Başbakan Binali Yıldırım, zulüm gören coğrafyalara el uzattıklarını belirterek, "Türkiye bölgede barışın, istikrarın ve güvenin sembolüdür" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Memur-Sen himayesinde 55 ülkeden gelen Sendika Konfederasyon Heyeti'ni Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde kabul etti. Toplantıda katılımcılar 15 Temmuz Darbe Girişimi'ne ait görüntüleri izledi. Başbakan Yıldırım toplantıda yaptığı konuşmada terör örgütleriyle mücadeleyi anlattı.
"Türkiye bölgede 3 büyük terör örgütüyle mücadele ediyor" diyen Yıldırım, "Birisi bu alçak darbe girişimini yapan FETÖ örgütüdür. Bu darbeye kalkışanlar, onların arkasında olanlar bugün hesabını veriyor. Türk adaleti onlara gerekli hesabı sormaya başladı, sonuna kadar soracak. Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devletinde intikamla hareket edilmez, adaletle iş görülür. Vatandaşlarımız bunlara çok kızgın haklı olarak ama biz diyoruz ki adaletten ayrılmayız. Adalet işliyor. Bunlar da işledikleri suçun hesabını verecekler. Uzun yıllardan beri ülkenin birliğini beraberliğini, milletin kardeşliğini tehdide eden bölücü terör örgütüyle de mücadele ediyoruz. Bu açık bir mücadele, 80'li yıllardan beri mücadele ediyoruz. Onlar ilk silahlı mücadeleyi başlattılar" dedi.
"Terörize olmadıktan sonra bir şey diyemeyiz"
FETÖ'nün bugüne kadar silahlı bir mücadeleye girmediğini belirten Başbakan Yıldırım, "Türkiye Cumhuriyeti olarak bu örgütle mücadelemizi sürdürüyoruz. FETÖ alçak ve sinsice aynı tarihte işe başladı. 2016 yılına kadar silah kullanmadılar. Ne yaptılar? Asker içerisine adamlarını yerleştirdiler. İnsan yatırımı yaptılar. Daha vasıflı, daha çalışkan rakip gördükleri bütün insanları tasfiye ettiler. Bu terör örgütüne karşı çıkan, itiraz eden herkesi yok ettiler. Dolayısıyla askerde ve poliste 40 yılda önemli bir konuma geldiler. Ayrıca iş aleminde de ciddi bir büyüme gerçekleştirdiler. Bununla yetinmediler sizin gibi sendikalar da kurdular. Bu örgüt hayatın bütün alanlarında 40 yıl boyunca büyüdü büyüdü.Peki siz ne yaptınız diye sorabilirsiniz? Biz, eline silah alıp insan öldürmedikten sonra, terörize olmadıktan sonra hiçbir örgüte bir şey diyemeyiz. Bizim anayasamız var, burası bir hukuk devleti" ifadelerini kullandı.
"FETÖ ilk darbeyi 17 Aralık'ta yaptı"
FETÖ'nün 17 Aralık'ta deşifre olduğunu belirten Yıldırım, "İlk darbeyi aslında 15 Temmuz'da yapmadılar. 17 Aralık'ta hükümete karşı bir operasyon çektiler. Yargı operasyonu. Hükümetten bakanların ailelerini toplamaya başladılar. Bakanlar hakkında dava açmaya kalktılar. Böylece örgüt deşifre oldu. Onan sonra mücadele başka bğir boyut kazandı. Biz örgütün sistematik olarak üğzerine gittik kamudaki bütün uzantılarını tespit edip temizleme yönünde adım attık. Bunu görünce örgüt bu sefer bir ölüm kalım olduğunun kararını vererek Pensilvanya'daki teröristbaşının talimatıyla açıktan silahlı darbe yapmaya karar verdi. 15 Temmuz gecesi bir finaldir. Finali oynadılar yerle bir oldular. Bunun kalıntıları 1-2 ayda bitmez. Sistem işliyor. Bundan sonrasını yargı takip edecek. Görevimiz yargıya gerekli desteği vermek" dedi.
