Baro Başkanı Ahmet Atam: Savunma Mesleği, İnsanlık Tarihinin En Eski Ve En Kadim Mesleğidir

Kütahya'da, "Avukatlar Günü" kutlamaları çerçevesinde, Atatürk anıtına çelenk sunumu yapılıp, saygı duruşunda bulunuldu.

Kütahya'da, "Avukatlar Günü" kutlamaları çerçevesinde, Atatürk anıtına çelenk sunumu yapılıp, saygı duruşunda bulunuldu.

Adliye bahçesinde düzenlenen törene Vali Ahmet H. Nayir, Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, AK Parti Kütahya Milletvekili İshak Gazel, DPÜ Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören, Hava Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Hava Piyade Tuğgeneral Bülent Tatkan, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Ulvi Yılmaz ve avukatlar katıldı.

Törende konuşan Kütahya Baro Başkanı Ahmet Atam, savunma mesleğinin, insanlık tarihinin en eski, en kadim mesleklerinden olduğunu kaydetti.

Atam, "İnsanın özgür ve eşit yaşama arzusu, eşitsizliğe, haksızlığa, adaletsizliğe baş kaldırışı ve isyanı ile, hakkının teslimi noktasında duyduğu istek ve buna ulaşma yolunda karşısına çıkan engelleri aşmak için ihtiyaç duyduğu yardım ve gereksinimi karşısında doğmuştur.Bizim en önemli görevlerimizden biri hukukun üstünlüğünün sağlanması ve keyfiliklerin önlenmesidir. Ve en önemlisi, biz avukatlar, cesur ve bağımsız olmalıyız. Hiç bir kişinin, grubun ya da siyasi oluşumun etkisinde kalmadan adaletin tecellisi, hukukun üstünlüğü, adil yargılanma hakkı ve her tür hukuksuzluğa karşı dik bir duruş sergileyerek doğrunun ve haklının yanında olmalıyız. Belirttiğim bu hususlar mesleki menfaatlerimizin korunmasının dahi önünde yer almalıdır. Bizler, kamusal faaliyetlerimizi önemsemeli ve toplumsal alana yönelmeliyiz. Bu, mesleğin saygınlığının da bir gereğidir. Kabuğuna çekilmiş, toplumdan uzak, sosyal konularda duyarsız kalarak kurumsal bir ciddiyet sağlanamayacağının farkındayız. İçinde bulunduğumuz toplumun hassasiyetlerine gözünü ve kulağını kapamış bir avukatın mesleki itibarının sağlanamayacağı gibi, topluma karşı olan ve Avukatlık Yasasından kaynaklanan görevlerini de yerine getiremeyeceğini biliyoruz. Bunların sağlanması ancak, vatandaşla iç içe olmaktan, sosyal projelerde yer almaktan, vatandaşın derdi ile dertlenmekten, onlara ışık tutmaktan, onların sesi olmaktan geçer. Bizler avukatlığı sadece bir meslek ve rızık kapısı olarak görürsek, mesleğimize en büyük kötülüğü kendimizin yapacağının bilincindeyiz. Bizlere düşen en büyük ve en önemli ödevlerden biri de, mesleğimizi yaparken, göz önünde bir iş icra ettiğimizi unutmadan, her ortamda topluma örnek olarak, milli birlik ve beraberliğimizi hedef alan her tür yapılanmaya da fikren ve fiilen karşı durmalı, bunun için savaşmalıyız" diye konuştu.

"FETÖ denilen örgütün nerelerde neler yaptığını hepimiz yaşadık ve gördük"

"Uyanık olmalıyız" diyen Başkan Ahmet Atam, "Gördük ki; dün hizmet hareketi, cemaat denilen, kendisinden övgüyle bahsedilen bir grup, aradan geçen zaman içerisinde, Fetö denen tehlikeli bir terör örgütü olarak karşımıza çıkıyorsa, bunun hesabını sorma ve izale etme çalışmaları esnasında da dikkatli olmalıyız. Bu gün için zararsız görülen, başkaca oluşumların güçlendirilmemesi gerekmektedir. Bu nedenle biz hukukçular yüzümüzü dışa dönmeli avukatlık kanunu gereği bilgi birikimimizi ve görüşlerimizi vatandaşla paylaşmalı, tüm bu konularda da aydınlatma görevimizi yerine getirmeliyiz. Bu bir bakıma bizim varlık nedenimizdir. Yoksa; adaletin tecellisinden, üstün hukuk değerlerinden, hukukun üstünlüğünden bahsedemeyiz. Gücünü milletten, hukuktan alanlar yerine, bağlandıkları birilerinin direktifleriyle iş gören bir yapıyla, adaletsizlikle karşı karşıya kalırız. Bu aynı zamanda bizim varlık nedenimizdir, çünkü; İşte o gün avukata da ihtiyaç kalmaz. Bunlar liyakatı göz ardı ederek bir yerlere yerleştirdikleri kişilerle zaten işlerini bir türlü çözeceklerdir. O gün iyi bir hukukçuya, donanımlı bir avukata ihtiyaç kalmayacak, bunun yerine iş bitiren aracılar ortaya çıkacaktır. Yakın tarihte FETÖ denen bu örgütün nerelerde neler yaptığını hepimiz gördük, yaşadık.Toplumsal sorunlara karşı duyarlı, meselelere neden sonuç ilişkisi içinde yaklaşabilen bir mesleğin mensupları olarak gelecekte bu tür belalardan uzak yaşayabilmek için çare, terörden ve şiddetten medet umanlardan, hukuka inanmayıp al aşağı edenlerden dahi, hukuk içinde hesap sorabilmektir. Yoksa, hamaset edebiyatı ile günü geçiştirmek hiç bir sorunu çözmeyecektir. Eğitime önem verilerek, gençlerin terör ve terör örgütlerinin propagandaları karşısında eğitilmelerini sağlayarak, eğitim, sağlık ve adalet gibi temel kamu hizmetlerinin sosyal devlet ilkesi ışığında olabildiğince yaygınlaştırılmasını ve tüm vatandaşlarımıza mümkün olan en az bedelle ulaştırılmasını sağlamalıyız. Böylelikle terör örgütlerinin veya gelecekte bu şekil bir yapıya bürünecek oluşumların sömürü ve istismar başlıklarının ortadan kaldırılabileceği açıktır" ifadelerini kullandı. (EFE)

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.