Başbakan Binali Yıldırım, dünyada aynı anda en az dört terör örgütü ile mücadele eden başka ülke olmadığını vurgulayarak, "Dünyadan bu kararlı mücadelemize amasız, fakatsız destek bekliyoruz. "Senin teröristin kötü, benim teröristim iyi" anlayışını kabul etmiyoruz. Bugünlerde moda oldu. İslamcı terörist Bu düpedüz İslam düşmanlığıdır" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, İzmir'de düzenlenen 2 bin kişilik "Şehit Aileleri ve Gazilerimizle İftar Buluşması" programına katıldı. Orucunu şehit aileleri ve gazilerle birlikte açan Başbakan Yıldırım, "Dünyada aynı anda en az dört terör örgütü ile mücadele eden başka ülke yok. Dünyadan bu kararlı mücadelemize amasız, fakatsız destek bekliyoruz. "Senin teröristin kötü, benim teröristim iyi" anlayışını kabul etmiyoruz. Bugünlerde moda oldu. İslamcı terörist Bu düpedüz İslam düşmanlığıdır. Teröristin dini, kitabı, mezhebi olmaz. Terörist, sadece ve sadece insanları öldüren makinedir. Bütün vatan sathını, topraklarımızın dışında da mücadelemiz devam ediyor" diye konuştu.
Milletin öksüz yavruları bağrına basmayı bildiğini kaydeden Yıldırım, "Her türlü düşman Türk analarından korksun Türk anaları "ya şehit olacaksın, ya gazi" diyerek, kınalar yakarak evlat uğurladıkları sürece biz bir ölür bin diriliriz. Tüm alçaklar bilsin ki siz ne kadar kalleş oldukça biz daha fazla kardeş olacağız. Siz hain oldukça biz daha çok kahramanlar çıkaracağız. Kahramanlarımızın çok iyi bileceğiz, onları unutmayacağız, unutturmayacağız" dedi.
"Yıllar geçse de milli şuur asla kaybolmaz"
Konuşmasında terörle mücadele vurgusu yapan Başbakan Yıldırım, İzmir'de kurtuluş mücadelesindeki isimlerden Yüzbaşı Şerafettin'in kahramanlık hikayesini anlatarak şunları söyledi:
"15 Temmuz gecesi yine İzmir'de bir destan daha yazıldı. Darbe girişiminde Urla ilçesindeki Menteş kampına getirilen ve darbe girişimi yapıldığı gece İzmir Valiliğini kuşatmak amacıyla şehir merkezine getirilmek istenen 400 harp okulu öğrencisini taşıyan kafile polis tarafından durdurulur. Konvoyun başındaki darbeciye asıl ağır darbeyi indiren bir genç komiser, bugün de aramızda olan o genç komiser, Urla İlçe Emniyet Müdürlüğünde görev yapıyor. Darbecileri durdur ve geçişine izin vermez. Darbecilerin başındaki, "Bizi elindeki küçük tabancıyla mı durduracaksın?" deyince yiğit komiser; "Ailemde üç şehit var. Dördüncü ben olurum ama sizi buradan geçirmem" der. "Tabancamda 13 mermi var. Israr edersen bunlardan biri sana nasip olur" der. Bu kararlılık karşısında darbecilerin başındaki ve o konvoydakiler geldikleri gibi geri dönmek mecburiyetinde kalır. Yıllar geçse de milli şuur asla kaybolmaz, dimdik ayakta olur. Ne zaman lazım olursa o zaman alçaklara gereken cevabı verir. Rabbim bir daha bu güzel ülkeyi böyle sınavlardan geçirmesin."
"En ağır cezayı almaktan kurtulamayacaklar"
"Mahkemelerde darbe planlayanların verdiği ifadeleri görüyorsunuz. İşi nasıl da sulandırmaya çalışıyorlar" diyen Yıldırım, "Şehit yakını ve gazilerin gözlerinin içine baka baka yalan söylüyorlar. İstedikleri kadar çırpınsınlar, mutlaka hukuk içerisinde en ağır cezayı almaktan asla kurtulamayacaklar. 15 Temmuz'dan sonra "Türkiye iflah olmaz, ekonomisi çöker" diyenler şimdi bu söylediklerinden utanıyorlar. 16 Temmuz'da not düşürenler şimdi Türkiye büyüme tahminlerini artırmaya başladılar. Yüzde 2'lerden 4,7'lere çıkardılar. Bu rakam bile Avrupa büyüme oranının iki katı. Darbe belasını savan, terör örgütleri ile amansız mücadele eden ateş çemberi içerisindeki Türkiye, tüm olumsuzlara rağmen 2017'in ilk dört ayında yüzde 5 büyümeyi başardı. Büyümede Türkiye, Çin ve Hindistan'dan sonra dünyada 3. sırada yerini aldı. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlatılan istihdam seferberliğinde önemli netice aldık. 2017'nin ilk dört ayında işsizlik rakamı yüzde 1 oranında düştü. 5 ayda ilave iş bulanların sayısı 1 milyon 200 bine yükseldi. Türkiye'nin yarınları bugününden çok daha iyi olacak" ifadelerine yer verdi.
