KIRKLARELİ (İHA) – Başbakan Binali Yıldırım, CHP'yi eleştirerek, "Bunlar daha hükümet sistemiyle rejimin arasındaki farkı bile bilmiyorlar. Atatürk rahmetli hayatta olsa bunları CHP'nin kapısından içeri sokmazdı. Bizim rejimimiz Cumhuriyet'tir. Cumhuriyeti de bu millet kurdu" dedi.
Kırklareli Şevket Dingiloğlu Parkı'nda düzenlenen mitingde konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Biz nereden geldiğimizi nereye gittiğimiz bir an olsun aklımızdan çıkarmıyoruz. Biz bu millete aşığız. Bu millete biz efendilik yapmaya gelmedik. Bu millete biz hizmetkar olmaya geldik. 15 Temmuz'u unutmayalım. Bazıları bir hayaldi dese de 15 Temmuz alçak FETO örgütünün başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükümetine karşı darbe girişimidir. Türkiye, işte Kırklareli bu meydanda alçaklara geçit vermediniz, bayrakları indirmediniz, ezanları dindirmediniz. Allah sizden razı olsun. 15 Temmuz bir milattır" dedi.
"AK Parti millete karşı sözünün hep arkasında durdu"
"Bazıları diyor ki bu anayasayı çok aceleye getirdiniz" diyen Yıldırım, "Hadi oradan canım. Seçimlerden önce bütün partiler bu darbe anayasasını değiştireceğiz demiyorlar mı? Pekiyi seçim geçiyor ne oluyor, verilen sözler unutuluyor ve bir dahaki, seçim yine aynı laflar. Ama AK Parti millete karşı, vatandaşa karşı hep sözünün arkasında durdu, verdiği sözleri hep yerine getirdi. Yapamayacağı işi de söz vermedi" diye konuştu.
Darbe girişiminden sonra da Milliyetçi Hareket Partisi ile bir araya gelerek konuştuklarını ve bu değişikliği yapmaya karar verdiklerini belirten Başbakan Yıldırım, "Bunu da meclise getirdik. Meclis'te görüşmeler oldu o günleri hatırlayın. Ana muhalefet partisinin HDP'nin nasıl ortalığı birbirine kattığını ve kürsüleri nasıl işgal ettiğini nasıl bu anayasa değişikliğinin çıkmaması için ortalığı birbirine kattığını, hatırlayın. Ancak biz dedik ki gönlümüz isterdi ki, Cumhuriyet Halk Partisi de bu değişikliğe katılsın. Bunun için teklif götürdük, ziyaret ettik dedik ki gelin, birlikte yapalım, bu şeref hepimize nasip olsun. Ancak değerli Kırklarelililer ne oldu çağrılarımız sonuçsuz kaldı" şeklinde konuştu.
"Siz emrettiniz biz yaptık"
"Peki dedik, siz bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine razı değilsiniz, istemiyorsunuz. O halde siz de kendi değişiklik teklifinizi getirin, ikisini birden götürelim. Kırklareli'nin 80 milyonun önüne koyalım, hangisi kabul edilirse, başımızın üstünde yeri var" diyen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Buna da gelmediler. Peki siz ne için varsınız. Eğer milletin sorunlarını çözmeyeceksiniz, milletin geleceğine yönelik hedefiniz yoksa hayaliniz yoksa siz nasıl iktidar olacaksınız. İşte bunun için millet size 50 senedir iktidar vermiyor. Çünkü milleti inandıramıyorsunuz şimdi bu anayasa değişikliğini Milliyetçi Hareket Partisiyle, milliyetçi, ülkücü kardeşlerimizle geçirdik. Şimdi huzurunuzdayız. Biz AK Parti olarak bugüne kadar milletten kaçmadık bugüne kadar sizin rızanız olmayan hiçbir şey yapmadık. Siz emrettiniz siz istediniz biz onu yaptık. Millet bizden bir şey istemiyorsa, istemediği bir şey varsa biz ona uzak dururuz. Sevgili Kırklarelililer 14 yıllık iktidarın sırrı bu. Daima millet, daima hizmet sırrı bu."
