Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Ekonomik kalkınma ancak siyasi istikrarın olduğu ortamlarda gerçekleşir, siyasi istikrarla korunur. Bu anlayışla ülkemizin imkan ve kaynaklarını yine milletin hizmetinde kullanıyoruz. Mali disiplinden hiçbir zaman taviz vermedik, vermeyeceğiz" dedi.
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) 16. Olağan Genel Kurulu'na katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ekonomiye dair önemli açıklamalarda bulundu. "Ekonomik kalkınma ancak siyasi istikrarın olduğu ortamlarda gerçekleşir, siyasi istikrarla korunur. Bu anlayışla ülkemizin imkan ve kaynaklarını yine milletin hizmetinde kullanıyoruz" diyen Bakan Tüfenkci, "Mali disiplinden hiçbir zaman taviz vermedik, vermeyeceğiz. Ülkemizin refahını artırdık, artan refahı toplumun tüm kesimlerine yaydık. Para politikalarında daima fiyat istikrarını esas aldık ve enflasyonla mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürdük. 2002 yılında Merkezi Yönetim Bütçe Açığının milli gelire oranı yüzde 11'in üzerindeydi. Bu yıl kamu yatırımlarını yüzde 30 artıracak olmamıza rağmen, 2017 yılında Bütçe Açığının Milli Gelire Oranının yüzde 1,9 seviyesinde olmasını öngörüyoruz" şeklinde konuştu.
'2008 yılındaki küresel krizin etkileri hala sürüyor'
2008 yılındaki küresel krizin etkileri hala sürdüğünü ifade eden Bakan Tüfenkci, "Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranlarında beklenen iyileşme maalesef gerçekleşmedi. Özellikle 2016 yılında küresel ekonomi beklentilerin altında bir performans gösterdi. Emtia fiyatlarındaki düşük seyir, zayıf uluslararası ticaret, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılması, zayıf sermaye akımları gibi faktörler bütün ülkelerin büyüme oranları üzerinde ciddi baskılar oluşturuyor. Ayrıca ABD'de yapılan başkanlık seçimleri sonrasında FED'in faiz artırma ihtimalinin artmış olması sebebiyle küresel ölçekte bir dalgalanma ve gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışları yaşanıyor.Türkiye ekonomisini, küresel ölçekteki gelişmelerden bağımsız olarak anlamak ve değerlendirmek mümkün değil. Küresel ekonomideki zorlu koşullara rağmen Türkiye ekonomisi 27 çeyrek üst üste ortalama yüzde 5,2 oranında büyüdü. 2016 yılının ilk yarısında ise ekonomimizi yüzde 3,9 oranında büyüttük; 2016 yılının geneli için beklentimiz yüzde 3,2. Küresel ekonomideki durgunluğu, çevre ülkelerdeki jeopolitik gelişmeleri ve 15 Temmuz darbe girişimini göz ardı ederek Türkiye ekonomisini eleştirmek hakkaniyete sığmaz. Bütün bu sıkıntılara rağmen Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerden daha hızlı büyümemiz başlı başına bir başarıdır. Biz büyüme oranlarımızı orta vadede daha da yükseltmeyi, 2018 ve 2019 yıllarında tekrar yüzde 5 seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye'nin milli gelirini büyütürken insanımıza iş kapısı açmaya devam ediyoruz'dedi.
