Başkan Türel : “Türkiye, Avrupa Ve Kandil’e Bu Pazar Cevabı Verecek”

Alanya'da 16 Nisan referandumunda neden evet denilmesi gerektiğini anlatan Başkan Türel, hayır kampanyaları yapan Avrupa'ya tepki göstererek, "Türkiye, Avrupa...

Alanya'da 16 Nisan referandumunda neden evet denilmesi gerektiğini anlatan Başkan Türel, hayır kampanyaları yapan Avrupa'ya tepki göstererek, "Türkiye, Avrupa ve Kandil'e bu Pazar cevabı verecek" dedi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Alanya'da Hal Esnafı, Şoförler Odası ve Kamyoncular Odası üyeleri ile bir araya geldi. Esnafa projelerini anlatan Türel, 16 Nisan'daki halk oylamasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Alanya'nın yıllardır bekleyen sorunlarına neşter vurmaya çalıştıklarını belirten Türel, "Bunlardan birisi Alanya Toptancı Hal Projemizdi. Temelini attık artık inşaatına başlıyoruz. Projeyi, Hal esnafımızla birlikte yürütüyoruz. Esnafımızın daha iyi şartlarda, daha çağdaş, modern bir halde çalışmalarını sürdürebilmesi için yapıyoruz. Büyükşehir Belediyesi'ne 100 milyon Türk Lirası'na mal olacak bir proje" dedi.

"Zaman doğrunun ilacıdır"

Büyükşehir Yasası hizmete girmeden önce Alanya'ya, Kaş'a kadar köylere hizmetin İl Özel İdaresi tarafından götürüldüğünü hatırlatan Türel, "İl Özel İdaresi'nin Antalya'nın 539 köyüne bir yılda yaptığı yatırım, 10 milyon liraydı. Belediyelerin kurumsal yapısını güçlendirmek, hizmetleri ilçelerimize köylerimize götürmek için Büyükşehir Yasası'nı yürürlüğe koyduktan sonra Büyükşehir Belediyesi olarak tek başına Alanya Toptancı Hali'ne 100 milyonluk bir yatırım yapabilir hale geldik. İşte o zaman atmış olduğumuz adımların bugün ne kadar doğru olduğunu görüyoruz. Zaman doğrunun ilacıdır" diye konuştu.

Büyükşehir Yasası'nın çıkarılacağı zaman yine hayırcıların iş başına geçtiğini hatırlatan Başkan Türel, şunları söyledi: " Eyalet sistemi getiriyorsunuz, bu bölünme, parçalanma operasyonudur dediler. Yani bugün duyduğunuz suçlamaların aynısı o gün de gerçekleşti. Biz ne zaman iyi bir şey yapsak hep bu suçlamalara maruz kaldık. Aynı bugün referandum öncesindeki gibi. Büyükşehir Yasası'nı 3 senedir Alanyamızın, Antalyamızın, ilçelerimizin hizmetinde kullanıyoruz. Bölündük mü? Parçalandık mı? Eyalet sistemi mi geldi? Hiç hak edilmeyen suçlamalarla karşılaşıyoruz."

"Tek adam milletin kendisi"

Tek adamlıkla ilgili birçok iddianın ortaya atıldığını belirten Türel, "Biz demokrasiye sımsıkı bağlı bir ülkeyiz ve Cumhurbaşkanımızı halk seçiyor. Halkın seçmiş olduğu bir Cumhurbaşkanlık sisteminde tek adamlık mümkün olur mu? Hızını alamayan diktatörlük diyor. Dünyanın neresinde diktatörü halk seçmiş. Yani bu hangi akla hizmet söylenen bir sözdür anlamakta zorlanıyorum. Bazı hayırcı profesörler geliyor, hocalar geliyor, ben onlara da soruyorum bunları, maalesef cevap alamıyorum. Diktatör Suriye'de. Diktatör silah zoru ile gelir devlete el koyar, halkına zulüm ederek, zalim olduğu için ölünceye kadar devletin başında kalmaya çalışır. Ama bizdeki sistemde Cumhurbaşkanı 2 defa seçilebilir ve en fazla 10 sene görev yapabilir diyoruz. Hangi diktatör acaba beni 2 dönem seçin sonra bir daha sakın seçmeyin diyor Allah aşkına. Bu sistemin içinde tek adam milletin ta kendisidir. Başka da hiç kimse değildir" şeklinde konuştu.