"Dünya değişiyor, dünyada yeni bir düzen kuruluyor, bu değişim de Türkiye'nin etrafında oluyor. Onun için biz Türkiye olarak güçlü olmamız lazım" ifadelerini kullanan Yıldırım, "Masada yerimizi en iyi şekilde almamız lazım. Yahut da bu ağır aksak giden 82 model Anayasa ile içimize kapanacağız terör belası ile uğraşacağız, ekonomik krizlerle uğraşacağız. Zayıf hükümetlerle darbelerle başa çıkmaya çalışacağız. İki yol var birisi gelecek birisi, mevcudu korumak, geçmişte kalmak. Aydınlık yarınlar için evet mi? Kırklareli, geleceğe hazır mı? Büyük Türkiye için, kalkınan Türkiye için, geleceğimiz için evet mi? Allah sizden razı olsun. Kırklareli işi bitirmiş işte meydan bunu söylüyor" dedi.
"Bu sistem Türkiye'ye yakışmıyor"
Sorunlar çıkartan, çıkan sorunlara çözüm üretemeyen bu sistemin Türkiye'ye yakışmadığını belirten Başbakan Yıldırım, "Türkiye'ye dar geliyor. Türkiye'ye büyük bedeller ödetiyor. En son 15 Temmuz darbesi. Ekonomimiz zarar gördü, şehitlerimiz oldu, gazilerimiz oldu, kardeşliğimiz zarar gördü. Hatırlayın, geçmişe bakalım, zayıf hükümetler, seçim oluyor, hükümet kurulamıyor, aylarca görüşmeler partiler arası bakanlıklar bakan pazarlıkları oluyor, zaman geçiyor. Kaybeden kim oluyor millet oluyor, millet, çocuklarımız oluyor, geleceğimiz oluyor. Diyelim ki zor bela hükümet kuruldu. Bu sefer başbakanlar cumhurbaşkanları ile oturuyorlar. Anlaşmazlığa düşüyorlar. Hatırlayın, Süleyman Demirel ile Tansu Çiller, Tansu Çiller, rahmetli Erbakan koalisyon kurmuş, sonra başbakan değişecek, Demirel, kabul etmiyor. Ben seni kabul etmiyorum, Başbakan yapmıyorum diyor. Güvenoyu var, yeterli sayıda milletvekili var ama keyfine göre, hükümet kurma görevini Tansu Çiller'e vermiyor. Halbu ki, diyordu ki bu benim kızım, ne oldu. Güç maalesef insanları birbirine düşürüyor. Ecevit ile Ahmet Necdet Sezer'i hatırlayın. Bir anayasa kitapçığı fırlatıldı, Türkiye bir günde fakirleşti 23 banka battı, dolar aldı başını gitti, faizler aldı başına gitti. 2002 oldu AK Parti geldi tam 11 yıl bunların bıraktığı bu borcu ödeye ödeye buraya geldik. Tam 638 milyar, biz o dönemden 2001 krizinden borç ödedik. İstiyoruz ki. Bugünleri bir daha yaşamayalım sürekli iktidar olsun sürekli istikrar olsun. Tıpkı Menderes dönemi gibi tıpkı Özal dönemi gibi tıpkı Recep Tayyip Erdoğan dönemi gibi. Her zaman güçlü hükümetler olsun. 1950'den, bugüne Türkiye'de 48, hükümet kurulmuş. Kaç yılda 67 yılda. Yapar 17 ay. Bir buçuk sene bile değil. 17 ayda nasıl hizmet göreceksiniz. 17 ayda ne yapar bir hükümet sadece tebrikleri kabul eder. Brifingleri alır ve arkasından da vedalaşmaya başlar" dedi.
Anayasa değişikliğinden bahseden Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bakın şimdi ne yapıyoruz, bu değişiklikle 5 yıllığına hükümeti seçiyorsunuz, nerede seçiyorsunuz, sandıkta seçiyorsunuz. Siz seçiyorsunuz, sadece vekilleri seçip göndermiyorsunuz vekilleri de seçiyorsunuz, bir sandıkta da cumhurbaşkanı seçiyorsunuz. Aynı günü seçiyorsunuz. Biri yazın biri, kışın değil, iki sefer sandığa gitmek yok. Bir sefer gideceksiniz cumhurbaşkanı da seçeceksiniz meclisi de seçeceksiniz. Böylece seçtiğiniz Cumhurbaşkanı, yüzde 50, daha fazla oy alacak. Aşağı alırsa, olmaz seçilemiyor. Çünkü güçlü olması lazım, güçlü hükümet olması lazım ki darbelere dirensin, ekonomik krizlere geçit vermesin. Yatırımlar yavaşlamasın, büyüme hızı azalmasın. Daha çok iş, gençlere daha çok gelecek hazırlasın. Söz verilen bütün hizmetler görülecek, eğer çok beğenirseniz onu bir daha seçiyorsunuz. Sandıkta, kendimiz karar veriyoruz, bu sistemin özelliği bu."
