İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'ndeki kesin hesap görüşmelerinde konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi'nin yerelde kalkınma modelinin sadece Türkiye'ye değil dünyaya örnek olduğunu söyledi. Muhalefet grubunun eleştirilerinde yapılan işleri yok saydığını belirten Başkan Kocaoğlu, "Tabi eleştireceksiniz, siyaset yapıyoruz. Ama yok sayarak eleştirmek olmaz. Bu kadar hizmeti, çalışmayı yok sayarsanız bir gün gelir, o yok sayanları İzmirli hemşerilerimiz yok sayar" diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Mayıs ayı 3. birleşiminde Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğü'nün 2016 Mali Yılı kesin hesapları görüşülerek oyçokluğuyla kabul edildi. Meclis'in ardından gerçekleştirilen İZSU Genel Kurulu'nda ise İZSU'nun 2016 yılı Faaliyet Raporu yine oy çokluğuyla kabul gördü.
Görüşmeler sırasında AKP Grubu'nun eleştirilerine yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi, ESHOT, İZULAŞ ve İZSU'nun toplam borcunun 2 milyar 378 milyon 640 bin TL olduğunu açıklayarak şunları kaydetti:
"İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin borçlanma limiti 9 milyar 800 milyon TL'dir. Yani 10 milyar TL'ye kadar borçlanabilir. Bu uluslararası kriterlere göre hesaplanan bir rakamdır. Bugüne kadar ağzımdan bir defa bile "borçsuz belediye" lafı çıkmadı. Hep "özkaynaklarımla yapıyorum" dedim. Yani, başkasının kefaleti olmadan kendi itibarımla, kendi kredibilitemle, kendi gelirimle yatırımlarımı yapıyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırımlarını giderek hızlandırmıştır. Önünde sayılı projeler kalmıştır. İZSU, önümüzdeki yıllarda sadece işletme olarak görev yapacaktır. Ama 110 bin hektar alandaki altyapıların üzerine İZSU, 1 milyon 100 bin hektar daha, yani 11 kat büyüyen alanda çevre yatırımları yapmaktadır ve bunları başarıyla sürdürmektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi, cari harcamaları için kredi kullanmamaktadır. Yatırım yapmak için kredi kullanmaktadır. Bu yatırımın da bir özelliği var. Çoğunlukla raylı sistem projelerinde borçlanıyoruz. Raylı sistem yaptığınızda ve elektrikli otobüs aldığınızda işletme giderleri yüzde 30-50 arasında düşüyor. Bu tasarrufla hem borcu hem anaparayı ödüyoruz. Büyükşehir Belediyesi bir müddet sonra ödediği kredinin daha altında borçlanarak borç azalmasına gidecek."
"Yok sayarak eleştiri olmaz"
13 senedir finansman dengesini en iyi kuran kurum olduklarını belirten Başkan Kocaoğlu, "Çok şükür hiçbir projeye başka hiçbir yerden bir kuruş destek almadık. Metrolarımızı kendimiz yapıyoruz. Çekerlerimizi kendimiz alıyoruz. Yani göbeğimizi kendimiz kesiyoruz. Ne söylersek söyleyelim, hiç de reklam yapmadan İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yerelde kalkınma, kenti kalkındırma modeli sadece Türkiye'ye değil dünyaya örnek oldu. Tabi eleştireceksiniz, siyaset yapıyoruz. Ama yok sayarak eleştirmek olmaz. Bu kadar hizmeti, çalışmayı yok sayarsanız bir gün gelir, o yok sayanları İzmirli hemşerilerimiz yok sayar. Onun için birbirimizi yok saymayalım. Özkaynaklarımla kendi gücümle borçlanıyorum, yatırım yapıyorum. İzmir gerçekten her sene tüm hızıyla, ayakları yere basarak, çevre, sanayi, ulaşım yatırımlarıyla büyümektedir. En büyük kentimizde turizm sektörünün verilerine göre otellerde doluluk oranı yüzde 35-40 civarında. İzmir'de ise yüzde 75-80 civarında. Bunu ne sağlıyor? Bunu Fuar İzmir sağlıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi tek başına Fuar İzmir'i kurar, orada fuarlar düzenlerse, oteller, restoranlar da dolar. Turizm sektöründe diğer kentlerin iki katı doluluk oranı ve ciroyu sağlar. Kalkınma budur zaten" ifadelerini kullandı.
Yerel yönetimde yeni anlayış
2004 yılında Türkiye'ye yeni bir yerel yönetim anlayışı getirdiklerini dile getiren Kocaoğlu, sadece yerel yönetim hizmetlerinden değil, kentin kalkınmasından da sorumlu olduklarını, 13 sene önce geldiklerinde kentteki Efes Oteli'nin, Etap Oteli'nin kapalı olduğunu, şu an Alsancak bölgesindeki mevcut otellerin dörtte biri bile olmadığını dile getirdi.
