Köyün Zazaca adı Düernan'dır. Köyü kuran kişi Bayram, Hammed, Yusuf kardeşlerin en büyüğü olan Molla Diyap'tır. Osmanlı kayıtları incelendiğinde Dügernan Aşiretini sıkça görmekteyiz. Sebebi bilinmeyen bir aşiretle kan davasından dolayı Molla Diyap'la kardeşler arasında bir anlaşmazlık çıkmış. Bu sebeple Bayram ilk hanımı zeynep ve 7 erkek çoçuğuyla Valyerek köyüne, Humed iki hanımı ve 6 çocuğuyla beraber ile Az köyüne, Yusuf hanımı ve çoçukları ile Vusfana yerleşiyor. Molla Diyap ise köyünde Dügernanda kalıyor. Molla Diyap'ın 1650'li yıllarda doğduğu, 1720'li yılların başında öldüğü bilinmektedir. Kimi rivayetlere göre Dug sözcüğü ayran anlamına, germnun ise ayran çorbası anlamına gelir. Ayran ve Ayran çorbasıyla meşhur bir köydür. Kimi rivayetlere görede köyü kuran Diyap zazaca Deyo veya Diyo diye hitap edildiği için Düernun olarak kaldı. Bildiğimiz gibi Farsçada arapçada ve Kürtçede an eki çoğul ekidir ve genelikle şahıs isimlerine takılır. Dügernanlılar Az Aşiretinin kabilesidir. Dügernanlıların nufusu üçbin kişinin üstündedir. Dügernanlılar yiğit, korkusuz, mert ve kavgacı olarak bilinirler. Dügernanlıların sözüne güvenilir birçok insanı geçmişte atalarından kökenlerinin Bermekilere dayandığını duyduklarını ve en büyük atalarının Mir Şah olduğunu ve Azlıların Mir/Miran aşireti olarak bilindiğini tasdik etmişlerdir.
Zaza kültürünün hakim olduğu köyde "töre" ve "aşiret" kavramları belirgindir. Köy yemekleri genellikle unlu ve sebzeli yemeklerdir.Az Aşireti miran Aşiretinin koludur. Cizre bölgesinin meşhur aşiretlerindendir. Uzun süre göçebe olarak yaşamaya devam etmişlerdir. Yaylak sahaları tarihte Derik ve civarı olarak bilinir. Tarihte Miranlar bölgede gayet zengin bir aşiret olarak tanınırdı. Osmanlı döneminde hayvancılıkta bölgenin en ileri gelen aşiretlerinden sayılırdı. Hatta peynir ve tereyağları çok meşhur olarak kabul edilirdi. Öz Miranlar 1000 aile kadar iken bölgedeki birçok aşiret reisleri Mustafa Paşa (Mustafaye Miri) döneminde kendilerine katılmışlar ve abr (Beylik) düzeyine yükselmişlerdir. Hamidiye Alayları döneminde aşiret reisi Hamidiye kaymakamı olarak atanmış ve kendisine üç alay kurma yetkisi verilmiştir. Mustafa Paşa unvanını alan miran reisi âlimleri seven, şeyhlerle oturup kalkan mütevazı bir insandı. Hamidiye Alaylarının kuruluşu aşamasında Mustafa Paşa, Sultan Abdülhamit tarafından İstanbul’a çağrılmıştır. Büyük ve uzun boylu olan Mustafa Paşa kendisi gibi uzun boylu beş yüz adamıyla Abdulhamid’i ziyaret etmiş Sultan, Miran askerlerine özel bir yemek tertiplemiştir. Bu yemekte sofrada bir şey bırakmayan Miran gençleri sultanın sevgisini kazanır ve bizzat sultan tarafından Mustafa Bey’e paşalık rütbesi takılır. Mustafa Paşa 1902 yılında yayladan Cizre’ye dönerken yolda aşiret arasında çıkan kavgada öldürüldü. Miranlar tarihte koyun ve keçi ile deve ticaretinde tanınmış bir aşirettir. Mustafa Paşa’dan sonra aşiretin reisliğini oğlu Naif Abdülkerim Bey yüklenmiştir. Naif Bey Deyş’ti Hasan (Hasan Ovası) bölgesinde birçok köyü zapt ederek tarımla uğraşmış biridir. Miranlara ilk katılan aşiret Hüverikan aşiretidir. Hüverkan aşiret Reisi Haco Ağa, Miran aşiretine katılarak Miranların bölgede büyük bir güç olmasını sağlamıştır. Diğer katılan aşiretleri söyle sıralayabiliriz. Berkali, Varasi, Alikan Berzari, Tayy, Sinikan, Dukeliyan. Miranlar uzun süre Şamar aşireti ile savaşmış ve Şamar’ı kendi bölgesinden uzaklaştırmıştır. Şamar aşireti bölgenin en savaşçı aşireti idi.ZAZA kültür gelenek ve görenekleri yaşanmaktadır. Geleneklerine sahiptirler.Köyün Bingöl merkeze uzaklığı 7 km'dir.Yüksek daglar arasinda engebeli bir ova daha dogrusu bir düzlük üzerinde kurulmustur. Köyün alt kismindan capakcur cayi gecmektedir.
Köyün gelenek ve görenekleri hakkında bilgi yoktur.1993 yilindan itibaren köyde ikamet edilmemektedir.köyün büyük kismi köye 7 km uzaklikta mirzan mahl de oturmaktadir. 2002 yilindan sonra köyde konutlar yapilmaya baslanmistir (KÖYLÜLERIN KENDI IMKANLARIYLA)suanda 30 dan fazla hane bulunmaktadir:Bu haneler sehirdeki bircok yapidan lüks olsa da sadece yaz aylarinda kullanilmaktadir. köy halkinin büyük kismida yurt disinda yasamaktadir. Köyde bol miktarda ceviz ve meyve agaclari bulunur. Ayrica son yillarda sebze ve meyve yetistiriciligide yapilmaktadir. Bunun öncülügünü kimsenin köye gitmeye cesaret etmedigi 1990'li yillarda devlet güclerinin engellemelerine ragmen köyüne hem ticari hem bagliligi amaciyla rahmetli DERVIS BOZKUS yapmistir. Bugün yaz aylarinda bir iki günlügünede olsa köy, köyüne bagli dügernanlilarla tasip dolmaktadir.Köyün ilköğretim okulu yoktur. Sağlık evi ve sağlık ocağı yoktur. PTT şubesi ve PTT acentası yoktur. Su şebekesi vardır fakat kanalizasyonu yoktur.