"Cumhuriyete göz dikenin gözünü çıkarmak hepimizin boynunun borcudur"
"Bu sistemle beraber meclis de güçleniyor" diyen Başbakan Yıldırım, "Meclis bütün denetim görevlerini, yasama görevlerini, hatta Cumhurbaşkanlığı ve bakanları denetliyor ve icabında yargılıyor. Onun için meclis zayıflatılıyor, meclis ihmal ediliyor bu da kocaman bir yalan. Yalan rüzgarının bir parçası. O halde ne olacak. Türkiye'de istikrar olacak, Türkiye'de kalıcı, güçlü iktidar olacak. 5 yıl boyunca bir dönem daha seçiyorsunuz, toplam 2 dönem üçüncü, isterse yok kardeşim yeter, başkası gelsin. Hani nerede, padişahlık, hani nerede tek adam. Milletin olduğu yerde tek adam olur mu? Çünkü millet patron, oyu veriyor seçiyor. Oy vermiyor geçip gidiyor. Burada padişahlık olur mu? Tek adamlık olur mu? O tutmayınca bu sefer başlıyorlar, rejim değişecek. Kardeşim ne rejimi değişiyor, bunlar daha hükümet sistemiyle rejimin arasındaki farkı bile bilmiyorlar. Atatürk rahmetli hayatta olsa bunları CHP'nin kapısından içeri sokmaz. Bizim rejimimiz Cumhuriyet'tir. Cumhuriyeti de bu millet kurdu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurtuluş savaşında elde ettiğimiz zaferle kazandık, cumhuriyetimizi kurduk, Cumhuriyetin bekçisi de Kırklareli'dir, 80 milyon vatan evladıdır. Bu cumhuriyete, göz dikenin gözünü çıkarmak hepimizin boynunun borcudur" dedi.
Yıldırım, "Şimdi 18 maddelik bu değişiklik sisteminde ne getiriyoruz. Parlamenter sistemi bırakıyoruz, Cumhurbaşkanının, Başbakanın birbiriyle anlaşamadığı didiştiği o kötü dönemleri geride bırakıyoruz. Güçlü, hükümetin garanti altına alındığı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiyoruz. Diyoruz ki, hükümetlere herhangi bir müdahale olmasın, kimse müdahale etmesin. İstiyoruz ki hükümetler hızlı karar alsın, zaman kaybetmesin. 14 yıllık AK Parti iktidarı nasıl güçlüyse, bundan sonra tek başına iktidar garanti altına alınsın" diye konuştu.
"HDP 8 Haziran'da hemen dişini gösterdi"
"7 Haziran'da bu ülkenin neler yaşadığını gördünüz" diyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Hiçbir parti işbaşına gelemedi. 5,5 ay Türkiye hükümetsiz kaldı. Kim kaybetti, ülke kaybetti. Kim kazandı, terör örgütleri ortalıkta cirit attı. HDP, Türkiye Partisiyim diye yola çıktı. 8 Haziran'da hemen dişini gösterdi. Sırtımı kandile dayıyorum dedi. Bu değişiklikle, Türkiye istikrarla büyümeye devam edecek. Ekonomik büyümenin önündeki engeller kalkacak. Yatırımcılar, yatırım yaparken, gelecekte ne olacak bu yatırımım acaba? Kriz olacak mı olmayacak mı? Zarar görecek miyim, görmeyecek miyim diye bir korku yaşamayacak. Pekiyi bu sistem başka ne getirecek, terörle mücadelede ülkeyi daha güçlü hale getirecek, terörün kökünü kazıyacak. Bütün devlet kurumları, bütün güvenlik birimleri, güçlü hükümet sayesinde bir olacak, terörle birlikte böyle mücadele edecek. Meclis daha da güçlenecek, meclis üzerindeki hükümet baskısı kalkacak. Çünkü meclisten çıkmıyor hükümet, hükümet ayrı seçiliyor, meclis ayrı seçiliyor. O yüzden de şimdiki sistemde hükümet meclisin üzerinde baskı kuruyor. Bakanlar, aynı zamanda milletvekili. Bu sistemde öyle olmayacak."
