Bayburt’ta ’Uluslararası Korozyon Sempozyumu’

Korozyon Derneği tarafından Bayburt Üniversitesi'nin katkılarıyla bu yıl 14'üncüsü düzenlenen Uluslar arası Korozyon Sempozyumu başladı.

Korozyon Derneği tarafından Bayburt Üniversitesi'nin katkılarıyla bu yıl 14'üncüsü düzenlenen Uluslar arası Korozyon Sempozyumu başladı.

Sempozyumun Bayburt Üniversitesi Yeni Külliye Konferans Salonu'nda düzenlenen açılış oturumuna Vali İsmail Ustaoğlu, Garnizon Komutanı Jandarma Albay İbrahim Ayhan Vural, Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, İl Emniyet Müdürü İsa Bülent Kaya, Korozyon Derneği Başkanı Hüseyin Necil Kurtkaya, çeşitli üniversitelerden akademisyenler ve davetliler katıldı.

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ve Bayburt Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Gavgalı kısa bir selamlama konuşmasıyla sempozyumun açılışını gerçekleştirerek katkı sunanlara teşekkür etti.

Prof. Dr. Gavgalı'nın ardından kürsüye gelen Korozyon Derneği Başkanı Hüseyin Necil Kurtkaya ilerleyen teknolojik gelişmelerin sempozyumda masaya yatırılacağını ifade ederek, "Bugün başlayan sempozyum 1980 yılında kurulan Korozyon Derneği'nin 14'üncü toplantısı. Her iki yılda bir düzenlemiş olduğumuz bu toplantılar önce ulusal ölçekteydi şu anda uluslar arası ölçekte devam ediyor. İnşallah bunu daha da ileri taşıyacağız." dedi.

Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun ise sempozyuma ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu belirterek, bir sosyal bilimci olarak konu hakkında akademik tarzda bilgi sahibi olmadığını fakat korozyonun hayatın hemen her alanında ortaya çıkardığı kayıplara tanıklık ettiğini dile getirdi. Sempozyuma farklı ülke ve üniversitelerden iki yüze yakın davetlinin katıldığını bildiren Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, "Uluslar arası düzeyde bir sempozyum. Yüze yakın sunum yapılacak. Bu vesileyle güzel bilimsel sonuçlar alınmasını ümit ediyorum. Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen Korozyon Derneği Başkanı Hüseyin Necil Bey'e ve Prof. Dr. Mehmet Gavgalı hocamıza teşekkür ediyorum. Elde edilen sonuçların hem insanlık hem de bilim adına hayırlı olmasını temenni ediyorum." sözlerini kullandı.

Son olarak kürsüye çıkan Vali İsmail Ustaoğlu'da sempozyuma Bayburt'un ev sahipliği yapmasından memnuniyet duyduğunu bildirerek, korozyonun yaşamın her alanında karşılaşılabilecek bir olgu olduğunu ve konunun akademik boyutuyla ele alınmasının son derece önemli olduğunu ifade etti. Korozyonun maddi ve manevi olarak doğrudan ya da dolaylı biçimlerde büyük hasarlara sebebiyet verdiğinin altını çizen Vali İsmail Ustaoğlu, "Ülkemiz bir taraftan sanayileşiyor aynı zamanda teknolojimiz gelişiyor. Diğer yandan günlük hayatımızın getirdiği taleplerimiz gittikçe fazlalaşıyor. Ama bunun ekolojik dengeye etkileri açısından bilimsel anlamda tartışılması ve elde edilecek sonuçlarla yapılacak dönüşümlerin bu gibi etkinliklerle ele alınması çok önemli. Bu vesileyle Korozyon Sempozyumu'nun ülkemize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesi temennisinde bulunuyorum." diye konuştu.

Konuşmaların ardından sempozyumun açılış sunumunu gerçekleştiren Prof. Dr. Ali Fuat Çakır korozyonun günlük hayatta büyük kayıplara sebep olduğunu bildirerek konuyla ilgili yeterli düzeyde bilince sahip olunmadığının altını çizdi. Prof. Dr. Çakır, korozyonun hayatın hemen her alanında kullanılan metal veya metal alaşımların içinde bulundukları ortamla tepkimeye girerek bozulması ve kullanılamaz hale gelmesi olduğunu anlatarak, "Korozyon malzemenin fiziksel, kimyasal ve mekanik özelliklerini yitirmesi demek. Bunları yitirdikleri zaman maalesef tasarlandıkları amacı yerine getiremez oluyorlar. Bunun sonucunda malzemelerin değiştirilmeleri veya çok büyük masraflarla tamir edilmeleri gerekiyor. Dolayısıyla korozyon hem malzemenin özelliklerindeki değişmenin hem de bizim uğradığımız maddi ve manevi zararların genel olarak adlandırılması diyebiliriz." dedi.

Korozyonun deprem gibi doğal bir durum olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çakır, metal kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte sorunun göz ardı edilemeyecek boyutlara ulaştığını kaydetti.

Sunumuna çelik kullanımının yüz yıllık süreç içerisinde artışına dair verdiği örneklerle devam eden Prof. Dr. Çakır, "1900'lü yıllarda 28 milyon ton çelik üreten dünya, 1939'da 137 milyon ton, 1970'te 595 milyon ton ve 2014 yılında da 1 milyar 670 milyon ton çelik üretti. Demir dışı metal dediğimiz bakır, çinko ve benzeri gibi üretimde yine aynı şekilde matematiksel olarak asentosit dediğimiz yani birden bire sıçrama yapan bir davranış gösterdi. Korozyon bunların bozulması olduğuna göre artışın ne kadar dramatik bir hal aldığını dikkatinize sunuyorum." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Ali Fuat Çakır korozyonun doğrudan ve dolaylı olarak iki türlü kayba sebep olduğunu aktardığı sunumuna şu sözlerle devam etti: "Korozyon bir ülkede sermaye, malzeme, enerji, emek ve bilgiyle yapılan metalin kısa bir süre içerisinde kaybolmasına neden oluyor ve bütün bu konularda verdiğimiz emekler heba oluyor. Bunun sonucunda kaybolan metalin yerine yenisini üretmek için doğal kaynakların yeniden kullanılmasına neden olan bir olay."

Korozyon nedeniyle 2009 yılında bir yolcu uçağının düştüğünü bildiren Prof. Dr. Çakır, "2009 yılında meydana gelen bir uçak kazası korozyonun ne kadar önemli olduğunu bizlere anlatacaktır.134 yolcu taşıyan bir uçak. Yükseklik göstergesi dediğimiz altimetrelerin iki tanesinden biri bozuk. Dolayısıyla yanlış bilgi nedeniyle düştü ve 9 kişi hayatını kaybetti. Burada korozyon açısından uğradığımız doğrudan kayıp 50 dolar, 100 dolar veya 500 dolar bir altimetre fiyatıdır. Ama uçak kaybedilmiş, 9 kişi hayatını kaybetmiş ve kurtulanların hemen hepsi yaralanmış. Bu da korozyonun dolaylı kaybı." şeklinde verdiği örnekle korozyonla mücadelenin önemine değindi.

Bayburt Üniversitesi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen sempozyum kapsamında üç gün boyunca farklı ülke ve üniversitelerden akademisyenler korozyonla mücadele hakkında yüze yakın sunum yapacak. Sempozyum 7 Ekim Cuma günü yapılacak değerlendirme toplantısıyla sona erecek.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.