Adana'da 7 yıldır eroin bağımlılığıyla mücadele eden M.B., mahallelerde pazar yeri gibi alenen uyuşturucu satıldığını belirterek, tedavi olmak ve uyuşturucu satıcılarıyla mücadele etmek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım istedi. Çaresiz adam, "Mahallelerde pazar yeri gibi kurulmuş uyuşturucu tezgahları var. Gidip bizzat bunlarla mücadele etme adına gerekirse bu uğurda canımı vereceğim. Emniyete, polise yardımcı olacağım" şeklinde konuştu.
Seyhan ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki kaynak ustası M.B., 7 yıl önce eroine bulaştı. Aile ilişkileri kötü olan genç adam, iddiasına göre çareyi eroinde bularak maddeye daha çok sarıldı. Bu süreçte işsiz kaldı. Eroini bırakmak için bir süre AMATEM'de tedavi gören M.B., 5 yıl önce evlendi.
Eroini bıraktıktan sonra Suriye'deki Türkmendağı'na gidip mücahitlerle birlikte Esad'a karşı savaştığını anlatan M.B., daha sonra Türkiye'ye döndüğünde tekrar eroine başladığını ve bu illetten kurtulamadığını aktardı. Eroin sorununun sadece kendi problemi değil, birçok gencin hayatını söndüren bir madde olduğunu anlatan M.B., bu zehre karşı savaş açmak istediğini belirtti.
"Tedavi olursam Fırat Kalkanı Harekatı'na da katılırım"
Eşi ve kendisi çalışmayan, 3 ayda bir devletten aldıkları 500 lira yardımla geçinmeye çalışan M.B., kent protokolünün yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım istedi.
Zaman zaman şiirler yazarak mesajlar vermeye ve Erdoğan'a mektuplar göndererek yardım istemeye çalışan M.B., tedavi olup iyileşmesi halinde Suriye'deki Fırat Kalkanı Harekatı'na da gönüllü olarak katılmak istediğini söyledi.
Özellikle ailevi problemler yaşayan gençlerin, temini oldukça kolay olan eroinden büyük zararlar gördüğünü bildiren M.B, "Sadece 7 yılda yaklaşık 10 gencin ölümüne şahit oldum. 15-20 tanesini kendi elimle ambulansa bindirip kurtulmalarını sağladım. Bu illet çok kötü bir şey. Sabahları kalktığınızda yoksunluk başlıyor. Eşime karşı asla şiddet uygulamam ama agresifleştiğim için eşim buna çok üzülüyor. Bu gençlerin bu zehirden kurtulacağına emin olduğum birkaç fikrim var ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bunları anlatmak istiyorum" şeklinde konuştu.
"Bugüne kadar düşmüş insan görsem hep yardım ettim"
Aile ilişkilerinin ve sosyal hayatının kötülük derecesine de vurgu yapan M.B, "Bir insanı ağabeyi cinayet işletmeye çalışır mı? Öz ağabeyim çalıştı ve benim yapmadığım cinayeti kendisi işledi ondan sonra da o silahla bizi tehdit etti. Sabıkamda 8-10 tane uyuşturucu kullanmaktan kaydım var. Ben bu kayıtları hak etmiş bir insan değilim. İyi bir insan olmak için bugüne kadar hep düşmüş insan görsem yardım ettim. Kavga edeni ayırdım, kalbime bıçak soktular. Hep iyi insan olmaya çalıştım ama düşen hep ben oldum. Herkes vuruyor, hiç kimse demiyor ki bu insan çaresiz duruma düşmüştür. Herkes diyor ki "ne halin varsa gör, yıkıldığın yerde kal." Bunu ailem de söylüyor. O bağımlıların içinde ben adamım diye gezen birçok insandan daha kaliteli adamlar var ama düşmüşler. Bunu düşürenler de etrafındaki toplum bence. Bu şekilde yaşamak istemiyorum ama yaşadığım ortam ve toplum beni buraya itekledi, bu duruma ben düşmedim" diye konuştu.
"Yüzümde 35 yaşında bir insanın yüzünü görüyor musun?"
Uyuşturucu bağımlılarını kötü niyetli kişilerin de istismar ettiğini vurgulayan M.B., şunları söyledi:
"Bizim kimliğimizi kullanarak kimliğimiz, nüfus kağıdımız üzerinden işlemler yapıyorlar, telefon hattı çıkarıyorlar. Olmayan yarınımızı tamamen berbat ediyorlar. Şu an etrafım borçla çevrili. İnanın 2 gündür yediğimiz sadece eşimle bir ekmek, peynir. Uyuşturucu nedeniyle bıçak kemiğe dayandı artık. Bu uyuşturucuya düşen gençlerin düşme sebeplerini ortadan kaldırmadığımız müddetçe bu gençlere yazık oluyor. Mahallelerde pazar yeri gibi kurulmuş uyuşturucu tezgahları var. Gidip bizzat bunlarla mücadele etme adına gerekirse bu uğurda canımı vereceğim. Emniyete, polise yardımcı olacağım. Artık evimdeki eşyaları satmaya başladım, bunu istemiyorum. 35 yaşında bir insanın yüzünü görüyor musun yüzümde? Bu uyuşturucunun verdiği bir şey."
İHA