ŞANLIURFA (İHA) – Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik bir dizi temaslarda bulunmak ve toplu açılışlar için Şanlıurfa'nın Siverek ilçesine geldi.
Bakan Çelik ilçede esnaf ziyaretinin ardından kanaat önderleri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaşın katıldığı programda yaptığı konuşmada, "Bu topraklar üzerinde çok ciddi şekilde oyun oynamak isteyenler var. Öteden beri bu coğrafyada yaşananları gerçek şahitleri sizlersiniz. Ne istiyorlar bizden, biz kardeşiz. Kürdüyle, Zazasıyla, Arabıyla, Ezidisiyle bu millet etle tırnak olmuş. Kimsenin kimseden farkı yok. Niye siz rahatsız oluyorsunuz bizim kardeşliğimizden. Derdiniz ne. Dert çok açık, bu coğrafya, bu bölge kalkınmasın, gelişmesin. Buradaki hayat standardı yükselmesin. İşsizimiz iş bulmasın, çaresizimiz çare bulmasın, derdine derman olacak yol bulmasın diye maalesef üzerimize çok ciddi şekilde öteden beri geliniyor. Bilemiyorduk acaba düşman bu mu, düşman başkası mı seçemiyorduk. Şimdi görüyoruz artık, perdenin önündeki düşmanlarda perdenin arkasındaki düşmanlar kim bunları net bir şekilde gördük. Bizim bizden başka dostumuz yok" ifadelerini kullandı.
"Bizi vatansız bırak istiyorlar"
"Bizi vatansız bırakmak istiyorlar" diyen Bakan Çelik, "Bizi evsiz, yurtsuz bırakmak istiyorlar, dertleri başka. Suriye'yi ne hale getirdiler, birçok ülkeyi ne hale getirdiler, ne namus kaldı, ne iffet kaldı, hiçbir şey kalmadı orada. Bu ülkeyi o hale getirmek isteyenlere karşı, onları rahatsız eden sizin bu birlikteliğinizdir. Sizin bu sağlam duruşunuzdur, sizin bu yiğit duruşunuzdur. Allah yiğitliğinize nazar değdirmesin inşallah" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin yıllarca terörle mücadele ettiğini belirten Çelik, "Şimdi perdenin önündekilere baktık biz, yıllarca terör dediler, bu menem terörmüş. Kürt kardeşim ne istiyor, köyünün isminin değiştirilmesini istiyormuş, buyur değiştir. Kürt kardeşim eş başkanlık istiyormuş, buyur yap. Kürtçe dil istiyormuş, buyur konuş. Gazete çıkarmak istiyor, çıkar. Silahı bırakın dedik bırakın, bırak silahı ne gerekiyorsa yapalım, kardeş olalım demedik mi? Bırakın şu silahları, bu memlekette kardeş kardeşe silah çekmesin, Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanı taşıyan insanlar kucaklaşsın, ne derdimiz var bizim, bölüşemeyecek bir şeyimiz yok, paylaşamayacağımız bir şeyimiz de yok" diye konuştu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Dileyen dilediği gibi konuşsun. Milletvekilleri mecliste konuşsun, her şeyi konuşalım, her şeyimizi tartışalım ama medenice tartışalım, demokrasi kültürü içerisinde tartışalım. Bu millet bu imkanı verdi, bu imkanı nasıl kullandılar, sizlerden yani oy aldıkları insanlardan talimat değil, başka yerlerden talimat almaya başladılar ve memleketi tekrar kan revan haline dönüştürdüler. Bu noktada devletin bu kadar müsamaha, bu kadar hoşgörü, bu kadar kucaklama tavrından politikasından sonra yapılan bütün bu ihanet girişimleri bir şeyi ortaya koydu. Bunlar kendi akıllarıyla hareket etmiyorlar. Arkalarında bir güç, arkalarında akıl verenleri, bunlara bu hareketleri yaptırıyorlar. Dolayısıyla devlet devletliğini ortaya koydu, milletten yanayız, Kürt bizim, Zaza bizim, Arap bizim, Türk bizim, Alevi bizim, Sünni bizim. Bu memlekette birlik içerisinde kalkınmadan yana, gelişmeden yana, bütün vatandaşlarımız bizim, ama terörist bizim değil, o bizim sınırlarımızın dışında kalır."
Anayasa değişikliğiyle ilgili muhalefete de yüklenen Bakan Çelik, "Biz daha iyi hizmet yapacağız dedik diye millet bizi 15 yıldır iktidarda tutuyor, hizmetleri de görerek tutuyor. Sizde böyle yapın, anlatın millete, 80 milletvekilini 180 milletvekiline çıkartın, 280'e çıkartın, iktidar olun. Bu memlekette buna engel yok, hayır dert iktidar olmak değil, dert hizmet etmek değil. Dert şu ülkenin üzerinde ameliyat yapmak isteyenlere yol açmaktır, başka da bir şey değil. Bunun için çabaladılar, en sonunda nasıl piyon olduklarını gösterdiler. FETÖ piyon, PKK piyon, DEAŞ piyon, terör örgütlerinin hepsi piyon. Arkada kim var, arkada beybabalar ortaya çıkmaya başladılar. Şimdi gördük, Hollanda sanane. Türkiye'de sistem değişikliği var da sana ne oluyor? Biz Hollanda'nın krallığına karışıyor muyuz? Biz ister başbakanlık, ister parlamenter sistemle, ister Cumhurbaşkanlığı sistemi, ister Başkanlık sistemiyle gideriz. Bu milletin vereceği karar. Anladık ki dertler başka, o başka dert ne bu topraklara, bu coğrafyaya fitneyi sokacaklar, el altından maşalarla sürekli buraları rahatsız edecekler, sen yoksullaşacaksın, sen çaresiz kalacaksın, sen çocuğuna sahip çıkamayacaksın, sen çocuğuna iş veremeyeceksin, sen bin bir türlü zahmetle başbakan iken onlar planlar yapmaya devam edecekler. 16 Nisan tam bağımsızlık günüdür, bütün bu uzantıların, bütün bu maşaların, içimizi karıştırmak isteyenlerin son bulacağı bir gündür" dedi.
Programın ardından Siverek Belediyesince yapımı tamamlanan Bahçelievler mahallesinde düzenlenen törende İstanbul Beşiktaş'ta bombalı saldırı sonucunda şehit olan polis memuru Süleyman Sorkut, Hakkari'de yola döşenen bombanın patlatılması sonucu Şehit düşen Orhan İkrarlı ile 15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında şehit düşen sivil vatandaş Suat Aloğlu'nun isimlerinin verildiği parkların açılışlarını gerçekleştiren Bakan Çelik, Şanlıurfa'ya hareket etti.
İHA