"Seçilme yaşının 18'e düşürülmesine karşı çıkıyorlar"
Seçilme yaşının 18'e düşürülmesiyle ilgili Yıldırım, "Seçilme yaşının 18'e düşürülmesine karşı çıkıyorlar. Buna karşı çıkıyor peki kaç istiyorsun? 25'i doldursun ondan sonra olsun. Senin keyfine göre mi hareket edeceğiz. Gençler, bu ülkenin vatandaşları değil mi? Gençlerin seçilme hakkı yok mu? Bunun cevabını verecek miyiz, gençler. Şimdi bu Kılıçdaroğlu, burada bir arıza yapıyor. Şimdi bu 18 yaşına karşı çıkıyor ya bende açtım baktım. Seçimlerden önce ne vaat etmiş diye baktım. Seçim beyannamesinde seçim vaatlerine baktım diyor ki seçilme yaşını 21'e indireceğiz diyor. Be kardeşim biz indiriyoruz, niye karşı çıkıyorsun, madem söz verdiysen yapamadığını biz yapıyoruz gel destek ver. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şimdi bir yalanda efendim, Cumhurbaşkanı meclisi feshedecek böyle bir şey yok.Bu değişiklikte cumhurbaşkanın da meclisin de feshedilmesi yok. Fesih ne demek sona erdirmek. Bu meclis iki kere sona erdirildi, yok oldu. 1960'da darbeyle, ikincisi de 12 Eylül'de fesh oldu. Çünkü parlamento kapatıldı, meclis dağıtıldı. Onun için fesih diye bir şey yok. Ne var meclisi seçime gönderme var. Nasıl olacak. Diyelim ki meclis seçildi çalışıyor, Cumhurbaşkanı da seçildi çalışıyor bir aksilik oldu, Cumhurbaşkanını da sıkıştırıyorlar çalışamaz duruma geldi. O zaman diyor ki, Cumhurbaşkanı, bak, beni engellerseniz, seçime giderim. Seçime gidince ne oluyor hem kendisi seçime gidiyor, hem meclisi seçime hem de kendisi seçime gider. Niye çünkü aynı gün seçim var. Onun için kolay kolay seçim kararı almıyor ve uzlaşıyorlar, krizi çözüyorlar aynı hakkı meclisin de var. Meclis de seçim kararı alabilir. Diyelim ki Cumhurbaşkanı kurduğu hükümetle pek meclisi takmamaya istediğini yapmaya çalışıyor. O zaman da meclis diyor ki bak ayağını denk al kendine gel yoksa seçime giderim. Seçime gidince ikisi birden gidiyor biri gidip biri kalmıyor. Onun için bu sistem, uzlaşmayı getiriyor. Bu sistem, anlaşmayı getiriyor. Hiç kimse kolay kolay sonucu belli olmayan bir karar alamaz. Onun için bunlar sistemin kontrol mekanizmaları denetleme mekanizmaları dolayısıyla bu şekilde kalıcı istikrar sağlanmış oluyor. Gördüğünüz gibi sistem her yönüyle güçlü ekonomi daha hızlı kalkınma ve terörden arınmış güçlü kalkınan Türkiye için olmazsa olmaz bir şeydir. Şimdi Kılıçdaroğlu, son günlerde bir şey daha diyor onu da söyleyeyim de bu faslı bitirelim. Diyor ki ben zaten diyor. 1982 darbe anayasasına o gün hayır demiştim. O zamanlar ama Kenan Evren darbe yaptığı zaman iyi yapmışsın hayır demişsin iyi yapmışsın, uzağı görmüşsün hayır demişsin pekiyi şimdi niye hayır diyorsun. Biz o hayır dediğin, anayasayı değiştiriyoruz, Ey Kılıçdaroğlu, uyan uyan. 1982'de kalmışsın artık uyan, geleceğe bakalım, geleceğe."
Edirne Kapıkule ile Halkalı arasındaki demiryolu hattının Kırklareli'nden geçeceği müjdesini de veren Başbakan Yıldırım, AK Parti hükümetleri döneminde Kırklareli'ne yapılan yatırımları da sıraladı.
Başbakan Binali Yıldırım mitingin ardından Kırklareli'nden ayrıldı.
İHA