AK Parti Kahramankazan İlçe Teşkilatı 6. Olağan Kongresinde konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, ana muhalefet partisine ilişkin, "Kenetlenmemiz gereken bir zamanda, Almanya'da ülkemizi iç siyaset malzemesi haline getiren SDP gibi bir partinin içerisinde CHP'li vekillerin katılımıyla bürolarda toplantı yaptıklarını görüyoruz. Atletle fotoğraf çektirmekle halkın adamı, milletin adamı olunmaz. Halkın adamı milletin mücadelesine saygı duymakla olunur" dedi.
Kahramankazan'da, AK Parti Kahramankazan İlçe Teşkilatı 6. Olağan Kongresi gerçekleştirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'nun katılımlarıyla gerçekleştirilen kongrede delegelerin oyuyla divan başkanı ve divan üyeleri seçildi. Kongrede konuşma yapan Bakan Sarıeroğlu, AK Parti için kongrelerinin her zaman bir dava ruhuyla ve millete hizmet yolunda kutlu yürüyüşe devam niteliğinde olduğunu ifade ederek, AK Parti olarak, 5 genel seçim, 4 halk oylaması ve 3 yerel seçimde milletin desteği ve teşkilatların gücüyle millete hizmet yönünde var güçleriyle çalıştıklarını dile getirdi. Bakan Sarıeroğlu, Türkiye'nin her yerinde gerçekleşen her bir kongrede birlik ve beraberliğin söz konusu olduğunu da ekledi.
"Ankara o gece Türkiye'ye sahip çıktı"
Kahramankazan kongresinin bakan olarak katılığı ilk kongre olduğunu belirten Bakan Sarıeroğlu, tarihin en karanlık gecelerinden biri olan 15 Temmuz'a sadece "darbe girişimi" demenin yetersiz kalacağını söyleyerek, "Ankara o gece Türkiye'ye sahip çıktı. Ölümü korkuttu, canını, hayatını ortaya koydu. 25 ilçenin 25'i de sokakta vatanımıza, bayrağımıza sahip çıktılar. Eğer o gece o kahramanlık ruhu yazılmasaydı, belki bugün bu çatı altında olamayacaktık. Gölbaşı'nda TÜRKSAT bombalanırken, Gölbaşı teşkilatının ortaya koyduğu cesaret, Etimesgut, Sincan teşkilatımızın bütün askeri birliklerin önüne giderek tankları engelleme girişimleri, Keçiören'in kendisini Külliyenin, Emniyet Müdürlüğünün önüne atması, Altındağ teşkilatımız Genelkurmaydaydı, Polatlı'da kardeşlerimiz füzelerin Ankara'ya girişini engellediler, diğer ilçelerimiz de var gücüyle Ankara'nın merkezine koştular. O gece aynen Çanakkale ruhunda olduğu gibi büyük bir kahramanlık destanı ortaya koydular. Kazan biraz daha farklıydı, bu darbe girişiminin Ankara'daki merkez üssü Kazan'dı. O gece tüm Kazan halkı canlarını ortaya koyarak, üzerilerine doğrultulan silahlara karşı kahramanlık destanı yazdılar ve "Kahraman" unvanını da sonuna kadar hak ettiler. Şehit ve gazilerimiz, Aliya İzzetbegoviç'in, "Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler" sözünün yansımasını yaşattılar" dedi ve tüm şehitlerin isimlerini sayarak rahmet diledi.
"İçeride ve dışarıda farklı şekillerde yine ülkemiz üzerinde oyunlar oynanmaya devam edildi"
"Biz korkakların karşısında, hain FETÖ'nün karşısında 40 yıldır bu ülke içerisinde sinsice örgütlenen, bu ülkeyi bölmeye, insanları birbirine düşürmeye yönelik korkakça planlar yapanların karşısında, 15 Temmuz gecesi cesaret ve imanla birlik, beraberlikle onların bu planlarını yok ettik" diyen Sarıeroğlu, bundan sonra da ülkenin üzerinde hain bir planı olanlara aynı 15 Temmuz'da olduğu gibi tek millet olarak karşılarında durmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Sarıeroğlu, "Bizim tek millet olmaya devam edip, gerektiğinde tekrardan canımızı vereceğimizi Pensilvanya'daki zat başta olmak üzere ülkemiz üzerinde hain planı olan herkes göz önünde bulundursun. 15 Temmuz'dan sonra yaşadığımız süreci de görüyorsunuz. İçeride ve dışarıda farklı şekillerde yine ülkemiz üzerinde oyunlar oynanmaya devam edildi. 15 yıldır bu ülkeye ilmik ilmik hizmet ederek bütün sıkıntılı noktalarımızı giderdik, güçlü ve büyük Türkiye yolunda ülkemizi bu noktalara getirdik, artık bu noktalardan geriye dönüş diye bir şey olamaz" şeklinde konuştu.
