Beşir Ayvazoğlu Ve Hüsrev Hatemi İle Klasik Söyleşisi

Şair Beşir Ayvazoğlu ve Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, Kitap Fuarı'nda "Klasik Zevkimiz Şimdi Nerede" konu başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi.

Şair Beşir Ayvazoğlu ve Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, Kitap Fuarı'nda "Klasik Zevkimiz Şimdi Nerede" konu başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi.

9. Kocaeli Kitap Fuarı'nın onur konuğu olan Beşir Ayvazoğlu ile Tıp Profesörü Yazar-Şair Hüsrev Hatemi, Yahya Kaptan Salonu'nda "Klasik Zevkimiz Şimdi Nerede" konu başlıklı bir edebiyat ve musiki söyleşisi gerçekleştirdi. Fatih Sadırlı'nın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide edebiyat ve musikideki klasik zevkin günümüzdeki durumu ele alındı. Fatih Sadırlı söyleşide ilk sözü Prof. Dr. Hüsrev Hatemi'ye verdi.

Teşhis olarak klasik zevkimizin kalmadığının söylendiğini kaydeden Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, "O zaman bizim milletimizin kabahatli olmadığını sanıyorum. Bir toplumu düşünelim, Arap harfleri kullanıyor. Bağdat Şam onun vilayetleri. Bir ozan da Halep'i kendi vilayeti görüyor. Ancak 1914 yılındaki savaştan klasik zevkimizi nesillere taşıyacak olan çok sayıda aydınlarımızdan kayıplar veriyoruz. Halep ve Irak elleri, gereksiz olarak bir 50 sene kadar "Araplar bizi arkadan vurdu" teraneleriyle uyutuluyoruz. Alfabe değişiyor. Eski kelimeleri kullananlar eski sayılıyor. Bunları geçiren bir halk hala klasik zevkine yetişiyorsa ben yine de o millete aferin diyorum" dedi.

Prof. Dr. Hatemi, "Son 20-30 senede benim üniversite yıllarımdan da fazla bir şekilde eski eserlere meraklı kişiler var. Şimdi edebiyatı cedide eserleri yeniden yayınlanıyor. Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Haşimi'ye büyük ilgi var. Eskiden bu isimlere tuhaf bir adam gibi bakılırdı. Eskiye bizim dönemimizde bugünkü kadar ilgi yoktu" diye konuştu.

Beşir Ayvazoğlu ile klasik musikinin, klasik zevkimizdeki yeri konusunu ele aldı. Ayvazoğlu da Prof. Dr. Hatemi gibi her devrin kendine göre bir klasik anlayışı olduğunu kaydetti. Beşiroğlu, Hacı Arif bey, ya da Dede Efendi'nin bizim için klasik olduğunu ancak yaşadıkları dönem itibariyle bu isimlerin geleneğin dışına çıkmakla eleştirildiğini ifade etti.

Klasik kültüre yol açanların farklı şeyler söyleyenler olduğuna dikkat çeken Beşir Ayvazoğlu, "Bu geleneği yıkmak demek değildir. Yeni bir okuma ile yeni bir bakış açısı getirmektir. Örneğin, Şeyh Galip, klasik şiirimizde önemli bir yol açmıştır. Kuğunun Son Şarkısı ne kadar güzeldir. Şeyh Galip'in yazdığı dönemde eski edebiyatımız başka bir vadiye gidiyordu. Arkasındaki manevi atmosferi meleğini kaybetmişti. Klasik zevki devretmek demek ona yeni bir ruh üfleyerek geleceğe aktarmaktır. Zevk böyle teşekkül eder" diye konuştu.

Bu çerçevede Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kendi çağında yaşadıklarını hatırlatan Beşir Ayvazoğlu, "Ahmet Hamdi Tanpınar kendi çağındaki aydınlardan farklı düşünüyordu. Değişerek devam etmeyi, devam ederek değişimi savunuyordu. Klasik zevk de ancak böyle nesillere aktarılır" ifadelerini kullandı.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.