Türk Sağlık Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Barış Koçak, performans ödemeleri dağıtılmadığı zaman sağlık çalışanlarının gelirleri emekli olduklarında alacakları maaşa denk geldiğinden bir çok sağlık çalışanın emekliliğini istemesinin ya da istifa ederek daha yüksek ücretler veren özel sektöre geçişinin hızlandıracağını dile getirdi.
Covid-19 pandemisinden dolayı sağlık çalışanlarına büyük iş düştüğünü ve bu konuda başta fedakar sağlık çalışanları olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederek başladığı konuşmasında pandeminin devam ettiğine ve hala krize dönüşme ihtimalinin olduğuna değinen Koçak, “Tedbirler kapsamında hastaneler olabildiğince insan yoğunluğundan uzaklaştırıldı. Ameliyatlar elemine edilip acil dışında ki poliklinikler bakanlık emri ile hasta kabul etmemekte veya sınırlı sayıda sınırlı branşlarda hasta kabul etmektedirler. Bu durum yönetmelik gereği ek ödemelerin tamamını kendi bütçesinden yapan hastaneler için SGK’ya faturalama yapamadıklarından %40 ila %60 arası gelir kaybı oluşturmaktadır. Hastane gelirleri düştüğü için sağlık çalışanlarına dağıtılacak olan ek ödemeler maalesef dağıtılmayacaktır. Zaten döner sermaye performans sistemindeki adaletsizlikler ve yanlışlardan dolayı sağlık çalışanları çoğu zaman performans ödemesi alamamakta yada cüzzi miktarlar almaktadırlar. Performans ödemeleri dağıtılmadığı zaman sağlık çalışanlarının gelirleri emekli olduklarında alacakları maaşa denk geldiğinden bir çok sağlık çalışanın emekliliğini isteme yada istifa ederek daha yüksek ücretler veren özel sektöre geçişini hızlandıracaktır. Bakanlığımızın ve hükümetimizin sağlıkta ciddi sıkıntılar yaşanmaması için gelir adaletsizliğini gideren ciddi önlemler alması şarttır” dedi.
TİCARETHANE MANTIĞI İLE İŞLETİLEMEZ
Devlete ait sağlık kuruluşlarının, çalışanlarına karşı bir ticarethane mantığı ile işletilemeyeceğini dile getiren Koçak, “Sağlık çalışanlarının maaşları ve ek ödemeleri hasta sayısına endeksli olmamalı. Devletin diğer vergi dairesi, okul, kaymakamlık, maliye, gibi hizmet verilen kurumlarında memurlara yapılan ödemeler nasıl gelen vatandaş sayısına endeksli değil ise sağlık çalışanlarında da olmamalıdır. Döner sermaye ve ek ödeme performans yönetmeliğindeki adaletsizlikler düzeltilmeli, çalışanı odak alacak şekilde tekrar düzenlenmelidir. Zaten devlet memurları içerisinde en düşük maaşı alan sağlık çalışanlarına döner sermaye üzerinden bir darbe daha vurulmamalıdır” dedi.
TÜRK SAĞLIK-SEN’DEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Koçak, sendika olarak konu ile ilgili çözüm önerilerini sundu:
Döner sermaye ve ek ödeme performans yönetmeliği hakkaniyetli ve adaletli şekilde tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak biçimde çalışan odaklı olarak tekrar düzenlenmelidir.
Covid-19 pandemisi bitene kadar sağlık çalışanlarının maddi kayıpları tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde her ay çift maaş ödemesi yapılarak genel bütçeden karşılanmalıdır.
Tüm sağlık çalışanlarının ek ödeme sabitleri ve fazla mesaileri emekliliğe yansıtılarak özlük haklarında iyileştirme yapılmalıdır.
Daha önce sayın Cumhurbaşkanımız tarafından söz verilen 3600 ek gösterge sözü tutulmalı ve Sağlık bakanlığında ki farklı istihdam şekilleri (sözleşmeli, vekil, kamu dışı gibi istihdam modelleri) kaldırılarak 657 4-A kadrosu altında toplanmalıdır. Sağlık çalışanlarının maddi ve özlük hakları güçlendirilmelidir.
MÜCADELE BİTMEDİ
Açıklamasında Covid-19 pandemisi ile olan mücadelenin henüz bitmediğini hatırlatan Koçak, şu ifadelere yer verdi: “Bizler hala sahada ve hastanelerde canla başla çalışıyoruz. Pandemi ile mücadelede baş aktörlerden olan filyasyon ekipleri bu yaz sıcaklarında kat kat koruyucu ekipman ile çalışmakta hastalığın tespiti ve yayılmasının önüne geçmektedirler. Hastanelerde çalışan arkadaşlarımız kimselerin temas etmek istemediği hastaların tedavisini yapmaktadırlar. Aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim ve hekim dışı arkadaşlarımız bulaş riskine rağmen koruyucu sağlık hizmetlerini ve hastaların ayaktan tedavisine devam etmektedirler. 112 ekiplerimiz zaten normalde var olan acil müdahale gerektiren vakaların yanında Covid-19 şüphesi ile arayan vatandaşlarımıza da hizmet vermektedirler. Biz üstümüze düşen fedakarlıkları yapmaya devam ederken hala sevdiklerimize ve yakınlarımıza gönül rahatlığı ile sarılamaz onlarla vakit geçiremez iken, zaten zar zor yeten ücretlerimizin akıbetinde ki maddi kayıpları düşünerek daha da kötü hale gelecek şekilde geçim sıkıntısı yaşamak istemiyoruz.”