Toplu ulaşım için yasal düzenleme gerekli
ESHOT Genel Müdürlüğü'nün kesin hesap görüşmelerinde de görüşlerini dile getiren Başkan Aziz Kocaoğlu, ESHOT'un başarılı çalışmalarını 2016 yılında da devam ettirdiğini söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, asıl hedeflerinin lastik tekerlekli taşımacılıktan raylı sisteme geçiş olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Raylı sisteme geçmeden ne vatandaşı memnun etmek, ne de hizmet standardını artırmak ve bu işi sürdürülebilir kılmak mümkün değil. 80'li yıllarda bütün büyük şehirlerimizde bir hafta, on beş gün su akmazken, 2560 sayılı bir yasa çıktı. Bugün o katı yasa sayesinde bütün şehirlerimizde olağanüstü durumlar dışında 24 saat su akıyor. Bu yasayı çıkaran Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu büyükşehir belediyelerinin üzerinden ulaşım yükünü almak durumundadır. Ulaşımdan ne kadar zarar ettiğimiz hepimizin malumudur. İzmir'in kıyaslanacağı en yakın il Ankara'dır. Toplu taşımanın büyük bölümü halk otobüsleriyle yapılmasına rağmen Ankara Büyükşehir Belediyesi ulaşım kurumu, ESHOT kadar zarar etmektedir. Büyükşehir belediyelerinin hepsi bu bedeli ödüyor. ESHOT'un, İETT'nin, EGO'nun niye zararı var? Bütçeden aldığımız paranın beşte birini ulaşımı finanse etmek için kullanıyoruz. Biz bu yükü hafifletmek için yatırımlarınızın büyük bölümünü raylı sisteme aktarıyoruz. Şu anda 139 km raylı sistem çalışıyor. Sene sonunda 180 km'yi aşacak. Yine durmuyoruz. Narlıdere ve Buca metrosu için borçlanıyoruz."
Hizmet anlayışım, hayat felsefem bu
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İZSU Genel Müdürlüğü'nün 2016 yılı Faaliyet Raporu'nun kabul edildiği Genel Kurul Toplantısı'nda da AKP grubunun eleştirilerini yanıtladı. Homeros Vadisi'nden gelen kaynak sularını şişeleyerek satışa sunmak amacıyla Bornova'da kurulan tesisin yanı sıra diğer kaynakları da değerlendireceklerini ifade eden Başkan Kocaoğlu, "İzmir Büyükşehir Belediyesi su ve ekmekte yaptığı fiyat politikasıyla aşırı kar hırsını frenleyecek. Su ve ekmek Çikolata satmıyorum. Fakir fukaraya su ve ekmek satıyorum. Alsancak, Karşıyaka, Bornova merkezde yapmıyorum bunu. Dar gelirli vatandaşların yaşadığı yerlerde yapıyorum. Kimse de engelleyemez. Yapacağım. Benim hizmet anlayışım bu. Benim hayat felsefem bu" diye konuştu.
Enflasyon rakamları ortada
İZSU'nu su tarifelerine yüzde 5 zam kararı alınmasının kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, "Hala üç büyük şehirde en ucuz su İzmir'dedir. Zam da yapılacak, yatırım da. Enflasyonun ne duruma geldiğini siz çok iyi biliyorsunuz. Biz dengeleyebildiğimiz müddetçe zam yapmadık" dedi.
Maden ruhsatını ben vermedim
AKP Grup Sözcüsü'nün Çamlı Barajı'nın hayata geçirilmemesine yönelik eleştirisine ise "El insaf" diyerek tepki gösteren Başkan Kocaoğlu, "Beş sene boyunca Çamlı havzasındaki madene ruhsat vermedim. Sonra benden yetkiyi alarak ertesi gün maden ruhsatını verdiler. O güzelim Kavacık üzümlerinin olduğu bağları mahvettiniz. Ondan sonra kalkıp Çamlı barajını yapamadın diyorsunuz" şeklinde konuştu.
Büyük Körfez Projesi kapsamındaki ÇED raporunun 8 yıllık bekleyişin ardından çıktığını hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, 9 Eylül Üniversitesi ile proje üzerinde çalıştıklarını dile getirdi. AKP Sözcüsü'nün projede neden harekete geçilmediğine yönelik eleştirisine yanıt veren Başkan Kocaoğlu, "8 senede ÇED raporu çıktı. Sen 3 günde körfezi temizle diyorsun. 8 sene gide gele kaç tane pabuç eskittik. Sen hemen yap! Sanki elimizde sihirli değnek var" dedi.
Üç "Ç" formülü
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
"İZSU tarihinde yapmadığı yatırımı yaptı. Hiçbir kentin yapmadığı çevre yatırımlarını yaptı.
Yatırımıyla, çalışmasıyla, hemşerilerine hizmet etmesiyle ben İZSU'ya Genel Müdürü'nden tüm elemanlarına kadar teşekkür ediyorum. Biz İzmir'e hizmet etmek, İzmir'i kalkındırmak üzere yola çıkmışız. Rehber edindiğimiz üç tane "Ç" var. Çalmayacaksın, çaldırmayacaksın, çalışacaksın."
İHA