'2007 yılından bu yana yaklaşık 6,8 milyon insanımıza ekmek, aş kapısı açtık, OECD ülkeleri arasında en yüksek istihdam artışı sağlayan 2'nci ülke olduk'
OECD ülkeleri arasında en yüksek istihdam artışı sağlayan 2'nci ülke olduğumuzu söyleyen Bakan Tüfenkci, "Aynı süreçte işgücüne katılım oranımızı yüzde 44'ten yüzde 52'ye yükselttik. Mali disiplindeki bu sağlam duruşumuz dünya ekonomisinin en sıkıntılı dönemlerinde, Türkiye'yi bir "Güvenli Liman" haline dönüştürdü. Güven ve istikrar ortamı enflasyonun düşmesinde de kilit rol oynadı. 34 yıl aradan sonra enflasyonu yeniden tek haneli seviyeye düşürdük. AK Parti hükümetleri olarak sabit gelirli vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmedik. Enflasyon oranlarının 2016 yılı sonunda yüzde 7,5 ve 2017 yılında ise yüzde 6,5 olacağını öngörüyoruz. Orta vadede enflasyon oranını yüzde 5 seviyesine çekmekte kararlıyız. 2002 yılında sadece 36 milyar dolar olan ihracatımızı 2016 yılında yaklaşık 4 katına çıkararak 143,1 milyar dolara yükseltiyoruz" şeklinde konuştu.
'Türkiye'nin önemli sorunlarından biri olan cari işlemler açığını önemli ölçüde düşürdük'
2011'de yüzde 9,6 seviyelerini gören cari açığın milli gelire oranını 2016'da yüzde 4,3 seviyesine düşüreceğimizi öngörüyoruz diyen Bakan Tüfenkci, "2017 yılında turizm kayıplarımızın telafi edilmesiyle daha da gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Yine bu kapsamda yurtiçi tasarrufları artırmak, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak ve ihracatın katma değerini artırmak için tedbirler alıyoruz. Bireysel Emeklilik Sistemi'nde devlet katkısı ile katılımcı sayısını ve fon büyüklüğünü ikiye katladık.1 Ocak 2017 yılında başlayacak olan otomatik katılım ile birlikte tasarruf oranlarımız daha da yükselecektir. Bankacılık ve Finans sektörümüzün sağlıklı ve güçlü olması Türkiye ekonomisinin gücüne güç katmakta, direncini artırmaktadır Bankacılık sektörümüzün, aktif kalitesi yüksek ve sermaye yeterliliği güçlüdür.Sermaye Yeterlilik Oranı yüzde 16 ile yasal sınır olan yüzde 8'in iki katıdır; Bu, Gelişmiş ülkelerin dahi gıpta ettiği bir orandır.Takipteki alacakların toplam kredilere oranı sadece yüzde 3,3 seviyesindedir" ifadelerini kullandı.
'Yerli ve yabancı yatırımcı ayrımına son verdik'
15 yıl boyunca yatırım ortamını iyileştirmek, yerli ve uluslararası yatırımı teşvik etmek için çok önemli adımlar attık diyen Bakan Tüfenkci, "2003 yılında çıkardığımız bir kanunla, yerli ve yabancı yatırımcı ayrımına son verdik. Yatırım Destek Ajansımızı kurduk; DEİK, TİM gibi kuruluşları daha aktif hale getirdik. Bu yatırımcı dostu politikalarımız sonucunda 2003 yılından bu yana 172,8 milyar dolar uluslararası yatırım çektik. 2002'de Türkiye'de faaliyet gösteren 5 bin 600 şirket varken, bu sayıyı 2016 yılında 50 bin'in üzerine yükselttik. Müteahhitlerimiz 2003 yılından bu yana yurt dışında 277,4 milyar dolarlık iş üstlendiler.Dünyanın en büyük 250 müteahhitlik şirketinin 40'ı Türk firmasıdır. 2017 yatırım ve reel sektör yılı olacak.Türkiye ekonomisi 2009 yılındaki küresel krizden ve 17-25 Aralık sürecinden asgari düzeyde etkilenmiştir. 15 Temmuz darbe girişiminin ve ABD seçimleri sonrasındaki finansal dalgalanmaların etkileri de geçicidir, Türkiye ekonomisi ve finans sektörü dayanıklılığını defalarca ispatlamıştır" şeklinde konuştu.
