Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "Türkiye'nin turizm politikalarıyla BM Dünya Turizm Örgütü'nün politikalarının da örtüştüğünü söylemekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu çerçevede biz hemen 10-16 Eylül tarihlerinde Çin Halk Cumhuriyeti'nde yapılacak olan bu toplantılara Avrupa Bölgesinden aday olduğumuzu ifade etmek isterim. Biz hem karşılıklı bu örgütle yapacağımız katkılar hem bu örgütün yürütme kurulu üyeliği vasıtasıyla Türkiye'nin bölge barışına yapacağı katkılar dolayısıyla bu üyeliği önemsiyoruz" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü 22. Genel Kurulunda gerçekleştirilecek 2018-2021 Dönemi Yürütme Konseyi Seçimleri için Türkiye'nin adaylığının duyurulması amacıyla, Ankara Palas Devlet Konukevi'nde Dünya Turizm Örgütü Avrupa Bölgesel Komisyonu'na üye 37 ülkenin büyükelçi ve temsilcileriyle bir araya geldi.
Bakan Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, hem karşılıklı bir tanışma toplantısı hem de Türkiye'nin önümüzdeki süreçte ekim ayının başında gerçekleşecek BM Dünya Turizm Örgütü Yürütme Kurulu üyeliği için görüşlerini paylaşmak ve desteklerini alabilmek için toplantıyı organize ettiklerini belirterek, "Türkiye'nin sıcak ev sahipliği içerisinde; engin Türkiye kültürünü yakından müşahede edeceksiniz. Türkiye'nin kültürel ve turistik zenginliklerini çok daha yakın planda göreceksiniz. Eminim ki görev süresince ve buradan ayrıldıktan sonra da her biriniz Türkiye dostu olarak, Türkiye'nin kültürel ve turistik zenginliklerinin tabiri caizse birer kültürel taşıyıcısı elçisi olarak da bizim dostlarımız olmaya devam edeceksiniz" diye konuştu.
"Kültürel zenginliği ve çeşitliliği turistik zenginliği ve çeşitliliği aslında Türkiye'nin en önemli soft power'larından ikisini oluşturuyor"
"Türkiye, hem İslam dönemindeki zengin kültürel birikimi hem İslamdan önceki bu topraklarda bu coğrafyada çok yoğun ve çok zengin kültürel birikimiyle esasında tarafsız olarak konuşmak gerekirse tam manasıyla göz kamaştıran bir ülkedir" ifadesini kullanan Kurtulmuş, "Milattan önceki dönemlere giden, hatta dünyanın ilk yerleşim yerlerine kadar giden çok derin tarihi bir geçmişi olan ülkedir. Kültürel zenginliği olan bir ülkedir. Bunları da çok şükür büyük oranda korumaya gayret eden kültür ve turizm politikaları ekseninde ve bu kültürel çeşitliliğimizi korumayı yerleştirmiş olan bir ülkeyiz. İmkanlarımız nispetinde dünyanın bu büyük tarihi kültürel birikimine sahip çıkarak bunları korumak geliştirmek gün yüzüne çıkarmak için mücadele veriyoruz. Ayrıca Türkiye'den yurt dışına gitmiş olan ve bugün başka ülkelerde sergilenen aslında bu topraklara ait olan kültürel mirasında yeniden Türkiye'ye kazandırılması için fevkalade büyük bir gayret sarf ediyoruz. Sürekli olarak bu gayretlerimizle dost ülkelerle birlikte işbirliği halinde sonuç elde etmeye çalışıyoruz. Aslında biz kültür ve turizmin her ikisi de son derece kuvvetli alanlar, her ikisi de özellikle dünyanın bu kadar büyük sorunlar yaşadığı, bu kadar büyük maalesef kırılmaların yaşandığı, çatışmaların yaşandığı günümüz dünyasında her ikisininde dünya barışını, karşılık anlayışı, karşılıklı yakınlaşmayı sağlayacak önemli enstrümanlar olduğu kanaatindeyiz. Onun için hem Türkiye'nin kültürel zenginliği ve çeşitliliğini hem de turistik olarak dünyanın en önemli destinasyon merkezlerinden birisi olma özelliğini bu çerçevede dünya barışına katkı sunacak araçlar olarak enstrümanlar olarak görüyor ve bunları kuvvetlendirmeye gayret ediyoruz. Bu anlamda aslında kültürel zenginliği ve çeşitliliği turistik zenginliği ve çeşitliliği aslında Türkiye'nin en önemli soft power'larından ikisini oluşturuyor. Bu çerçevede sizlerle çok daha yakın diyalog içerisinde özellikle dünya barışına katkı sağlamasını umduğumuz ve sağlama potansiyeli bulunan bu iki alandaki çalışmalarımızı daha da derinleştireceğiz. Dünya barışına katkı sağlamak için bütün gücümüzle mücadele edeceğiz. Bu çerçevede Türkiye'nin Dünya Turizm Örgütü'yle olan ilişkisi de önemlidir. 1975'ten beri kurucu üye olarak Dünya Turizm Örgütü'nün Türkiye içerisindedir, Birleşmiş Milletlerin bu önemli kuruluşunun bir parçasıdır. BM'nin Dünya Turizm Örgütü sürdürülebilir kalkınmanın bir parçası olarak turizmi görmektedir. Turizm alanında hem sürdürülebilir kalkınmanın bir parçası olarak turizmin geliştirilmesi hem turizmin çeşitlendirilmesi konularında önemli perspektife sahip" değerlendirmesinde bulundu.
"Bu yürütme kurulu üyeliği sadece Türkiye için önemli olmayacaktır"
Bakan Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye'nin turizm politikalarıyla BM Dünya Turizm Örgütü'nün politikalarının da örtüştüğünü söylemekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu çerçevede biz hemen 10-16 Eylül tarihlerinde Çin Halk Cumhuriyetinde yapılacak olan bu toplantıların Avrupa Bölgesinden aday olduğumuzu ifade etmek isterim. Sizlerin değerli desteklerinize, katkılarınıza ihtiyaç olduğunu ifade etmek isterim. Bu yürütme kurulu üyeliği sadece Türkiye için önemli olmayacaktır. Türkiye dünyanın en önemli tarihi kültürel mirasına sahip bir ülke olarak dünyanın 10 büyük turizm potansiyeli bakımından ve gerçekleştirilmiş olan turizm faaliyetleri bakımından 10 büyük ülkesinden birisi olmak özelliğiyle sağlam, gerçekten güçlü, hele hele son yıllarda yaşadığımız özellikle 2016'da yaşadığımız krizden sonra yeniden kendisini onarıp ayağa kalkmayı başarabilmiş kuvvetli ve dayanıklı bir turizm sektörüne sahip olmasıyla Türkiye, Turizm Örgütü'ne çok önemli katkılar yapabilecek bir ülkedir. Biz hem karşılıklı bu örgütle yapacağımız katkılar hem bu örgütün yürütme kurulu üyeliği vasıtasıyla Türkiye'nin bölge barışına yapacağı katkılar dolayısıyla bu üyeliği önemsiyoruz. Sizlerin desteklerinizi bekliyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte bu alanda her iki alanda da Türkiye ile yapacağı faaliyetlerle önemli mesafe alacağımızı, bir kan gölüne dönmüş olan bu coğrafyayı yeniden barışın çok kültürlülüğün çok dinli hayatın kültürel çeşitliliğin ve turistlerin bu bölgenin kültürel, bu ülkenin kültürel çeşitliliğine sahip olarak bunları yaşayarak dünya barışının bir şekilde tesis edilmesinin imkanının sağlanacağını ümit ediyorum."
İHA