Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, otogar projesiyle ilgili referandum tartışmalarına, "Seçim taahhütlerim içinde yer alan, halkın bunları yap diye beni seçtiği büyük projelerle ilgili referandum, paralel demokrasiyi ortaya çıkartır. Zaten halk beni bunun için göreve getirmiş. Benim bunun için referandum yapmama gerek yok. Antalya otogarını, otobüslerin o varyanttan inip çıkarak kente bağlamak trafik yoğunluğu açısından da hiç mantıklı değil. Otogar yenilenmeli" dedi.
Üçgen mahallesindeki katlı otopark tartışmalarıyla ilgili konuşan Başkan Türel, "Üçgen mahallesinde 180 araç kapasiteli bir otopark yapacaktık. Ben de raylı sistem gibi bir takım projelerimi, mahalleliyi spesifik ilgilendiren projelerimi, referandumla hayata geçireceğimi seçim kampanyamda söylemiştim. Şarampol Projesi'ni halka sorduğumuzda halkın yüzde 90'ı "evet yap bu projeyi" dedi bize. Ve Şarampol Projesi'nde kolları sıvadık. Şarampol Projesi bitiyorken o ışıl ışıl görüntüler çıkmaya başlıyorken, Şarampol Projemizi itibarsızlaştırmak için küçücük bir park içindeki bir otopark, bir doğa katliamı haline dönüştürülmeye çalışıldı. Ki biz orada yer altına otopark yapsaydık, 180 ağacın 35'ini taşıyacaktık. Diğer ağaçlar yerinde kalacaktı. Ağaçları kurtarmak için projenin yarısını yer altında yarısını yer üstünde yaptık. Çünkü hepsini yer altında yapınca giriş ve çıkışlardan dolayı alanın hepsini kullanmak gerekecek ve ağaçların hepsi oradan kaldırılacaktı. O yüzden onu tercih ettik. Ama oradaki mahalleliler bir takım etkilerle bunun yapılamaması yönünde bazı girişimlerde bulundular. Ben de yurt dışındaydım. Miami ile kardeş şehir protokolü imzalamaya gitmiştim. Döner dönmez "halka sorarız, istemiyorsa yapmayız. Ben onlar için yapıyorum otoparkı. Otoparkı orada evi olan insanlar kullanacak. İşyeri olan insanların dükkanlarından daha çok alışveriş yapılması için oraya park eden o ticaret erbabına katkı sağlayacak. İstemiyorlarsa neden yapayım? 5 milyon TL de para harcayacaktım. Sorarım istemezlerse yapmam" dedim. Kimseyi etkilememek için orada da hiçbir şekilde mahalleye gitmeyeceğimi ve bunu bir seçim çalışmasına bir siyasi yarışa da dönüştürmeyeceğimi açıkladım. Herkes istediği gibi oyunu kullansın, dedim. Oradaki 2 mahalledeki seçmen sayısının yüzde 18'i oylamaya katıldı ve onun içerisinde yüzde 80 civarında bir kesim de hayır sen otopark yapma dedi. Ben onlar için yapacağım. Yapma diyorlarsa tamam. Ben 5 milyon para harcayacaktım o proje için, cepte kaldı" şeklinde konuştu.
"Paralel demokrasi taleplerine evet diyemem"
Bu kez otogar projesiyle ilgili referandum seslerinin yükseldiğini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, "Ben seçim taahhütlerim içerisinde, broşürlerimde yeni otogarlar yapacağım demiştim. Boğaçayı Projesi yapacağım demiştim. Kruvaziyer Liman yapacağım demiştim. Yani şu anda saydığım bütün o büyük projelerimi yapacağım demişim. Antalyalılar da beni bunları yap diye seçmiş. Yani en büyük referandum seçimlerdir. Şimdi ben bunları halk tarafından yapmakla görevlendirilmişken benim ana taahhüdüm olan büyük projelerimle ilgili referandum, paralel demokrasiyi ortaya çıkartır. Kabul edilebilecek bir şey değil. Yarın ben bu taahhütlerimi yerine getirmemiş birisi olarak seçmene karşı mahcup olamam. Birilerin canı istedi diye her önüme gelen yerde ben referandum falan yapamam. Böyle bir şey olmaz. Açsınlar benim seçim kataloglarımı, herkesin elinde geziyor zaten, en çok da muhalefettekiler saklıyorlar ki içinden ne buluruz, şunları yapmadı demek için. Şu anda hemen hemen hepsini ya tamamladım ya tamamlamak üzereyim. Ben bunları halka yapacağım diye söz verdiğim bir ortamda, demokrasinin gereğini yerine getirmek için yeniden referandum denildiğinde o paralel demokrasi taleplerine elbette ki evet diyemem. Ondan sonra yarın Boğaçayı için de, Konyaaltı Sahil Projesi için de referandum istenir. Bana zaten halk yap demiş, beni bunun için göreve getirmiş. Benim bunun için referandum yapmama gerek yok. Ama raylı sistem, geçmişte bana seçimi kaybettiren en önemli faktörü olarak gösterildiği için bir daha yapacağımda referandum yapacağımı seçim kampanyamda söyledim. Bir küçücük otopark büyük bir olay haline geldiğinde, bunun içinden bir Gezi Parkı icat etmeye falan kalkılınca orada da yaparım ne olacak. Bunda bir sorun yok. Bugün Türkiye'de en çok referandum yapan belediye başkanıyım. 5 ya da 6. referandumu tamamladık. Bu ne demek, bu demokrasiye saygı demek. Sonuçları belli oldu, hiç düşünmeden 5 dakikada Üçgen'deki otoparkı iptal ettim dedim, geçti. Onlar için yapacağım ben, istemiyorsa niye direneceğim, niye inat edeceğim. Siyasetçinin en büyük sorumluluğu halka verdiği sözü yerine getirmesidir" diye konuştu.
