Avrupa'daki ülkelerin kendi sorunlarını bir kenara bırakıp Türkiye'ye akıl vermeye çalıştığını söyleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Rusya ile ya da başka ülke ile ilişkilerimizi düzeltmeyi sana mı soracağım? Ben bir tek sana neden bağlı kalacağım? Bağlı kaldığım zaman AB sürecinde tavrınız, iki yüzlülüğünüz, çifte standardınız ortada. Sana nasıl güveneceğim? Bize eşit bir ortak gibi davranmalarını öğrenmeleri gerekir. AB sürecinde tavrınız, iki yüzlülüğünüz, çifte standardınız ortada" dedi.
Referandum çalışmalarını memleketi Antalya'da sürdüren Bakan Çavuşoğlu, Konyaltı Gençlik Derneği ve Spor Kulübü'nün bir otelde düzenlediği toplantısına katıldı. Türkiye'de kardeşliğin ve birliğin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, "Ülkemizin zenginlikleri var bunun kıymetini bilmeliyiz. Konyaaltı'nda sadece Türkiye'den değil, Avrupa'nın her yerinden ve özellikle de Rusların gelip yaşadığı yer. Türkiye, Rusya'nın dostluğuna çok önem veriyor. Varolan sorunları tespit etik ve sorunlarla ilgileniyoruz. Bu ülkede kim yaşıyorsa yaşasın hiçbir tereddütü olmadan, birinci sınıf insan gibi yaşamalıdır. Biz Rusya'dan da diğer ülkelerden de gelen dostlarımızı, bu şehrin bir zenginliği olarak görüyoruz. Konyaaltı gelişiyor, güzelleşiyor. Yatırımlarla zenginleşiyor. Önümüzdeki süreçte büyük projeleri hayata geçirince Konyaaltı daha da cazibe merkezi olacak" diye konuştu.
"Daha fazla Rus turist bekliyoruz"
Antalya'nın hedeflerine emin adımlarla ilerlediğini dile getiren Çavuşoğlu, "Antalya'mıza vaatlerimizi bir bir gerçekleştiriyoruz. Seçim öncesi 500 vaadimiz vardı, 300'den fazlasını gerçekleştirmişiz. Her gün vaatlerimizi gözden geçiriyoruz, hangisini yaptık, hangisini yapamadık. Hedef koyacaksın, kararlı olacaksın, işi yapacaksın. Boş laflarla olmaz. Antalya turizmde merkez oldu, daha iyi olacak. Bu sene Rus dostlarımızı da Antalya'ya bekliyoruz, geçen yıl küçük bir sorunumuz oldu. Ciddi bir sorundu aştık. Dostluk üste çıktı. Dostluk ön plana çıktı. Sorunlar olabilir. Önemli olan bu sorunları karşılıklı sevgi saygı ve güvene dayalı aşabilmek ve bunlardan da ders alabilmektir. Biz inanıyoruz ki Türkiye Rusya ilişkileri bundan sonra daha güçlü olacak. İşbirliğimiz daha da artacak. Daha fazla Rus turisti Türkiye'ye bekliyoruz. Esnaf ziyaretinde gördüm turistleri, geldikleri için çok da mutlular" dedi.
"Suriye'nin toprak bütünlüğü"
Rusya-Türkiye arasındaki işbirliğinin önemini son dönemde tüm dünyanın gördüğünü dile getiren Çavuşoğlu, "Suriye Halep'te insanların kurtarılması, oradaki ateşkesin tüm Suriye'ye yayılması, insani yardımların ulaştırılması, siyasi sürece geçilmesi Türkiye ile Rusya arasındaki güvene dayalı samimi işbirliğini bir sonucudur. Türkiye'yi de Rusya'yı da seven de sevmeyen de bunu kabul etmiştir. Hala sevmez o ayrı bir şey. Ama bu gerçeği görmüştür. Amacımız ateşkes ihlallerinin tamamen önlenmesidir. Biz Suriye'de barış ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü istiyoruz. Yanı başımızdaki soruna duyarsız olamayız. Başka ülkelerin gizli ajandalarına kurban gider, ya da Türkiye'ye barış gelmez" ifadelerine yer verdi.
