Tohum Sanayiciler ve Üreticiler Alt Birliğinin (TSÜAB) düzenlediği çalıştayda konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Büyükelçi Karlov suikastinin Halep'te daha büyük açmazlara sebep olacağını söyledi.
Tohum Sanayiciler ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) tarafından düzenlenen "Milli Tarımda Tohumculuğun Rolü ve Geleceği" konulu çalıştay Antalya'da düzenlendi. Çalıştaya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, TSÜAB Yönetim Kurulu Başkanı Burhannettin Topsakal, TÜRKTOB Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Gençer, sektör temsilcileri ve davetliler katıldı.
Bu yılki ana teması "Milli Tarımda Tohumculuğun Rolü Ve Geleceği" olan çalıştayda konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, son dönemdeki İstanbul, Kayseri, Ankara, Büyükelçi saldırısı ve dün yaşanan El-Bab olayıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
"Birleşmiş Milletler ne iş yapıyor diye bakıyoruz. Ölüleri saymakla meşguller"
Orta Doğu'da son derece üzücü gelişmeler yaşandığını belirten Bakan Çelik, bölgede küresel hesaplaşmaların olduğunu ve bunun terör örgütü elleriyle yapıldığını kaydetti. Bakan Çelik, "Medeniyetimizin kardeş şehirleri olan Bağdat, Şam ve özellikle Halep ihtişamından geriye ne kaldı diye soracak olursak, hiçbir şey kalmadığı, medeniyetimizin kardeş şehirlerinin perişan edildiği, tarihin tahrif edildiği görüyoruz. İnsani anlamda gençlerin, çocukların, yaşlıların kurtuluşu için bir koridor açalım diye çabalıyoruz. Trajedilerle karşı karşıya bir insanlık süreci yaşıyoruz. Buna karşı çağdaşlıktan dem vuranlar, özgürlükten bahsedenlerin kişi başına milli gelirleri artmış artıyor, ayrıca egoları da gelişiyor. Ama bu ülkelerin insanlık karnelerine baktığınız zaman zayıflarla dolduğunu da müşahade ediyoruz. Küresel barış için kurulan Birleşmiş Milletler ne iş yapıyor diye bakıyoruz. Onlar ölüleri saymakla meşguller, hayatlarını kaybedenlerin çetelesini tutmakla meşguller" dedi.
"Uluslararası kuruluşlar mevcut dünya düzeninin sıkletini kaldıramadı"
Uluslararası kurum ve kuruluşların yeni dünya düzenin şartları altında ezildiğini kaydeden Çelik konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Uluslararası kurum ve kuruluşların mevcut dünya düzeninin bu sıkletini, ağırlığını taşıyamadığını görüyoruz. Çıkarlar üzerine kurulan düzen gitmiyor artık. Mutlak surette değerler üzerine kurulması gerekiyor. Çıkarlar üzerine kuruluyorsa zulmün devam edeceğini göreceğiz. Zaman aşımı kavramı hukukçuların oluşturduğu kavramdır. Toplumlarda değil. Toplumun hafızasındadır. O katliamı, vahşeti unutturmazsınız. Bugün aynı katliamı Halep'te yapıyorsunuz Halebi de unutturmayacaksınız. Bu aziz milletin dışında bu kötü gidişata dur diyecek başka kimsenin sesinin yükselmediğini görüyoruz. Biz sıradan millet değiliz. Biz tarihe şan, şeref vermiş bir milletiz. Allah'ın izniyle bu şerefi geleceğe de taşıyacağız."
El-Bab yorumu
Dün El-Bab'ta 14 şehidin verildiği saldırıyı da değerlendiren Bakan Faruk Çelik, Büyükelçi saldırısının Halep'teki saldırıyla ilişkili olduğunu kaydetti. Çelik, "İstanbul, Kayseri, Ankara ve dün El-Bab'da yaşananlar ve 73 şehit. Bir büyük elçinin katledilmesi ayrıca. Şimdi büyükelçiyi katleden sanık diyor ki "Bu cinayeti Halep için işledim." Halep için işlediğini bağırıyor, çağıyor. Oysa bu cinayetler Halep'in geleceğini daha büyük açmazlara sokan bir tetikçi olduğunu hep beraber şimdi görüyoruz. İşlediği bu cinayet, Halep'i daha büyük açmazlara sokmak için işlenmiş bir cinayet. Bütün bunlar niye oluyor, kendisini ilgilendiren bütün bunlara karşı Türkiye bu işin başında olmasın, öznesi olmasın, 10 yıl önce olduğu gibi masa başında nasıl cetvelle taksimatlar yapmışsak, bugünün ihtiyaçlarına göre yeni taksimatlar yapalım, duymayın görmeyin istiyorlar. Bu mümkün mü? 3.5 milyon mülteciyi Türkiye barındırıyor. Oradaki yaralara ilaç olan Türkiye var. Nasıl uzağında kalacaksınız?" şeklinde konuştu.
