Bir akaryakıt şirketinin yönetim kurulu başkanı olan başarılı iş kadını Nurten Öztürk, gençlerle bir araya gelerek, şirketin başarı sırrını ve yatırımlarını anlattı.
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) 2. İnsan Kaynakları Zirvesine katılan başarılı iş kadını Nurten Öztürk, gençlerle bir araya geldi. Gençlere seslenen ve bazı tiyolar veren Öztürk, kendi hikayelerinin peri masalı olmadığını, öğretmen çiftin el birliğiyle, omuz omuza çalışarak, 11 yıldır müşteri memnuniyetinde birinci olan Türk sermayeli OPET'i kurduklarını kaydetti.
Türkiye'ye yerli şirket kurma ve en iyisini yapma sözüyle yola çıktılarını belirten Öztürk, "Başarı öykümüzün anahtarı önce benzin istasyonu değil, önce insan vizyonundan geliyor. Biz sektöre girinceye dek akaryakıt istasyonları araçlar için çalışıyormuş. Ama biz aracı kullanana hizmet vermeye başladık. İnsanlarımız bunu fark etti" dedi.
"100 milyon dolar harcama yaptık"
Sosyal sorumluluk projelerinin dikkat çektiğini, ilk projeleri temiz tuvalet kampanyasıyla 9 milyon kişiye ulaştıklarını, bugüne kadar 100 milyon doların üstünde harcama yaptıklarını bildiren Nurten Öztürk, Çanakkale-Gelibolu Yarımadasında gerçekleştirdikleri "Tarihe Saygı" projesiyle köyleri ve tarihi alanları düzenlediklerini, 2006 yılından bu yana projeye 30 milyon dolar aktardıklarını belirtti.
Öztürk, "Projelerimiz sonlanmıyor. Yaşayan ve sürekliliği olan projeler hayata geçiyoruz. İstasyonlarımızı yeşillendiriyoruz ve takibini yapıyoruz. Uluslararası teklifler alıyoruz. Mekke, Medine, Riyad'da temiz tuvalet kampanyamızla ilgili eğitimler verdik. Türkiye'de tuvalet sorunu büyük ölçüde kalmadı. Türk Standartlar Enstitüsü'nün tuvalet standartlarını belirledik. Gençleri çok seviyorum. Anlamaya çalışıyorum yine de yüzde yüz anlıyorum diyemem. Onları, yaşamın karanlık dehlizleri arasında yollarını kaybolmalarına izin vermeden hedeflerini doğrultusunda ilerlemeleri sağlamalıyız" dedi.
"Girişimcilik yaşamak, hissetmek, yapmaktır"
Kendilerinin çocuklarından çok şey öğrendiğini, fikirlerin uçuşmasından mutluluk duyduğunu kaydeden Öztürk, şunları söyledi:
"Eğer çocuklarım olmasaydı belki yurt dışına daha geç bir süreçte çıkardım. Belki çocuklarımın geleceğini düşünmek zorunda olmasaydım bu kadar çalışmama gerek olmazdı.Girişimcilik aslında yaşamaktır. Yani hissetmek, hissettiklerini yapabilmektir. Ben bu cesareti çok kişide görüyorum. Elbette engeller çıkacaktır. Suyun önüne engel koyduğunuzda o engel küçükse su engeli çok kolay aşar. Engeli daha da yükseltirseniz, su olduğu yerde güçlenir, güçlenip o engeli aşar. Onun için ufak tefek engellere takılıp da yolumuzdan vazgeçmeliyim. Girişimcilik bana göre cesarettir. Erkeklerin yaptığı her işin kadınların da yapabildiğini düşünüyorum. Yeniden dünyaya gelecek olsanız kadın olarak mı gelmek isterdiniz, diye soruyorlar. 100 kez dünyaya gelsem yine kadın olarak dünyaya gelmek isterdim. Özgecanlara, araçlarda tekmelenen, öldürülen, evlere kapatılmak zorunda kalanlar, erkek baskısıyla sokağa çıkamayan kadınlarımıza üzülüyorum. Bunun yanında kendimi çok şanslı hissediyorum. Düşündüklerini yapma fırsatı bulabildiğim için çok mutluyum. Bunun nedeninin çalışan kadın ve aynı zamanda eğitim görmüş olmama bağlıyorum. Kadını değiştirecek olan en temel şey eğitim. Onun için kadınlar için eğitim erkeklerden daha önemli. Kadınların çalışması gerektiğine inanıyorum. Bayilerimize de kadın pompa görevlisi almaları yönünde tavsiyelerde bulunuyorum" dedi.
İHA