Bozan: “Mavi Ekonominin Başkenti Milas”

Uluslararası Milas Balık Festivali ve Çocuk Oyunları Şenliği kapsamında "Milas'tan dünyaya balığın yolculuğu" isimli panel düzenlendi.

Uluslararası Milas Balık Festivali ve Çocuk Oyunları Şenliği kapsamında "Milas'tan dünyaya balığın yolculuğu" isimli panel düzenlendi.

Panelde Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Muğla Kültür Balıkçıları Derneği Başkanı İhsan Bozan, Milas'ın mavi ekonomideki büyük rolüne dikkat çekti.

Milas Halk Eğitim Merkezi Toplantı Salonunda gerçekleşen Uluslararası Milas Balık Festivali ve Çocuk Oyunları Şenliği kapsamında "Milas'tan dünyaya balığın yolculuğu" isimli panel gerçekleştirildi.

Panele; Muğla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Fırat Erkal, Muğla Kırsal Kalkınma Şube Müdürü Cengiz Özdemir, Milas Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Eşref Arslan, Milas Milli Eğitim Şube Müdürü Akın Coşkun, Milas Jandarma Komutanı Vekili Süleyman Bahadır İyilikci, Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Muğla Kültür Balıkçıları Derneği Başkanı İhsan Bozan, panelistler ve vatandaşlar katıldı.

"Milas'tan dünyaya balığın yolculuğu" isimli panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından başladı. Panelin açılış konuşmasını, Muğla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Fırat Erkal gerçekleştirdi.

Muğla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Fırat Erkal, panelin açılış konuşmasında şunları kaydetti: "Uluslararası Milas Balık Festivali ve Çocuk Oyunları Şenliği'nde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Panelde, sözü uzmanlara bırakmak istiyorum. Milas'ın ve Muğla'nın isim kalitesi, yapılan festivalle birlikte yükseldi. Kurum olarak bu tür festivallere her zaman sonsuz destek sunacağız."

Erkal'ın açılış konuşmasının ardından panele geçildi.

Düzenlenen panelde; Prof. Dr. Önder Yıldırım "Türkiye ve dünya su ürünleri üretimi ve ekonomisi", Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Muğla Kültür Balıkçıları Derneği Başkanı İhsan Bozan "Özel sektör bakışı ile su ürünleri sektörü", Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdür Vekili Dr. Altuğ Atalay "Kamu bakışı ile su ürünleri sektörü", Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Prof. Dr. Şükran Çaklı "Balığın insan beslenmesi ve sağlık açısından önemi", Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Doç. Dr. Ali Günlü "Su ürünleri tüketimi artırma yolları", Yazar ve Gastronom Süleyman Dilsiz "Türk ve dünya balık mutfağı" ve Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Prof. Dr. Taçnur Baygar "Katma ve marka değerli Türk balığı" isimli konular hakkında dinleyicilere bilgi aktardı.

İlk panel konuşmasını, Prof. Dr. Önder Yıldırım "Türkiye ve dünya su ürünleri üretimi ve ekonomisi" adlı konuyla yaptı. Yıldırım, Muğla'nın su ürünleri yetiştiriciliğinde önemli bir konumda olduğuna değindikten sonra şunları söyledi: "Türkiye su ürünleri üretimi 672 bin ton olup, parasal değeri 3,81 milyarı buldu. 56 bin 350 kişiye direkt, 250 bin kişi indirekt istihdam sağlanıyor. Türkiye, su ürünleri ihracatını 2005 yılında 206 milyon dolardan, 2015 yılında 692 milyon dolara yükseltti. 80 ülkeye ihraç yapmakta olup, AB'deki çipura-levrek pazarının dörtte birine sahiptir. En fazla ihracat Hollanda'ya yapılırken, ithalat ise Norveç'ten yapılmaktadır. Kültür balıkçılığında 2005-2015 kıyaslamasında, 118 binden 240 bine çıkarak, yüzde 203 büyüdü. Su ürünleri üretiminde, 672 bin ton (avcılık ve yetiştiricilik) dünyada 31. sırada yer alıyor. Kültür balıkçılığında, 193 ülke içerisinde 22. sıradayız.

