Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Başkan Yardımcısı ve Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, depremzede sağlık çalışanlarının deprem bölgelerinde çalışması konusunda açıklamalarda bulundu.
Genel Başkan Doğruyol, “Sağlık çalışanlarımız deprem bölgesinde ‘of’ bile demeden kesintisiz sağlık hizmeti vermeye devam ediyor. Sağlık çalışanı olup, deprem bölgesinde görev yaparken, evi yıkılan, yakınlarını kaybeden, aile bireylerini, arkadaşlarını, yakınlarını kaybederek, depremzede olan sağlık çalışanlarımızın her biri, bağrına taş bastı, sessiz çığlıklarıyla,için için ağlayarak görevlerine devam ediyorlar. Her bir arkadaşımızı alınlarından öpüyoruz. İyi ki varsınız. Ancak, her zaman olduğu gibi on binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği depremde aynı zamanda depremzede olan sağlık çalışanlarımızın yine sesini duyan, gözyaşını silen yok” şeklinde konuştu.
Depreme Dayanıksız Raporu’na rağmen hizmete devam eden ve yıkılan İskenderun Devlet Hastanesinde A Blok ile ilgili açıklamada bulunan Birlik Sağlık-Sen Başkanı Doğruyol açıklamalarına şöyle devam etti: “İskenderun Devlet Hastanesi A Blok’ta arkadaşlarını kaybeden sağlık çalışanları deprem esnasında hastanede olanların bir bölümünün göçük altında, görevde olmayıp evinde olanların evlerinin yıkıldığını söylüyor. Yaralı olan, aileleri dağılan binlerce sağlık çalışanı var. Bir tarafta diğer illerimizden bölgeye gitmek isteyen sağlık çalışanları, diğer tarafta personel eksiği var denilerek göreve çağrılan depremzede doktorlar, hemşireler, teknisyenler, 112 çalışanları var. Depremden etkilenip göreve devam eden, göreve çağrılan sağlık personellerine, hiçbir yetkili ‘Psikolojiniz nasıl? Eviniz yıkıldı mı? Aileniz ne durumda?’ diye sormuyor. Milletimize hizmet edecek olan sağlık çalışanlarımız öncelikle kendilerinin ve ailelerinin güvende olduğunu bilmeli ki hata kabul etmeyen sağlık hizmeti sunumunda hata payı minimum seviyeye insin.”
“Bakana Derdini Anlatan Sağlık Çalışanını Uzaklaştırmaya Çalıştılar!”
Birlik Sağlık-Sen Başkanı Doğruyol, sosyal medyaya da yansıyan, Hatay’da bir sağlık çalışanının Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya sorunları anlatırken uzaklaştırılması konusunda açıklamalarda bulundu. Doğruyol, “Bir sağlık çalışanı Sağlık Bakanı’na ‘Bugün ameliyathanede çalışıyorum yedinci günümüz çok zor durumdayız. O kadar kötü şartlarda çalıştık ki, o hastaları, o amputasyonları her şeyi görerek böyle artık sinir krizleri geçiriyoruz. Biz de depremzedeyiz kimse bizi anlamıyor. Lütfen bu konuda bir şeyler yapın. Ne olur’ diye yalvararak derdini anlatmaya çalışırken Sağlık Bakanı’nın yoluna devam etmesi, yanındaki bürokratların Bakan Beyi ortamdan uzaklaştırmaya çalışması ve derdini anlatmaya çalışan personeli ‘görevdesiniz şu anda’ diye uyarması kabul edilemez” dedi.
“Depremzede Sağlık Çalışanları Dinlendirilmelidir”
Başkan Ahmet Doğruyol açıklamalarına depremzede sağlık çalışanlarının görevlendirilmeleri ile ilgili önerilerde bulunarak şöyle devam etti: “Sağlık Bakanımızın yaptığı açıklamalarda ‘Afet bölgesinde görev yapmakta olan sağlık çalışanlarımızdan depremzede yakınları bulunanların, idari izinli sayılabileceği ve afet bölgesindeki sağlık tesislerimizde görev yapan personellerimizden birinci derece yakını vefat eden, yaralanan veya göçük altında kalan, bu nedenle görevini sürdüremeyecek duruma gelenlere 20 Şubat 2023 tarihine kadar idari izin verilmesi hususunda gerekli kolaylığın sağlanması…” konularındaki açıklamalarında yer alan ifadeler kesin ifadeler olmamakla birlikte yeterli de değildir. Peki ne yapılabilir? Öncelikle bölgede hizmet eden sağlık çalışanlarımızın önüne hiçbir şart konulmadan isteyen arkadaşlarımızın dinlendirilmesi, üç-beş aylık, geçici süreli bile olsa, isteyen sağlık çalışanlarımızın başka bölgelerdeki çalışanlarımızla yer değiştirebilmesi, deprem bölgesinde yakınları olanların istemeleri durumunda, memleketlerine tayinlerinin yapılması gereklidir. Deprem korkusuyla görev yapmamak için yeteri kadar sahra hastaneleri kurulması, sağlık çalışanlarımızın morali, motivasyonu ve hizmet kalitesi açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.”
Sağlık Kuruluşları Depreme Dayanıklı Yapılmalıdır!
Doğruyol son olarak depreme dayanıksız raporu olan yıkılan hastaneleri örnek göstererek şöyle konuştu: “10 binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği bu depremde, depreme dayanıksız raporu olup, yıkılan hastaneler göstermiştir ki, halkımıza hizmet edecek olan sağlık kuruluşlarımız günün şartlarına göre, son teknolojiyle, depreme dayanıklı şekilde yapılmalıdır ki, yıkılmasın. Bölgedeki en önemli sıkıntılardan biri de bölgeye giden sağlık çalışanlarının gidiş gelişlerde yaşadıkları koordinasyonsuzluklardır. Bu sorunlar bir an önce çözülmelidir.” (BSHA / Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)