"Biraz yük alsınlar, ahkam kesmesinler"
Terör örgütlerinin İslam'ı istismar ettiğini belirten Yıldırım, "İnsan öldürürken Allahu ekber diyor. Aynı Boko Haram gibi. Bunlar sapık örgütlerdir. FETÖ, Boko Haram, DAEŞ, El Kaide bunların hepsinin ne İslam'da, ne insanlıkta, ne inancımızda yeri var. Bunlar terör örgütüdür. Bunların arkasında yöneten güçler de vardır. Bunu da biliyoruz. Biz görünenlerle mücadele edeceğiz. Perdenin ön tarafını temizlememiz lazım, ondan sonra da bunları azmettirenler ortaya çıkacak.
Emperyalist emellerin daha da kolay hayata geçmesi için tek engel var o da Türkiye. Türkiye'yi dünya kamuoyunda zora düşürmek için bir gayret var. Gerçek şu Türkiye savaşmıyor. Türkiye savaştan kaçıp canını kurtaranlara kucak açıyor. 3 milyon Suriyeliyi biz misafir ediyoruz. Hangi ülke bunu yapıyor. Bu insanlar yerlerinden niye kalkıp geldi. Kim düzenini bozar? Canını kurtarmak için geldiler. Yıllarca onlar da düşmanlarına karşı savunmak için yemediler, içmediler devletine para verip silah alsın güçlü olsun dediler ama o yöneticiler ne yaptı? O insanlar bir gün o silahların bir gün kendilerini vuracağını düşünmediler. Türkiye güvenli bir limandır. Türkiye'ye ileri geri laf edecekler hiç değilse 3 milyonun 3 binin alsınlar da biraz yük alsınlar, ahkam kesmesinler. İnsanlık böyle günlerde belli olur. Orada her gün yüzlerce çocuk ölüyor. Kimse kılını kıpırdatmıyor" dedi.
"Bu örgütlerin kafaları formatlanmıştır"
"Gerek FETÖ gerek PKK, gerek DEAŞ bunların kafaları formatlanmıştır" diyen Yıldırım, "Bunları kurguluyor. Git öldür. Sorgulamak yok. Kurgulamak neyse onu yapıyorlar. Şaka değil diyor ki cennete en önce girmek isteyenler adını yazdırsın diyor. İlan veriyor. Nasıl olacak canlı bomba olup insanları öldürecek. Dolayısıyla büyük bir iş yapmış olacaksın, cennete gideceksin. İslam öldürmeyi değil, yaşatmayı emrediyor. Bu sapık ideolojiler hem İslam'ın adını lekeliyor, hem de büyük bir insanlık suçu işliyorlar" dedi.
"Bütün dünya neyin ne olduğunu biliyor"
İslam ülkelerine karşı bir algının oluşturulduğunu belirten Yıldırım, "Amerikan Kongresi, 11 Eylül olaylarından Suudi Arabistan'ı sorumlu tutuyor. Burada hayatını kaybedenlerin yakınları tazminat alabilsin diye kanun çıkarıyor. Şunu açıkça desene ben senin paralarına el koymaya karar verdim, kılıf hazırlıyorum. Ne diye manevra yapıyorsun. Tezgah bu. Aptal mı var karşında. Bütün dünya neyin ne olduğunu biliyor. Dünyaya adaleti böyle mi getireceğiz. Dünyada BM'nin daha etkin hale gelmesi, küresel sorunlara çözüm üretmesi talebi günden güne yüksek seslerle dillendiriliyor. Bunun öncülüğünü de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yapıyor" dedi.
"Türkiye bölgede barışın, istikrarın ve güvenin sembolüdür" diyen Yıldırım, zulüm gören coğrafyalara el uzattıklarını belirterek, Gazze'ye yapılan yardımları anlattı. Yıldırım, "İsrail il ilişkileri düzeltmek için bunu şart koştuk. Kendi menfaatlerimiz için değil" dedi.
"Emek komitesinin kurulması için destek vereceğiz"
Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Umuyorum ki bu toplantı İslam dünyasının sendikalarını, birbirleriyle sıkı bir işbirliği geliştirmesine katkı sağlayacak İslam İşbirliği Teşkilatı içerisinde bir emek komitesinin kurulması doğru ve yerinde bir düşüncedir. İslam işbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanı olarak biz bu fikri bir öneri olarak teşkilatın karar organlarına taşıyacağız ve böyle bir komitenin kurulması için de her türlü gayreti vereceğiz. Bunun sözünü de veriyorum."
Yabancı konuklara İstanbul'un güzelliklerini görmelerini tavsiye eden Yıldırım, daha sonra katılımcılarla toplu fotoğraf çektirdi.
İHA