Artık Cumhurbaşkanının daha kolay yargılanabileceğini de söyleyen Türel, "Bugünkü sistemde Cumhurbaşkanları hiçbir şekilde yargılanamaz, yargılanmıyor da. Şimdi her suçtan yargılanabilir bir hale geliyor. Kırmızı ışıktan Cumhurbaşkanı geçti mi meclisin üçte ikisi yüce divana gitsin dediği anda yüce divanda. Artık Türkiye'de Evet çıkarsa Cumhurbaşkanları yargılanabilecek. Bunu hangi diktatör ister. Hepsi hikaye, hepsi yalan, hepsi iftira" dedi.

"Bu pazar millet cevabı verecek"

Başkan Türel, konuşmasına şöyle devam etti: "18 maddenin hepsinde bir toplumsal uzlaşma söz konusu. Demokrasiyi güçlendirme ve bu kapsamda devletin üstündeki yüklerden arınması ayağındaki zincirleri çözerek çok daha güçlü koşmaya kavuşması dışında bir şey bulmak mümkün değil. Kim neden hayır diyor, kim neden evet diyor bunu iyi analiz edersek aslında meseleyi çözmüş oluruz. İşte bakın Batı Avrupa'daki ülkeler Almanya'sı, Hollanda'sı, İsviçre'si kendi televizyonlarında gazetelerinde hayır kampanyası yapıyor. Onlar biz çok güçlenelim, çok zenginleşelim, çok kalkınalım, diye mi? hayır kampanyası yapıyor. Bunların neden hayır kampanyası yaptığı bellidir. Milleti direksiyondaymış gibi gösterip uzaktan kumanda ile idare etmişler senelerce. Yeni Türkiye'de biz onların elinden kumandayı aldık kayıtsız şartsız hâkimiyete sahip demokrasiyi getirdik. Bu millet her şeyin farkında. İnşallah bütün Türkiye bu Pazar günü Avrupa'ya gereken cevabı verecek. Kandil'de teröristlerin hepsi hayır diye yırtınıyor. Bu ülkeyi 40 senedir bölüp parçalamak için vatan evlatlarımızın canına kasteden bu şerefsizler biz bölünmeyelim diye mi? hayır diyor. Bütün konuşmalarında Kandil İmralı hayır diyor. Bir süredir Allah nazardan sakınsın dağdan şehre inemiyorlar. Ama birçok şehre bizim bakanlarımızı sokmayan ülkeler meydanları tahsis ediyorlar, Avrupa'da cirit atıyorlar. İsviçre'de Sayın Cumhurbaşkanımızın resminde şakağına dayanmış silahla teröristiler hayır kampanyası yapıyor."

"Avrupa Konseyi toplantısını Alanya'da izletti"

