Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, "En zor zamanlarda bile bu ülkeyi hainlere, düşmana, düşman uşaklarına çiğnetmeyen şehitler varken, bugün güçlü, tek yürek Türkiye olarak işgalcilere, iş birlikçilere, vatan hainlerine, milletin birliğine, dirliğine kastedenlere hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkenin her karış toprağı şehitler tepesidir. Türk milletinin her ferdi de o şehitler tepesini boş bırakmamak için nöbet bekliyor" dedi.
Kalkınma Bakanı ve Mersin Milletvekili Elvan, Mersin Valiliğinin Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102. Yılı ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla şehit aileleri ve gaziler için düzenlediği yemeğe katıldı. Bir otele verilen yemeğe eşi Zeliha Elvan ile birlikte gelen Bakan Elvan, salondaki masaları tek tek dolaşarak, şehit yakınları ve gazilerle selamlaştı.
Elvan, burada yaptığı konuşmada, bu anlamlı günde, Çanakkale şehitlerinin aileleriyle aynı hissi, aynı acıyı, aynı imanı taşıyan şehit ve gazi aileleriyle bir arada bulunmaktan onur duyduğunu ifade etti. "Burada Türkiye'nin ruhu var" diyen Elvan, sözlerini şöyle sürürdü:
"Bu coğrafyayı Türkiye yapan, kıyamete kadar milletimize başı dik, alnı ak yaşayabileceği canımızdan çok sevdiğimiz Türkiye'yi armağan eden tüm şehitlerimizin ve gazilerimizin ruhu var. Burada, 1071 Malazgirt Savaşı'nın şehit ve gazilerinin ruhu var. Burada, Selçuklu ve Osmanlı döneminde, her savaşta, her gazada, bir gül bahçesine girercesine kara toprağa düşen atalarımızın ruhu var. Burada hala hatırasını büyüklerimizden dinlediğimiz, Balkan Harbi'nde, Birinci Dünya Harbi'nde, Yemen'den Galiçya'ya kadar adeta inci taneleri gibi muazzam bir coğrafyaya yayılan Anadolu evlatlarının ruhu var. Burada 102 yıl önce kazandığımız Çanakkale Zaferi şehitlerimizin ruhu var. Burada, yedi düvele rağmen, küllerinden dirilerek, işgalcilere ve işbirlikçilere bu ülkeyi dar eden İstiklal Harbi şehit ve gazilerimizin ruhu var."
"Burada Kore Savaşı ve Kıbrıs Savaşı şehitlerinin ruhu var" diyen Bakan Elvan, "Burada, yurdun dört bir köşesinde, terörle mücadele ederken, milletinin rahatını, huzurunu, istiklalini kendi canından özge bilip "söz konusu vatansa gerisi teferruattır" diyen şehitlerimizin ruhu var. Burada, 40 yıldır Doğu ve Güneydoğu illerimizde kökü dışarıda Türkiye düşmanı hainlere karşı düzenlenen operasyonlarda şehit olan kardeşlerimizin ruhu var. Burada FETÖ darbe kalkışmasında, ikinci bir istiklal mücadelesi verircesine bayrağını alıp darbeci hainlere karşı duran 15 Temmuz şehitlerimizin ruhu var. Burada bataklıkları kurutmak için gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Harekatı'nda verdiğimiz şehitlerimizin ruhu var" diye konuştu.
"Şehitlerimiz Türk milletinin gönlünün sevdasıdır"
"Türkiye olarak, 80 milyon Türk milleti olarak onlara minnettarız. Onlarla gurur duyuyoruz. Gazilerimizle gurur duyuyoruz" ifadelerini kullanan Elvan, şehitlerin kıyamete kadar milletle birlikte olmaya, istiklale, bağımsızlığa şahitlik etmeye, milletin iftihar kaynağı olmaya, millete güç vermeye devam edeceklerini vurguladı. Elvan, "Onların yolu 80 milyon Türk milletinin huzurunun yoludur, istiklalinin yoludur, geleceğinin yoludur. Onlar sadece burada kardeşi bulunanlarımızın kardeşi değil, hepimizin kardeşidir. Burada anne babası bulunanlarımızın evladı değil, milletimizin evladıdır. Burada eşi bulunanlarımızın sevdalısı olduğu kadar büyük Türk milletinin gönlünün sevdalısıdır. Onlara selam olsun" şeklinde konuştu.
"Türk milletinin her ferdi, şehitler tepesini boş bırakmamak için nöbet bekliyor"
"Biz yokluk içerisinde, yoksulluk içerisinde, peş peşe savaşlardan çıkmışken bile, büyük mücadeleler vermiş, büyük zaferler kazanmış bir milletiz" diyen Elvan, şunları söyledi:
"En zor zamanımızda bile bu ülkeyi hainlere, düşmana, düşman uşaklarına çiğnetmeyen şehitlerimiz varken, bugün güçlü Türkiye olarak, tek yürek Türkiye olarak işgalcilere, iş birlikçilere, vatan hainlerine, milletimizin birliğine, dirliğine kastedenlere hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkenin her karış toprağı şehitler tepesidir. Türk milletinin her ferdi de o şehitler tepesini boş bırakmamak için nöbet bekliyor. Şehitlerimizin hatıraları bizim yol haritamızdır, bizim pusulamızdır. O yoldan, o pusuladan şaşmayacağız."
İHA