Uyuşturucu ile mücadele
Konuşmasında uyuşturucu ticareti yapan örgütlerle karşı verilen mücadele hakkında da bilgi veren Başbakan Yıldırım, "Türkiye artık terörle anılmaktan kurtulacaktır. Hedefimiz terörü Türkiye gündeminde en alt sıralara indirmek, daha çok kalkınma, istihdam, yatırım ve üretim olacak. İzmir Emniyet Müdürlüğümüz son aylarda uyuşturucuya büyük savaş açtı. İzmir gençlerinin geleceğini yok etmeye gayret eden bu alçak örgütlerine göz açtırmıyoruz" derken, 11 yaşındaki berrak Zeynep ismindeki bir çocuğun 15 Temmuz üzerine yazdığı şiiri de okudu.
"Milletçe canımız yanıyor"
Manevi güzelliklerle dolu Ramazan ayının yardımlaşma ve sabır ayı olduğunu, imtihanların en zorundan geçen şehit ailelerinin, sabrın da metanetin de en büyüğünü yaşadığını kaydeden Yıldırım, şunları söyledi:
"Allah sabrınızı daim etsin. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, siz değerli ailelerine sabır, gazilerimize de hayırlı ömürler diliyorum. Sizler bize aziz şehitlerimizin yadigarısınız. En değerli varlıklarınız, kendisini milleti, bayrağı, vatanı ve devleti için feda etti. Bu topraklar üzerinde yüz yıllardır özgür ve bağımsız bir şekilde yaşıyorsak bu her bir şehidimizin sayesindedir. Şehitlerimizin bize bıraktığı bu mübarek toprakları korumak ve her türlü terörden ve düşmandan arındırmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Tabii şehitlerimiz oluyor, milletçe canımız da yanıyor. Bu ülkenin bağımsızlığı için bütünlüğü için hayatını seve seve veren şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum."
İzmir Marşı'nı okudu
Şehit ailelerinin dertleri ile dertlenmek ve her zaman yanlarında olmanın birinci vazifeleri olduğunu dile getiren Yıldırım, şunları söyledi:
"Bu millet kadirşinastır. Şehidine de ailesine de vefalıdır. Şehidini kendi şehidi, ailesini ailesi bilir. Ateş düştüğü yeri yakar ama bilin ki siazin evinize düşen her ateş Türkiye'nin bütün ailelerinin evine de düşmüş bir ateştir. Derdinizle dertlenmek, her zaman yanınızda olmak en büyük görevimizdir. Birlik beraberlik, kardeşlik anlayışıyla düşmana karşı koymuş kanlarını ve canlarını bu güzel memleket için seve seve feda etmekten çekinmemiş şehitlerimizin bizim nezdimizde yeri gökyüzünde parlayan birer yıldızdır."
Yıldırım, daha sonra İzmir Marşı'nın dizelerini okudu.
"Bütün gücümüzle çalışıyoruz"
İftara katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Sayan Kaya ise, "İzmir'in anlamı bizim için apayrı. Bağımsızlığımızın sembolü kahraman şehitlerimiz ve ailelerine minnet ve şükran borçluyuz. Onların iman ve cesaretle dolu mücadelelerini gelecek nesillere aktarmaya devam edeceğiz. Şehitlerimizin emanetini yaşatmak, gazilerimizin hislerine ortak olmak çok anlamlı. Bakanlık olarak izlere iyi şekilde hizmet vermek için bütün gücümüzle çalışıyoruz. Sizlerin gösterdiği cesaret, sabır ve metanet karşısında ne yaparsak yapalım az. Sizlere hizmet etmek bizim için en büyük şeref ve onur" dedi.
İftar programına Başbakan Binali Yıldırım, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Sayan Kaya ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın yanı sıra, AK Parti İzmir Milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, AK Parti'li yöneticiler ve şehit aileleri ve gaziler katıldı.
İHA