İki hafta önce Strasburg'da Avrupa Konseyi toplantısında yaşadığı olayı video gösterisiyle esnafa izleten Başkan Türel, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Avrupa Konseyi'nde Milli Heyet Başkanıyım. HDP'li belediye başkanların tutuklanması ve kayyum atanmasıyla ilgili rapor görüşülecekti. Belediyenin resmi aracıyla canlı bomba eylemi yaptırmış belediye başkanlarını neredeyse kahraman ilan edecekler. Belediyenin araçlarıyla çukur kazıp içeriye asker polis giremesin diye teröristin peşinden koşanları neredeyse kahraman ilan edecekler. Bu arada verdiğimiz tüm önergeler Avrupalılar tarafından reddedildi. Ben ne zaman konuşmaya başladım arkamdan birileri laf atıp duruyor. Yalan, yuh diyorlar, kahkahalar atıyorlar. İşte görüyorsunuz. Arkamda poşulu kadın videoya çekiyor. Akılları sıra benim dikkatimi dağıtacaklar konuşamayayım diye. Orada bu konularla ilgili gerçekleri anlattım. Tabi ki biz 6 büyük ülkeden biri olduğumuz için Türkçe konuşuyoruz. Büyük bir gururla Türkçe konuşuyoruz onlar çeviriyor. Serap Bucak diye HDP'li bir üyenin neden gelmediğini soruyorlar bana. Ben de anlatıyorum. Biz İçişleri Bakanlığı'ndan izin alıp geldik. O izin almadan gelmeye çalıştı. Alsaydı izin gelirdi. Bunları anlattım. Beni çekmeye çalışıyorlar. Telefonla çekim yasak aslında. Yanındaki ile konuşuyormuş gibi hem bana laf atıyor bir de beni çekiyorlar. Konsey başkanı kaç kez ikaz etti. HDP Milletvekilli Ertuğrul Kürkçü'de vardı. İşaret fişekleri poşularını boyunlarına takıp gelmişler oraya. Yani ya terör örgütünün yandaşı ya sempatizanı ya da teröristin ta kendisi. Bizim ülkemizin bakanlarını oraya sokmayacağız diye yırtınıyorlar. Atlarıyla itleriyle bizim milletimizin üstüne saldıracak kadar alçak bir hale geliyorlar ama teröristler Avrupa Konseyi'nin Genel Kurulu'nun göbeğinde cirit atıyor, yazıklar olsun. Bizde güzel bir söz vardır; Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur. Toplantı salonundan çıkıyorken bir tanesi yanıma geldi, dedi ki "Bugün Avrupa Konseyi hayır dedi sizi çok üzdük, 16 Nisan'da da Türkiye hayır dediğinde sizi bir daha üzeceğiz. Hayır çıktığında biz sevineceğiz siz üzüleceksiniz" dedi. Ben de döndüm dedim ki bak kardeşim ben sana bir şey söyleyeyim, bu büyük millet Kurtuluş Savaşı Destanını, Çanakkale Destanını, 15 Temmuz Destanını yazdı. 16 Nisan'da da destan yazacak. İnşallah sandıklardan evet çıkacak siz teröristler üzüleceksiniz. Türk milleti sevinecek dedim."

"Her şeye karşılar"

16 Nisan'ın bir siyasi tercih olmadığını vurgulayan Başkan Türel: "16 Nisan'da Belediye Başkanı, Cumhurbaşkanı, Başbakan milletvekili seçmeyeceğiz. 16 Nisan memleket meselesi. Çocuklarımızın geleceği için daha hızlı kalkınmak için sisteme evet diyeceğiz. Evet çıkarsa ne olur, hayır çıkarsa ne olur meselesini çok iyi analiz etmek gerekiyor. Ama evet çıkarsa görülüyor ki çok daha güçlü mücadele edeceğiz. Kandili bunların başlarına geçireceğiz. Bunu çok net bir şekilde gördükleri için hayır diyorlar. Özellikle büyük bir çırpınışın içerisindeler. Büyük bir ülke olma hedefimiz var. Biz ne zaman ne yapsak diyorlar ya Cumhuriyet elden gidiyor. İşte rejim elden gidiyor. Türkiye'nin sistemi bellidir. Demokrasidir. Demokrasi'nin olduğu yerde tek adam halktan başkası değildir. Antalya'da ilk Kadınlar Plajı'nı yaptığımda bile Cumhuriyet elden gidiyor dediler. Ya bir kadın plajını yapıyorken Cumhuriyet nasıl elden gider Allah aşkına. Hayvan hakları ile ilgili bir kanun çıkardığımızda bile bize neredeyse Cumhuriyet elden gidiyor diye suçlamalarda bulunuyorlar. Aslında Cumhuriyet'in bir yere gittiğinin farkındalar. Cumhuriyet bir yere gidiyor. Cumhuriyet'in gittiği yer 100. yılında 2023'te dünyanın 10. Avrupa'nın 3. büyük devleti olmasıdır. Bu yüzden diyoruz ki, tek vatan, tek bayrak, tek devlet, tek millet, karamız evet" şeklinde sözlerini tamamladı.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.