İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu'nun "Babaannemin Lügati" isimli kitabı raflardaki yerini aldı.
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, kitabında annesi Hüsniye Kozanoğlu'nun geniş kelime dağarcığını, kendi ağzından günlük hayattaki pratik kullanımlarıyla okuyucuya aktarıyor.
Kitabının çıkış öyküsünü anlatan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, "Bana kalırsa annemin Arapça bilgisi, hukuk eğitiminin ona kazandırdığı ufuk, Adana'nın yöresel tabirleri yanında, kendi keşediciliği ve mizah hissi çalışmaya zenginlik kazandırıyor. Kitap fikri yaklaşık bir sene önce, annemin ölüm yıl dönümünde vicdani bir dürtüyle gündemime girdi. Önce belleğimi zorlayarak kelime listesini çıkarmaya giriştim. Daha sonra neredeyse her kitabın başına gelen bir tıkanma döneminin ardından kitap şekillendi. "Babaanne söyledi oğlu nakletti" tarzı bir çalışma ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, kitabın oluşum süreciyle ilgili şu bilgileri verdi:
"Öncelikle zamanı kısıtlı, genç profesyonellerin, İngilizce "bite size" denilen "bir ısırımlık" kendini geliştirmeye yönelik yayınlara ilgi duyduğunu gözlemledim. Başka biri hazırlasa benim heyecanla edinmek isteyeceğim bir kitap olmasını amaçladım."
Kitabının içeriğiyle de ilgili bilgi veren Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, "Bir dilin ne ölçüde farklı kaynaklardan beslenirse, ne kadar değişik kültürlere ve tarihsel dönemlere uzanabilirse, o ölçüde zenginleşeceğine inanıyorum. Annemin yaşam serüveni Cumhuriyet'in ilk kuşaklarının tüm mensupları gibi çağdaş yaşamı kucaklama çabasıyla doludur. Yaygın Arapça ifadeler kullanmasına karşın, bunların dini referans yüklü olmadığı, Hüsniye Kozanoğlu'nun saltanat ve hilafet özlemlerine hiç mi hiç itibar etmediği kitap incelenince daha açık görülecektir. Kitaptaki kelimeler annemin doğallık içerisinde kullandığı, ben ve kardeşlerimin, bir anlamda bizim kuşağın aşina olduğu ama gençler tarafından fazla bilinmeyen bir hazine. Torunlarının babaannelerini fiziksel anlamda tanıdıklarını, gelgelelim kültürel mirasını sindirmek olanağı bulamadıklarını düşündüm. Örneğin, derslerde dilimin ucuna gelse de, öğrencilerime, hüsnüniyetimden değil de, iyi niyetimden şüphe etmeyin, diyorum" dedi.
"Dijital dünyanın kendine özgü bir terminolojisi var"
Türkçenin dijital dünya karşısındaki değişimini değerlendiren Prof. Dr. Kozanoğlu şunları kaydetti:
"Dijital dünyanın kendine özgü bir terminolojisi var. Oğlum bilgisayar başında "level atlamak', "damage koymak" tarzı bazen anlayamadığım bir lügatle konuşuyor. Annemin kelime dağarcığının 2017'nin teknolojik gereklerine, sorunlarına çare olması elbet mümkün değil. Ne var ki bu objektif gerçeği saptamak, köklerimizden kopmayı da gerektirmiyor."
Kozanoğlu son olarak da kitabından bazı örnekler vererek şunları söyledi:
"Örneğin "mitili atmak', Adana'ya özgü postu sermek anlamında bir deyim. Karsambaç, sıcak yaz günlerinde üzerine tatlı bir şurup serpilerek yenen rendelenmiş buza dayalı ucuz bir tatlı; şimdi benzerine bizim çocuklar "slushy" adı altında bir ton para döküyorlar. "Banadura" domatesin, "balcan" patlıcanın Adana'da yaygın kullanılan Arapçası; ne var ki annemin biraz köylü ağzı bulduğundan olsa gerek, lügatinde bulunmaması nedeniyle yer vermedim. Bu nedenle kitap Adana ağzı tüm ifadeleri içerme iddiası taşımıyor."
İHA