygulamalarıyla bizi inandığımız gibi yaşamaktan uzaklaştırıyor" dedi.
Batı toplumlarının son günlerde Türkiye'ye karşı birleşik saldırılara başladığını belirten Uluslararası Üniversiteler Konseyi Kurucu ve İcra Kurulu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, "Son günlerde Türkiye'ye karşı başlatılan bu yalan ve iftira dolu maksatlı yayın ve söylemler insani tüm algılardan uzak, tutarsız ve çelişkilidir. Türkiye ve tüm Müslüman toplumlarda yıllarca süren emperyalizmin verdiği acılara sabırla katlanan ülkemiz ve Müslüman toplumlar en sonunda kendi yurtlarında efendi gibi yaşamak istediklerini belirtiyorlarsa, bundan ötürü onları kim hangi hadsizlikle eleştirebilir. Söz gelişi Batılılar da yabancı bir eleştiriye ya da saldırıya karşı direndikleri zaman bunun adına "vatanseverlik" derler, öve öve göklere çıkartırlar. Aynı tavır ve söylemi Türkiye'yi yöneten irade gösterince bunun adına alçakça "diktatörlük" tanımlamasını yapar, yabancı düşmanlığı algısını oluştururlar. Avrupalılar her yerde hak, hukuk, hürriyet, medeniyet adına kendi hâkimiyetlerini kabul ettirip başkalarının kendilerinden farklı düşünüp farklı yaşamasına engel olmadılar mı? Olmaya devam ederken, Türkiye'de son 15 yılda her alandaki pozitif büyük değişimleri içlerine sindiremiyorlar. Bu da onların sorunu. Çünkü vatanımızın tek bir efendisi var, o da yüce milletimizdir. Bunu tüm cihana alçak ve hain dış odaklı iç taşeronlarla gerçekleştirme teşebbüsünde bulunan küresel darbecilere kanımızı, canımızı ortaya koyarak gösterdik.15 Temmuz 2016 tarihinde küresel emperyalist uşakların gerçekleştirdiği darbe teşebbüsünde kanı akan Türk milletinin bireylerinden biriyim" dedi.
Yalan, iftira ve entrikalarla dolu tüm kampanyalara rağmen ustaca hazırlanan propagandaların boyutu ne olursa olsun hiçbir emperyalist baskı ve zulme bu yüce milletin boyun eğmeyeceğini kaydeden Azizoğlu, "Batı zulmüne karşı direnebilmek maddi, manevi ve kafalarımızın içini, zihinlerimizi bile tehdit eden saldırılardan korunmak için birlikte yaşama kültürü ve bizi çok uzun yıllardır getirdikleri konum olan inandığımız gibi değil yaşadığımız gibi inanmak kıskacından milletçe kurtulmak için seferberlik düzeyinde mücadele etmeliyiz" dedi.
Batı toplumlarının Türkiye'ye karşı antidemokratik ve insanlık dışı saldırganlıklarını kurban pozları takınarak kamufle etme çabalarının vicdansızlık ve tuhaflık olduğunu belirten Azizoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hiçbir bireyi asla Batılılara veya başka hiçbir dinin ya da ırkın, kültür, değer ve kavramının düşmanı olmaz. İnançları gereği olamaz da. Bizler sadece bizlere kutsal emanetler olan vatanımız, milletimiz, bayrağımız, inançlarımız ile değerler, kavramlar ve kültürlerimizi korumak, asimile olma çaba ve projelerine karşı reaksiyon göstermeliyiz. Bir Müslüman'a yakışır uygar, çağdaş ve medeni tepkimizi gösteriyoruz. Batı emperyalizmine ve Batı'yı savunanların çağ dışı tüm insani değerleri yok sayan ve tüm gezegeni tek kültür, dil ve değerlerle asimile etme çalışmalarına karşı çabamız, aziz vatanımız ve tüm Müslüman toplumların hiçbir din, değer, kavram, kültürün istilasına uğramaması ve asimile olmamasıdır" ifadelerini kullandı.
İHA