"Ülke kurumsallaşmalı"
Dünyanın her yerinden Antalya'ya turist geldiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Antalya'nın tarımda, kongrede, turizmde ön plana çıkmasını istiyoruz. Antalya'nın her yerinin ulaşılabilir olması gerekir. Bu kapsamda tünel köprü ve duble yol ve hızlı tren çalışmalarımız devam ediyor. Antalya'nın büyümesi Türkiye'nin ileri gitmesi lazım. Bunun için de istikrar gereklidir. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bunun önemini daha da gördük. Şahıslara ve partilere Türkiye'nin kaderi tek başına bağlanmamalıdır. Sistem güçlü olacak, patron halk olacak, halkın yetki verdiği kişi göreve gelecek ve Türkiye'yi hedeflerine ulaştıracak. Ülkeyi kurumsallaştırıp, kavgaları sonlandırmamız lazım. Kavga olunca krizler oluyor. Faturasını millet ödüyor. Seçimlerin ne zaman olacağını bileceğiz. Her seçim öncesi ülke adeta duruyor" diye konuştu.
"Söz ve karar sahibi halk olmalı"
Koalisyon dönemlerinde ülkenin bir yere gelemediğini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, "Koalisyonları halk kuracak, siyasilere bırakmayacak. Koalisyonları kuracaksa halk seçimle kursun. Demokrasi güçlü olmalıdır, söz ve karar sahibi halk olmalıdır. Demokratik dışı oluşumlar devreye girmemelidir. İnsan hakkı da hukuku da kalmadı. Herkes gücünü yetkisini millet için kullanacak, hizmet için kullanacak. Hükümetin başında kim varsa hesap vermelidir. Şuandaki sistemde cumhurbaşkanı hesap vermez. Yeni sistemde cumhurbaşkanı meclise de hesap verecek, soruşturma da açılacak, başka suçta işlerse yüce divana gönderilecek. Bir güç, diğer gücü ezmeye çalışmayacak. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı elzemdir" dedi.
"AB sana nasıl güveneceğim?"
Avrupa'daki ülkelerin kendi sorunlarını bir kenara bırakıp Türkiye'ye akıl vermeye çalıştığını aktaran Çavuşoğlu, "Türkiye'ye akıl vermeye çalışıyorlar. Acaba bu ülkeyi benden daha mı çok seviyor diye düşünüyorum. Sonra bakıyorum Türk, İslam karşıtı, Türkiye'nin gelişmesini istemiyor, Türkiye'nin bağımsız hareket etmesini istemiyor, Türkiye'nin dış politikada kendisine bağımlı olmasını istiyor. Rusya ile ya da başka ülke ile ilişkilerimizi düzeltmeyi sana mı soracağım? Bölgenin çıkarları için bu önemli. Ben bir tek sana neden bağlı kalacağım? Bağlı kaldığım zaman AB sürecinde tavrınız, iki yüzlülüğünüz, çifte standartınız ortada. Sana nasıl güveneceğim? Sen bana güvenmemek için söyle sebeplerini. Ama benim sana güvenmemem için çok sebep var. 100 tane sayarım. Kendi yaşadıklarımı saysam kitap olur şu 15 senede. Sonra da neden bizim dışımızdaki başka yerlere gidiyorsun. Sen de gidiyorsun, Afrika'ya Dubai'de, Cidde'de varsın, Astana'da varsın. Sen oraya gidince eksen kayması olmuyor da ben gidince neden oluyor. Ben seni sorguluyor muyum? Gülmeye başlıyor. Yani aptal olmadığımızı yüzlerine söylememiz lazım. Bize eşit bir ortak gibi davranmalarını öğrenmeleri gerekir. Bir seçimde sen neden benim içişlerime karışıyorsun. Avrupalılar şöyle bir kendine gelmeleri gerekir. Rusya'nın Türkiye'nin onun bunun patronu olmadıklarını anlamaları lazım" diye konuştu.
İHA