'2017 yılı kamu yatırımlarının ve reel sektör yatırımlarının yılı olacak'
Bakan Tüfenkci, "Kamu yatırımlarını yüzde 30 artırıyor ve 78 milyara yükseltiyoruz. Bütçemizde reel sektöre verdiğimiz destek ve teşvikleri de önemli ölçüde artırıyoruz. Reel kesim desteklerini 2017 yılında yüzde 16 artırarak 32,4 milyar TL'ye çıkarıyoruz. Bu destekler içerisinde en büyük payı istihdama çok önemli katkısı olan Sosyal Güvenlik İşveren Prim desteğine ayırıyoruz. İhracatın desteklenmesine ayrıca önem veriyoruz.İhracat desteklerinin payını 1 milyar TL'den tam üç katına, 3 milyar TL'ye çıkarıyoruz. Böylece 2017'de ihracatçımızın rekabet gücünü daha da artıracak, teknoloji yoğun ürünlerin ihracatını yükselteceğiz" dedi.
Ürettikleri katma değer ve istihdamdaki yüksek paylarıyla reel sektörün bel kemiği olan küçük ve orta ölçekli işletmelere çok önemli destekler öngördüklerini dile getiren Bakan Tüfenkci, "Özellikle genç girişimcilerimize KOSGEB üzerinden hibe ve faizsiz kredi sağlıyoruz. Markalaşma, kurumsallaşma, Ar-Ge, inovasyon desteklerimizle birlikte toplamda KOSGEB'e 1,1 milyar TL kaynak ayırıyoruz. Esnafımızın finansmana erişimini sağlamak ve finansman maliyetlerini düşürmek için esnaf kredileri faiz desteğine 1,3 milyar TL kaynak ayırıyoruz. Benzer şekilde tarımsal kredi faiz desteğini yüzde 37 artırarak 2,4 milyar TL'ye çıkarıyoruz. Kamu yatırımlarımızdaki artış ve reel sektöre verdiğimiz desteklerle birlikte 2017 yılında yatırım, üretim, ihracat ve istihdamdaki canlanmayı hep birlikte göreceğiz" diye konuştu.
"İhracat ve ithalatta zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyoruz"
Bakanlık olarak çalışmalarını elektronik sistemleri esas alan ve sınır geçişlerini hızlandıran, tüm işlemleri mümkün olan en kısa sürede ve en güvenilir şekilde tamamlanmasını sağlayan projeler ve faaliyetler üzerine yoğunlaştıklarına vurgu yapan Bakan Tüfenkci, "İşlemlerin dijital ortama aktarılması, güvenilir ticaret erbabına kolaylıklar sağlanması, gümrük kapılarımızın yenilenmesi bu kapsamdaki çalışmalarımızdır. Bu hedefle, Yetkilendirilmiş Yükümlü sertifikasını devreye soktuk. Böylece ihracat ve ithalat işlemleri firmanın tesislerinde tamamlanacak süreç hızlanacaktır. Konteyner hareketlerinin izlenmesini mümkün kıldık. Limanlarda kağıt ortamında alınan kayıt/belgeleri elektronik ortama taşıyoruz. Tek Pencere Sistemi'ni devreye soktuk. Bu uygulama sayesinde, daha önce manuel olarak yapılan belge kontrolleri artık elektronik ortamda gerçekleştirilmektedir. Böylece kullanıcı hatalarını ortadan kaldırıyor, kontrollerin etkinliğinin artırıyor ve işlem sürelerini kısaltıyoruz.Önümüzdeki dönemde de bu doğrultuda en iyi uygulamaları hayata geçirerek dış ticaret erbabımızın rekabet gücünü daha da artırmayı hedefliyoruz. Önem verdiğimiz bir diğer konu ise Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı'nın sağlıklı bir biçimde hayata geçirilmesidir. Bu doğrultuda, ulusal hedeflerimizde Lojistik Performans Endeksinde ilk 15 ülke arasına girilmesinin yer almaktadır. Onuncu Kalkınma Planında yer alan "Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı" ile bu hedefimize ulaşmak konusunda adımlarımızı atıyoruz. Bakanlık olarak; yatırım ortamını iyileştirici, dış ticareti kolaylaştırıcı ve ekonomik aktörlerin finansal derinliğini artırıcı hamleler yapmaktayız" dedi.
