Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Batı medyası, batılı müttefikler demokrasinin, insan haklarının, modern dünyanın temsilcileri olduklarını iddia edenler, Türkiye'nin demokrasisinin sağlığından çok darbecilerin işkence ve kötü muamele görüp görmediğinin telaşına düşüyorlar" dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MUSİAD) Kahramanmaraş Şubesi tarafından geleneksel kahvaltılı istişare toplantısına katılan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, batı medyasını eleştirdi.
Batının demokrasi tutumunu eleştiren Kaynak, "Çin'de Tiananmen Meydanı'nda bir genç üzerine yürüyen tankın namlusu karşısında geri geri yürüyor Komünist Çin'de. Ve onu dünya bir demokratik sivil direniş olarak aylarca gözümüzün önüne getirdi. Böyle bir örnek başka yerde yok. Cumhurbaşkanımız anlatıyor bir gençle konuşuyor, "Bir tankın önüne yattım tankın paletleri ortada kaldı geçti gitti. Ama ikinci tank bacağımı kolumu ezdi." Birinci tankın üzerinden geçiyor, kendisini tekrar ikinci tankın önüne atıyor. Ve biz Türkiye olarak müttefiklerimiz tarafından ilk günden itibaren de siz bu darbecilere işkencemi yapıyorsunuz sorusuyla karşı karşıya kalıyoruz. Çin'de bir tek delikanlının tankın karşısında durmuyor dikkat edin geri geri yürüyor. Onu büyük bir demokratik eylem olarak bir özgürlük başkaldırısı olarak sunan batı medyası, batılı müttefikler demokrasinin, insan haklarının, modern dünyanın temsilcileri olduklarını iddia edenler Türkiye'de yaşanan bu hadisede, Türkiye'nin demokrasisinin sağlığından çok darbecilerin işkence ve kötü muamele görüp görmediğinin telaşına düşüyorlar. Ben gerçek mi söylüyor, ciddimi söylüyor derken ben gülmedim acı acı düşündüm. Bizim 60 yılı aşkın süreden itibaren müttefikimiz olan, dostumuz olan hatta stratejik ortağımız olan birleşik devletlerin başkan yardımcısı Biden, birazdan utanarak, sıkılarak mecbur hissettiği için gelip başbakanımızla, cumhurbaşkanımızla görüştükten sonra, "biz aslında olayı hayretle takip ettik televizyonlardan. Bu acaba elektronik bilgisayar oyunumu?" Hayır bu bir bilgisayar oyunu değil. Bu planlayıcıları dışarıda olan, icracıları içeride olan bir oyun değil bir ihanet" dedi.
"Türkiye'de kayyum atanan şirket sayısı 262'dir"
15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından dedikoduların arttığına dikkat çeken Kaynak, "Kahramanmaraş'ın da Türkiye'nin de ticaretinin sanayisinin durmaması lazım. Şimdi asıl o sıcak savaştan, o sıcak darbeden başka bir şeye geçiliyor öyle hissettim. İnsanlar ticareti durdurmaya başlamışlar. Kahramanmaraş'ta 130 şirkete kayyum atanıyormuş. Siz kendi kendinize niye bu vehmi üretiyorsunuz. Bütün Türkiye'de dünkü tarih itibariyle kayyum atanan şirket sayısı 262'dir. Türkiye'de kaç şirkete kayyum atandı ki, Kahramanmaraş'ta bir günde 130 şirkete kayyum atansın. Kahramanmaraş'ta bizi bu şüpheye düşürecek ne var ki? Kahramanmaraş'ta hiçbir iş adamı, işçisi, esnafı, memuru, sivili asla ihanet gurubu içerisinde olamaz. Parolamız şu; biz adil olacağız, biz zulüm etmeyeceğiz, biz zalimlerden olmayacağız ama asla merhamette etmeyeceğiz. Bu açık. Zalime merhamet şu süreçte biliyoruz ki, mazluma zulümdür ama bu millete, dine, inancımıza da, memleketimize de ihanettir. FETÖ'nün yaptığı, çalıştığı ihanetten hiçbir farkı yoktur" diye konuştu.
"3 milyon mülteciye 12.5 milyar dolar para harcandı"
Suriye'de yaşanan iç savaş sonrası Türkiye'ye sığınan 3 milyon mülteciye 12.5 milyar dolar para harcandığını kaydeden Kaynak, "Bir mülteci, göç kriziyle dünya karşı karşıya. Türkiye kendi içinde barındırdığı 3 milyon mülteciye 6 yılda 12.5 milyar dolar para harcadı. Ama birleşik milletler mülteciler yüksek komiserleri hesaplamalarına göre mültecilerin aldığı hizmet karşılığı 25 milyar dolar. Bu 12.5 milyar doların içinde 510 milyon doları dış yardımlar. 171 milyonu Avrupa Birliğinden, 180 milyonu Birleşmiş Milletler'den, 5'er, 10'ar Katar'dan, Kuveyt'ten" dedi.
İHA