Alüminyum Koruma, Kapatma, Gölgelendirme Üreticileri ve İşadamları Derneği (AKGİAD) Başkanı ve Becker Türkiye CEO'su Volkan Kebir, TBMM'de 18 Ocak 2017'de kabul edilen Torba Yasa kapsamında yürürlüğe giren sicil affı ile ilgili, sektörlerinde üretim yapan 5 bine yakın KOBİ'nin yaşanan süreçte büyük hayal kırıklığına uğradığını söyledi.
TBMM'de, Torba Yasa kapsamında 18 Ocak 2017'de yürürlüğe giren sicil affının, aradan geçen iki ayı aşkın sürede bekleneni vermemesi firmaları düşündürmeye başladı. 11 milyonun üzerinde kişiye ve 2 milyon 300 bin şirkete rahat nefes aldırması hedeflenen düzenlemeyle, bankaların eski kayıtlarını canlı tutması ve firmaların bu değerlendirmeye tabi tutulması nedeniyle ilerleyemediği belirtildi.
"Hala kara listede görünüyor"
Alüminyum Koruma, Kapatma, Gölgelendirme Üreticileri ve İşadamları Derneği (AKGİAD) Başkanı ve Becker Türkiye CEO'su Volkan Kebir de, gelinen süreci değerlendirdi. Sicil affının Resmi Gazete'de yayınlanmasından iki gün sonra dernek olarak yaptıkları uyarıların birer birer gerçekleştiğini gördüklerini vurgulayan Kebir, "20 Ocak günü "Bankalar bir eliyle tokalaşırken, öteki elini yumruk yapmamalı" demiştik. Yasaya göre şirketler altı ay içinde bankalara başvurarak borçlarını yeniden yapılandırmaları halinde kara listeden çıkabilecekti. Geçen yıllarda ticari kredilerinde ödeme zorluğu yaşamış ve kara liseye girmiş; ancak daha sonra ödemelerini yapmış ve bugün hiçbir kredi borcu olmadığı sicil affından yararlanamayan firmalarımız var. Yani affedilecek sicili olmayanlar dahi, hala kara listede görünüyor" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığının yaşanan duruma müdahil olması gerektiğinin altını çizen AKGİAD Başkanı Volkan Kebir, sicil affının verimli sonuç vermesi için doğrudan bankacıların istekleri dikkate alınarak hazırlandığını hatırlattı. Kebir, şöyle devam etti:
"Geçmiş yıllarda çıkarılan sicil afları, iyi kurgulanmadığı için verimli sonuç vermemişti. Bu gerçekten hareket eden hükümetimiz, tamamen bankacıların isteklerini dikkate alarak düzenleme yaptı. Banka yöneticileri kredi verdiklerinde veya borç taksitlendirmesinde geçmişte zimmet suçu ile yargılanabiliyorlardı. Bankacılık sektörü temsilcilerinin istekleri sonrasında bu durum da Kanun Hükmünde Kararname ile zimmet kapsamından çıkarıldı. Özetle, geçmiş tecrübelerden yararlanılarak en uygun düzenleme yapıldı. Bankalar tüm isteklerinin gerçekleşmesine rağmen eski kayıtlarını dikkate alıyorsa, bu durumu iyi niyetle bağdaştırmamız mümkün değildir."
İHA