'Gümrük vergi cezalarına af getirdik'
Bakan Tüfenkci, "Kesinleşmiş gümrük vergilerinin tamamının ve kesinleşmemiş olanların yüzde 50'sinin ödenmesi halinde, kalan vergilerin ve bunlara bağlı cezaların tamamından vazgeçiyoruz.Terör Mağduru Esnaf ve Sanatkarımızın Vadesi Gelmemiş Taksitlerine Erteleme İmkanı Sağladık. Cüz'i borçlar için tüm ticari işletmenin rehin edilmesinin önüne geçiyor, işletmelerin ticari faaliyetini sürdürmesine imkan sağlıyoruz" dedi.
'Gümrük kapılarımızı yeniliyoruz'
Zira gümrük güvenliğinin sadece dış ticaret açısından değil her açıdan önemli olduğunu belirten Bakan Tüfenkci, "Esendere gümrük kapımızı yeniledik, daha modern şartlarda hizmet sunulacak hale getirdik. Kapıköy gümrük kapımızın yeniden inşası ve modernizasyonu için temel atma törenini gerçekleştirdik. İstanbul Halkalı gümrük idaresini Çatalca'da inşa ettiğimiz modernize tesislere taşıdık, faaliyete aldık. İnşallah önümüzdeki günlerde resmi açılışını da gerçekleştireceğiz. Sarp Gümrük Kapımızı, Tek Durak uygulamasını esas alarak yeniliyoruz.Habur ve Hamzabeyli'yi de aynı şekilde projelendiriyoruz" ifadelerini kullandı.
'Taşınırların teminat olarak gösterilmesine imkan sağlıyoruz'
KOBİ'ler ile esnaf, çiftçi, üretici örgütü ve serbest meslek erbabının finansmana erişiminin kolaylaştırılması;Rekabet güçlerinin arttırılması ve ülkemiz ekonomisinin dengeli ve istikrarlı büyümesine katkı sağlanması amacıyla; Ticari işlemlerde taşınırların teminat olarak gösterilmesini sağladıklarını söyleyen Bakana Tüfenkci, "Esnaf ve Tacirlerimiz artık hammaddelerini, makine ve teçhizatını, ticari plaka ve hatlarını ve daha birçok taşınır mallarını rehin olarak kullanabilecekler. Taşınır rehininde, rehine konu taşınırların, ticaret unvanından ayrı olarak, rehinine imkan tanıyoruz. Cüz'i borçlar için tüm ticari işletmenin rehin edilmesinin önüne geçiyor, işletmelerin ticari faaliyetini sürdürmesine imkan sağlıyoruz" diye konuştu.
'Ürün İhtisas Borsasını hayata geçiriyoruz'
Lisanslı depoculukta ürün çeşidini arttırdıklarını açıklayan Bakan Tüfenkci, "Ürün İhtisas Borsası için çalışmalarımız devam ediyor. Çiftçimiz alın terinin karşılığını alacak, Ürününü aracısız satacak. Ürün ihtisas borsası ile çok sayıda alıcı ve satıcının tek bir platformda buluştuğu gelişmiş bir tarım ürünleri piyasası oluşturuyoruz.Lisanslı depoculuk faaliyetleri çerçevesinde tarımsal ürün ticareti artık elektronik ortamda yapılacak. Kuracağımız bu borsa da ulusal ve uluslararası boyutta elektronik ürün senetlerinin alım satımının yapıldığı bir merkez olacak. Siz genç kardeşlerimizin her konudaki önerilerinizin, taleplerinizin bizim için çok kıymetli olduğunu bilmenizi istiyorum. Elbirliğiyle, güç birliğiyle, gönül birliğiyle ülkemizi daha güzel yarınlara inşallah birlikte taşıyacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın "Dolarlarınızı bozdurun" çağrısına sizlerin daha fazla destek vermenizi bekliyoruz'dedi
İHA