"Atletle fotoğraf çekinilerek milletin adamı olunmaz"
Terörle mücadele konusunda ana muhalefet partisinin tutumuna da değinen Bakan Sarıeroğlu, konuşmasına şu şekilde devam etti:
"16 yıllık kutlu yürüyüşümüzde her daim önümüze engeller çıkarıldı, önce partimiz kapatılmaya çalışıldı, 27 Nisan bildirisiyle yapacaklarımızın önü kesilmeye çalışıldı, Gezi olaylarını yaşadık, 17-25 Aralık'ı yaşadık, 7-8 Ekim olayları ile Doğu ve Güneydoğu'da karışıklık çıkarılmaya çalışıldı ve bütün bu süreçlerin tamamını milletimizin yardımı ve Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle aştık. Bu süreçlerin en son halkasıydı 15 Temmuz, ama bitmediler ve biz de mücadelemize devam ediyoruz. Görüyorsunuz terörle mücadele kapsamına çok ciddi adımlar atıyoruz, canlarımızı kaybediyoruz, şehitler veriyoruz. Biz bir yandan tek yürek olmuş terörle mücadelemizi sürdürürken, diğer yandan bakıyoruz ki ana muhalefet partisi bu mücadelenden rahatsız, ben anlamakta güçlük çekiyorum. Doğu ve Güneydoğu bölgesinde hizmet eden, oradaki vatandaşlarımızın geleceğe dair umutlarını arttırmak için öğretmenlerimizin, sağlık çalışanlarımızın nasıl katledildiğine hep birlikte şahit olduk. Batman'da Aybüke öğretmenimizi şehit ettiler, Necmettin öğretmenimiz hayatını kaybetti, sonra Hakkari'de enerji hatlarında çalışan kardeşlerimize yönelik saldırı oldu, kendisi şu an hala tedavi edilmekte. Bunlara yönelik, bu kardeşlerimizin şehit edilmesine yönelik ana muhalefet partisinden veya kaç gündür konuşan milletvekilinden bir ses duydunuz mu? Biz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak duymadık. Ama terörle mücadele kapsamında yapılan operasyonlarda kullanılan silahlı insansız hava araçlarıyla ilgili ve anaların yüreklerine daha fazla acı düşmesin diye yaptığımız operasyonlara yönelik yoğun şekilde sesler geliyor. Terörle mücadele edilmesinden neden bu kadar rahatsızlar ben anlamakta güçlük çekiyorum. Güvenlik güçlerimiz, İçişleri Bakanlığımız, Milli Savunma Bakanlığımız gece gündüz çalışırken ana muhalefet partisi genel başkanı yaptığı açıklamalarda "Ülkemizin güvenli bir ülke olmadığına dair" duyumlar alıyoruz. Diğer yandan bu kadar zorlu bir süreç yaşamış ve kenetlenmemiz gereken bir zamanda, 15 Temmuz şehitlerinin bile kemiklerini sızlatıp gönülleri kıranlar şimdi Almanya'da ülkemizi iç siyaset malzemesi haline getiren SDP gibi bir partinin içerisinde CHP'li vekillerin katılımıyla bürolarda toplantı yaptıklarını görüyoruz. Atletle fotoğraf çektirmekle halkın adamı, milletin adamı olunmaz. Halkın adamı milletin mücadelesine saygı duymakla olunur. 15 Temmuz gecesi ekranlara bağlanarak canını hiçe sayarak, halkımızı sokağa davet ederek milletin adamı olunur. Hem taş üstünde taş koymuyorlar hem de yaptıkları faaliyetler, attıkları adımlar ve açıklamalarıyla yaptığımız mücadelelere ve milletimizin birlik ve beraberlik ruhunu zedeleyici şekilde ayak bağı oluyorlar. İnşallah bunca seçimde olduğu gibi bundan sonra milletimiz takoz koyanlara izin vermeyecek."
Bakan Sarıeroğlu ayrıca son 7 ayda 1 milyonun üzerinde bir istihdam sağlandığını, gelecek aylarda şehir hastanelerinin açılışını gerçekleştireceklerini, yeni yasama döneminde taşeron işçilerin kamuda istihdam imkanlarını geliştirici çalışmalar yapacaklarının bilgisini verdi. Son olarak Cumhurbaşkanının eşi Emine Erdoğan'ın Arakan'da sadece 85 milyonun değil tüm Müslümanların elini uzattığına değinerek, "Herkes kör, sağır ve dilsiz olmuşken Türkiye onların yanında oldu" dedi.
Gerçekleştirilen kongreye Bakan Sarıeroğlu yanı sıra, Kahramankazan İlçe Başkanı Ali Yıldıztepe, AK Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan, AK Parti Ankara İl Başkanı Mustafa Nedim Yamalı, AK Parti Milletvekili Emrullah İşler, Kahramankazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk ve çok sayıda delege katıldı.
İHA