Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin'in bir dış ticaret kenti olduğunu ifade ederek, "Bu nedenle kendimizi sürekli yenilemek ve kalitemizi ön planda tutmak durumundayız. Sanayicime, tüccarıma olan güvenim sonsuz. Mersin, hak ettiği yerlere kısa sürede gelecektir" dedi.
MTSO Toplantı Salonu'nda QNB Finansbank ve Türkiye İç Denetim Enstitüsü İşbirliği'nde Büyüme Yolunda Kurumsallaşma, Kurumsallaşma İçin İç Denetim konulu bir toplantı düzenlendi. Sami Altınkaya'nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen, KOBİ'lerin iç dinamiklerinin konuşulduğu toplantının konukları MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, QNB Finansbank Genel Müdür Yardımcısı Onur Özkan ile İç Denetim Enstitüsü Başkan Yardımcısı Bülent Yurdalan oldu. Mersin'deki KOBİ'lerin ağırlıklı olarak aile işletmelerinden oluştuğunu ve oda olarak yaklaşık 15 yıldır aile işletmelerine yönelik çalışmalar yürüttüklerini anlatan Başkan Aşut, "Eğitim ve Kalkınma Vakfımız aracılığıyla bu şirketlerimizin kendisini geliştirmesi adına ihtiyaç duydukları konularda sürekli eğitimler veriyoruz. Bu eğitimlerin sonunda kurumsallaşma kendiliğinden gelecektir" diye konuştu.
Mersin ekonomisi hakkında bilgi vererek Mersin'in yenilikçiliğe açık olduğu vurgusu da yapan Aşut, "Biz bir dış ticaret kentiyiz. Bu nedenle kendimizi sürekli yenilemek ve kalitemizi ön planda tutmak durumundayız. Bu özelliğimiz kentimizde faaliyet gösteren işletmelerimizi birçok konuda öne çıkarıyor. Örneğin firmalarımız ihracat yapabilmek için yurtdışındaki partnerlerinin talebini yerine getirmek durumunda. Bu nedenle kalitesini artırmaya, partnerlerinin bakış açısıyla hareket etmeye çok erken başladı. Kalite belgelerini aldı, çalışmasını, proseslerini yurtdışına uyarladı ve kendisini sürekli geliştirdi" ifadelerini kullandı.
Kentte teknopark bulunmasını çok önemsediklerine de değinen Aşut, bu sayede Mersin'in ihracatı içinde ileri teknoloji oranının yüzde 3'lere ulaştığını bildirdi. Bu özelliği ile bir dış ticaret kenti olan Mersin'de çok ciddi ekonomik sıkıntılar yaşanmadığını kaydeden Aşut, "Sanayicime, tüccarıma olan güvenim sonsuz. Mersin, hak ettiği yerlere kısa sürede gelecektir. Evet, mevcut durumda bir takım dalgalanmalar yaşanıyor ama biz işimize ve dış ticaretimize bakmalıyız" şeklinde konuştu.
QNB Finansbank Genel Müdür Yardımcısı Onur Özkan ise son dönemlerde yaşanan ekonomik dalgalanmalara değindi. Mevcut durumda risklerin arttığına dikkat çeken Özkan, "Piyasada dalgalanmalar yaşıyoruz. Böyle günlerde nasıl daha güçlü oluruz? Nasıl yatırım yapabiliriz diye bakmalıyız. Bir yandan gereksiz risklerden uzak durmalı ama diğer yandan bir fırsat görüyorsak da adım atmaktan geri kalmamalıyız. Bugün bankaların sağlayacağı uzmanlığa KOBİ'lerin daha çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum" dedi.
Dolar-TL dalgalanmalarının KOBİ'leri kaygılandırdığını ve yatırım kararlarının ertelenmesine neden olduğunu dile getiren Özkan, "Deniz dalgalı ama usta kaptanlığın ortaya çıktığı, uzmanlığa ihtiyaç olan dönemler de böyle dönemler. Riskler doğru değerlendirilmeli, önlem alınmalı ama ekonomi içinde olmak, ticaretten kopmamak da önemli. Bu dönemlerde bankaların uzmanlıklarından daha çok yararlanın. İhtiyaçlarınızı birlikte düşünüp birlikte yol haritası oluşturalım. Böylece biraz dalgalanma olsa da rahat atlatabilirsiniz" ifadelerini kullandı.
"Bir firmanın 4 ana risk grubu bulunuyor"
İç Denetim Enstitüsü Başkan Yardımcısı Bülent Yurdalan da iç denetimin önemine dikkat çekti. Firmaların en büyük sorunu büyüme aşamasında yaşadığını, liderlerin vizyonu ne kadar geniş olursa olsun işlerin kendi fiziksel kapasitesini aşmaya başladığında yardıma ihtiyaç duyduğunu kaydeden Yurdalan, bu yardımı da iç denetçilerin sağladığını söyledi. Bir firmanın 4 ana risk grubu bulunduğuna işaret eden Yurdalan, "Bunlardan ilki parasal riskler. Yani finansal kayıptır. Bir diğeri, faaliyet alanının yasal uygulamaları, yani yasal riskler. Mevzuata uygun çalışmalısınız. Bir diğeri yönettiğiniz operasyonun doğurduğu operasyonel riskler. Daha da önemlisi itibar riski. Kurumsallaşma ve başarı için bu 4 riskin doğru yönetilmesi gerekir. İç güvenlik bu noktada devreye girer, danışmanlık ve güven verir" şeklinde konuştu.
İç denetimin firmayı işletme körlüğünden çıkardığını ve üçüncü göz olarak kara delikleri azalttığını vurgulayan Yurdalan, "Nakdinizi doğru yönetiyor musunuz? Onun güvencesini veririz. Şirket içinde kötü niyetli kişiler olabilir bu da varlık kayıpları getirir. İşletmelerin kazancının yüzde 5'i bu anlamda yok olur. KOBİ'leri düşünün. Kazancının yüzde 5'i de böyle giderse sorun büyür. Bu nedenle iç denetçi hem caydırıcı, hem de önleyici rol üstlenir. Varlıkların korunması konusunda da güvence verir. İç denetim mutlaka bağımsız ve objektif kuruluşlar tarafından yapılması gerekir. Raporlama da genel müdür gibi kurum yetkilisi yerine mutlaka şirket sahibine yapılması gerekir. KOBİ'ler için iç denetim büyük önem taşıyor. Denetlenmiş bilançolar, mali tablolar ticari ilişkiler açısından güvence anlamına gelir. İç denetimin firma içindeki varlığı, satın almalarda maliyet avantajı sağlar. Uluslararası kimlik kazanma konusunda da iç denedim bir güvencedir. Çünkü bir yabancı karşınıza gelince dokümanlarınıza bakar ve bu dokümanlara güvence verilmiş olması da firmanızın itibarını artırır ve ticaretinizi güçlendirir" dedi.
Toplantı, MTSO ile QNB Finansbank arasında özel bir faiz oranıyla KGF kullandırılması konusunda imzalanan protokol ile sona erdi.
İHA