Konya'nın Beyşehir ilçesinde, Birleşmiş Milletler (BM) GEF (Küresel Çevre Fonu) tarafından küçük destek programı (SGP) kapsamında desteklenmeye layık görülen "Bizi Tohumumuzdan Ayırmayın" konulu projeye yönelik toplantıda Akçabelen Fasülyesi tanıtıldı.
Öğretmenevi'nde düzenlenen Akçabelen Fasülyesi Tanıtım Toplantısı'nın açılışında konuşan Beyşehir İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mehmet Kaya, ürünün üretiminin yapıldığı coğrafya ile ilgili bilgiler verdi. Bin 214 metre rakımda geçit kuşağında yer alan Akçabelen yöresinde üretilen meyve ve sebzelerin eşsiz bir lezzet ve aromaya sahip olduğunu anlatan Kaya, bölgede üretilen ve burası ile özdeşleşen en önemli tarımsal ürünün ise atadan kalma tohumlarla ve geleneksel yöntemlerle üretilen Akçabelen Şeker Fasülyesi olduğunu söyledi.
Beyşehir'deki fasülye ekim alanının 3 bin dekar civarında olduğunu, bunun yaklaşık bin 500 dekarlık alanını Akçabelen bölgesinin oluşturduğunu ifade eden Kaya, yörede yılda ortalama 300 ton ürün elde edildiğini kaydetti. Kaya, "Bu projemizde, kooperatifimiz tarafından BM GEF Küçük Destek Programı kapsamında desteğe layık görülerek tarımsal bio çeşitlilik korunarak çevre dostu bir üretim modeli uygulanacaktır. Proje kapsamında 150 kişiye, azaltılmış toprak işleme, organik tarım, iyi tarım uygulamaları, toprak verimliliğinin artırılması gibi konularda 62 saat teorik eğitim verilmiş olup, demonstrasyon parseli kurularak yetiştiricilik ile ilgili uygulamalı eğitimler devam edecektir. Proje ile Akçabelen Mahallesi üreticileri, toprak verimliliğini koruyarak, atadan kalma tohumları ile geleneksel yöntemlerle fasülye üretiminin sürdürülmesini sağlamış olacaklardır. Proje hedefleri arasında; güvenli ve sağlıklı ürün elde ederek, coğrafi işaretleme ve markalaşmayla birlikte, ürünün paketlenmesi, Pazar araştırmalarının yapılması, ulusal ve uluslararası düzeyde tüketicilere tanıtılması olacaktır. Coğrafi etiketleme ile ilgili olarak Türk Paten Enstitüsü'ne başvuru sağlanmış olup nihai sonuç beklenmektedir. Proje kapsamında bir adet fasülye eleme ve tasnif makinesi alınacak ve kadın istihdamı sağlanacaktır. Kurum olarak ortağı olduğumuz ve öncülüğünü yaptığımız proje ile bölgemizde marka olma yolunda üreticilerimize her türlü desteği vermek, vizyon ve misyonumuz olmuş ve olmaya devam edecektir. Umarım, yerel bir değerimiz olan Akçabelen Şeker fasülyesi bu ve benzeri çalışmalarla hak ettiği değeri yakalar ve üreticilerimizin de yüzünü güldürür" dedi.
Proje dünyada 127 ülkede uygulanıyor
Birleşmiş Milletler SGP GEF Küçük Destekler Programı Türkiye Koordinatörü Gökmen Ergun da, desteklenen programın dünyanın 127 farklı ülkesinde uygulandığını, bu ülkelerde Türkiye'de de destek verilen bu programın bir benzerini bulabilmenin mümkün olduğunu dile getirdi. Ergun, "Bunların hepsi bize doğayla barışık bir üretim biçimini geleceği taşımak için iyi bir yapı taşları oluşturuyor. Eğer biz bu yapı taşlarını, düzgün bir şekilde koruyabilirsek ve koyduğumuz taşları neyin üzerine koyduğumuzu, ne diye koyduğumuzu bilirsek bu konuda başarıyı yakalamış oluruz"diye konuştu.
Bu projenin neden küresel ölçekteki bir program tarafından desteklendiğini de anlatan Ergun, "Böyle bir kendi kendimizi yetme şansı, yani dışarıdan hiçbir beslemeye, satın almaya ihtiyaç olmadan kendimize ait bir ürünü bir kere geleceğe taşıyarak kendimizi güvence altına alıyoruz" dedi.
Bu ürünün üretilmesinde çiftçilerin atalarından aldıkları bilgiyi kullandığını vurgulayan Ergun, çiftçilerin zihnindeki bu değerli bilginin kendilerini geleceğe taşıyacağını belirterek, "Yarın bir gün bizim karnımızı doyuran, bizim her türlü bağımsız bir ülke olmaya devam etmemize de vesile olacak. Bir başka aşaması; sosyal olarak bizi birbirimize bağlayacak, kadınlarımızın aktif olarak böyle bir çalışma içine katılması, etkin olması toplumdaki rollerinin güçlenmesine katkı sağlayacak ve çok daha önemlisi bizi ekonomik olarak daha az kırılgan hale getirecek. Diğer önemsediğimiz konu; küresel çevre fonunun küçük destek programları ile biz çevreyi korumak istiyoruz. Çevrede tarımın ciddi bir baskısı var, kullanılan araziler hem ülkemizde, hem dünyada küçük ve kendine yeten arazilerden vazgeçilmeye, böyle uçsuz bucaksız kocaman makinelerin çalıştığı, insanın fazla aktif olmadığı, çok fazla gübre ve kimyasal kullanılan bir üretim biçimine doğru dünya evriliyor. Biz bunun içerisinde, yani gerçekten canlı doğayla dost, kimyasalları gübre vesaireye daha az muhtaç olan bir ürünü yaşatabilirsek, bu konudaki bütün bağımlılıkları da sırtımızdan atmış olabiliriz. O yüzden bu projenin çok ciddi ve önemli bir proje olduğunu söylemek istiyorum. Bu proje etrafında bizleri birleştirdiği için kooperatifimize, başta çiftçilerimiz olmak üzere, desteğini esirgemeyen uzmanlar ile bu projenin arkasında duran büyüklerimize, yöneticilerimize canı gönülden teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Toplantıda, konunun uzmanı olan akademisyenler de konuşmalarında fasülye üretimine yönelik sunumlarını gerçekleştirdi. Programın sonunda, verilen eğitimlerin tamamlanmasının ardından sertifika almaya hak kazanan yöredeki üreticilere belgeleri katılımcılar tarafından verildi.
Toplantıya, Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü'nden akademisyenler, daire amirleri, çiftçiler ve vatandaşlar katıldı.
İHA