Şu anki otogar fizibıl değil
Başkan Türel hızlı tren ve otogar projeleriyle ilgili olarak ise şunları söyleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hızlı tren bir Eskişehir - Burdur yolu üzerinden bir de Konya üzerinden gelecek. Her ikisinin de bir Doğu'da bir de merkezde istasyonları olacak. Doğu'da aşağı yukarı ANFAŞ'ın yanında bir de Döşemealtı'nda rezerv alan ayırdık. Döşemealtı'nda bizim yeni otogar alanımızın hemen çok yakınında olacak. Artık Döşemealtı Antalya'nın yeni merkezi olma yolunda ilerliyor. Ulaşım Master Planımızda Otogar da orada olacağı için, Kepezaltı Santral'de son durakta biten raylı sistem hattının Döşemealtı'na, Organize Sanayi'ye kadar çıkartılması öngörülüyor. Bir taraftan Batı Çevre Yolu'nu yapıyorken, bir taraftan Korkuteli Kavşağı'ndan direk Varsak'a ve Havaalanı Kavşağı'na bir alternatif Doğu Çevre Yolu geliyorken, Kuzey Çevre Yolu bugün organize sanayinin arkasından Serik üstünden Kocayatak'ta D400 Alanya karayoluyla bağlanıyorken artık yapılan Ulaşım Master Planı'nda Otogar'ın varyantın altında kalması hiçbir şekilde ekonomik ve kullanışlı değil. Biz bunları tabi gece rüyada görüyoruz da, oh hadi burada bir yer bulduk, gidelim buraya otogarı taşıyalım diye yapmıyoruz. Biz bunlarla ilgili bu işin uzmanları akademisyenler, ulaşım mühendisleri ile çalışıyoruz. Şehrin yaşayanı olarak trafikle değerlendiriyoruz. Hepsini bir potada eriterek karar veriyoruz. Dolayısıyla artık bugün Antalya otogarını, otobüslerin o varyanttan inip çıkarak kente bağlamak trafik yoğunluğu açısından da hiçbir şekilde mantıklı değil. Zamanında çok doğru bir yer yapılmış, doğru da yapılmış, iyi de yapılmış. Sayın Hasan Subaşı döneminde yapıldı. Allah razı olsun ama bugün için artık orada bir otogar fizibıl olmaktan çıkmıştır. Yarın da yeni taşıyacağımız yer belki fizibıl olmaktan çıkacaktır. 20 sene Antalya'ya hizmet veren bir otogarın 120 sene daha aynı yerde yaşaması takdir edersiniz ki büyüyen bir Antalya'da ihtiyaçların değiştiği, toplu ulaşım hatlarının değiştiği, hızlı trenin geldiği, ulaşım ana arterlerinin çok yeni güzergâhlarla donatıldığı bir süreçte artık doğru olmaktan çıkıyor. O yüzden hızlı trenimizin de yeni gar alanı için Döşemealtı'nda yeni bir rezerve alan ayırdık. Otogarla da çok yakın mesafede olacak. Toplu ulaşımla da raylı sistemle buluşmak suretiyle kent merkezi bağlantısı sağlanacak."
Şeytan taşlamaktan ibadete zaman kalmıyor
Kısır çekişmelerin zaman kaybettirdiğini belirten Türel, "Bu kısır çekişmeler şuradaki konuşmamın neredeyse yarısını bile alabilecek düzeyde kalınca Antalya'nın vizyon projeleriyle ilgili birçok hususunu icraata dönüştürmeye fırsat bulamıyoruz. Güzel bir laf var, şeytan taşlamaktan ibadete zaman kalmıyor. İşte tam da budur içerisinde bulunduğumuz durum. Atmış olduğum her adımda, bunu her yerde söylüyorum. Tabi ki siyaset bizim bu görevlere gelebilmemiz için en önemli kulvar. Ama ben şurada 15 senelik bir siyasi geçmişim var resmi olarak, ondan önce mesleki hayatımda da hep siyasetle meşgul oldum. Her zaman şunu söyledim, benim için önce Antalya gelir, sonra siyaset" dedi.
İHA