"İki aşık sayesinde karnımız doyuyor"
Konuşmasına Türkiye'nin tarımsal alandaki atılımları ve sorunlarıyla devam eden Bakan Çelik, şöyle konuştu:
"Tarımın başlangıcı takdir edersiniz ki tohumdur. Tohum yoksa tarımdan bahsedilemez. İşin başlangıç noktası tarım stratejik bir alan ama tohum, tarım içerisinde stratejik bir alan. Tohum tarımın AR-GE'sidir de diyebiliriz. İnsanoğlunun toprak ve tohum arasındaki sevdası sayesinde bizim karnımız doyuyor. Eğer toprakla tarım arasındaki sevda olmasa insanlığın vay haline. İşte o iki aşık arasında 1milyarlarca insanın hayatı sürüyor"
"Tarımsal ihracatımızı yüzde 60 artırmamız gerekiyor"
Türkiye'nin tarımsal alandaki ihracatçı kimliğinin gün gittikçe attığına dikkat çeken Çelik, "Türkiye 147 milyar TL tarımsal hasılayı gerçekleştirdi. Türkiye, 16.8 milyar dolarlık tarımsal ihracat gerçekleştirdi. Bunlar önemli başarılar. Ama diğer uluslararası kuruluşların yapmış olduğu değerlendirmelerde 2050 yılında tarımsal hasılamızı yüzde 60 daha arttırmamız gerekiyor diyor ise, o zaman daha çok yapmamız gereken işler olduğunu da belirtmek isterim" dedi.
Toprağın suyla buluşması konusunda adımların atılması gerektiğini söyleyen Çelik, "Türkiye'de 8.5 milyon hektar ekonomik anlamda sulanabilir arazi var. Bunun ne kadarını izleyebiliyoruz. 10 hektarını izleyebiliyoruz. 6 milyon hektarın sulandığını söyleyebiliyoruz ama 3 milyonunu izleyebiliyoruz. Bu alanda toprağı suyla buluşturma konusunda daha hızlı adımlar atmamız gerekiyor" diye konuştu.
"Her karış toprağı ekeceğiz"
Türkiye'de 24 milyon hektar tarıma elverişli arazinin olduğunu belirten Çelik, tarım arazilerinin ekilmesi ile ilgili de şunları söyledi:
"Her karış toprağı ekeceğiz. Gerekli yasal düzenleme şimdi Bakanlar Kurulundan çıktı meclise geliyor. Her karış toprağı ekeceğiz arkadaşlar. Benim arazim, ekmiyorum demek yok. Ekilecek arkadaşlar. Bu senin arazin değil 79 milyonun arazisi. Benim arazim senin arazini demek yok. Keyif olarak kullanma şansı yok. Ovalarımız, tahıl alanlarımız her yeri ekeceğiz. Tarım milli bir mesele onun için milli tarımdan bahsediyoruz. Tarımda politika olmaz. Politik yapılacak çok alan var. Tarımda hep birlikte en doğru neyse onu yapacağız. Her dönemde tarımsal alanlarımız daraldığınızı görüyoruz."
136 ova tarımsal sit ilan ediliyor
136 tarımsal ovanın sit edilmesi konusunda gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığını da belirten Bakan Çelik, "Türkiye'de tarımsal ovaların sit alanı ilan edilmesi konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 136 ovamızı tarımsal sit ilanı ediliyor. Çalışmalarımız devam ediyor 200'ü aşacak, 250'nin de üzerine çıkacağız inşallah" dedi.
Sulama meselesinin son derece önemli olduğunu da kaydeden Çelik, "Eğer sulamayı toprağı yok ediyorsunuz, biz hala sulama sistemlerimizi "nasıl olsa su var veriver gitsin" deme lüksüne sahip değiliz. Kaynaklarımızı en rasyonel şekilde kullanmalıyız" ifadelerini kullandı.
Bakan Çelik'e konuşmasının sonunda 15 Temmuz şehit ailelerine verilmek üzere TSÜAB tarafından 501 bin TL değerindeki takdim edildi.
İHA