Türkiye "Gökkuşağı Alabalığı" yetiştiriciliğinde, dünyada 2. Avrupa'da ise birinci sıradadır. Çipura ve levrek yetiştiriciliğinde birinci sıraya yükselerek, lider konumuna geldi. Muğla ili su ürünleri yetiştiriciliğinde, Türkiye'nin lokomotifidir. Muğla üretimde, yüze 37'lik paya sahiptir. Muğla, dünyada "Gökkuşağı Alabalığı" yetiştiriciliğinde ikinci, çipurada ikinci ve levrekte birinci sırada yer alıyor."

Yıldırım'ın ardından konuşmasını yapması için sahneye Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Muğla Kültür Balıkçıları Derneği Başkanı İhsan Bozan çağırıldı. Bozan, "Özel sektör bakışı ile su ürünleri sektörü" konusuyla engin bilgi ve deneyimini paneli dinlemeye gelen misafirlerle paylaştı.

Bozan, önceden mahsul yetiştirilen verimli topraklarda şimdi ise balık yetiştirildiğini ifade ederek, su ürünleri yetiştiriciliği gelişimini şöyle özetledi: "Malum, nüfus giderek artıyor. Dolayısıyla kaliteli besin ve değeri yüksek bir şeye ihtiyacımız var. Buda tabi ki balıktır. Dünyanın üçte ikisini, denizlerin kapladığını düşünürsek bol miktarda kaynağımız vardır. Mavi ekonominin kalbi ve can damarı diyebiliriz bu yaşadığımız güzel coğrafya için. Yaklaşık 1980'li yıllarda, kültür balıkçılığı başlamış. Önceden yapılan bilinçsiz avcılıkla dalyanlarda, çipura avlamak isteyenler diğer gelişmemiş küçük balıkları ve diğer tür balıklarını da yakalıyorlardı. Yenilmeyecek derecede daha gelişmemiş küçük balıklar ise telef oluyordu. Bu da deniz popülasyonunu tehlikeli bir duruma soktu. Devlet tarafından, 2003 yılında kültür balıkçılığına verilen destekle "su ürünleri sektörü" yükselişe geçti. Artık ilkel yetiştiriciliği terk edip, teknolojinin gelişmesiyle açık denizde balık üretimi yapmaya başladık. Önceden havuzlarda yaptığımız üretimin neredeyse bin katını, açık deniz havuzlarında gerçekleştirdik. Milas, Muğla'da su ürünleri sektöründe lider konumdadır."

Ülkede, kişi başına tüketilen balık miktarının çok az olduğunu ve bunu artırmaya yönelik gerekli girişimlerin yapılması gerektiğini belirten Bozan, "Türkiye'nin üretiminin büyük bir çoğunluğu, Güllük Körfezi'nde deniz balıkları anlamında üretilmekte. Yaklaşık 80 bin ton balık üretiyoruz biz burada. Bu sektör, Milas'ımızın en büyük sektörüdür. Tabi inşallah diğer sektörlerin de en az bizim kadar bu güzel şehrimize, katkıda bulunacağına olan inancımız da sonsuzdur. Ben, sözlerimi çok fazla uzatmak istemiyorum. Ancak şunu ifade etmek istiyorum. Bakınız; dünyada balık tüketimi yaklaşık kişi başına 18 ile 20 kilodur. Türkiye'de maalesef kişi başına 6,5 kilolardadır. Ana sütünden sonra en önemli "Omega 3" kaynağı olan balığın, daha fazla tüketilmesi gerekiyor. Özellikle kültür balığının, tüketilmesi konusunda kafanızda hiçbir soru işareti olmasın. Biz kefiliz. Daha çok balık tüketin, daha sağlıklı yaşayın." diye kaydetti.

Bozan, son olarak su ürünleri yetiştiriciliğinin neden tercih edildiği sorusunu şöyle yanıtladı: "Neden su ürünleri yetiştiriciliği?" sorusunu yanıtlayan Bozan, gıda ihtiyacı ve gıda değerinin yüksekliği yanında ekonomik değerinin yüksek olması. Doğal stokların azalması ve bu kaynakların korunması gerekliliği. Aşırı kullanım, iklim değişikliği ve kirlilik gibi nedenlerle, karasal kaynaklar, dünya gıda ihtiyacını karşılayamaz hale gelmiştir. Dünya nüfusunun hızla artmasına karşın, karasal kökenli gıda üretiminde yaşanan daralma dolayısıyla temel protein açığı. Su ürünleri sektörü protein açığını karşılayabilecek en önemli sektörlerden biridir. Aşırı avcılık ve kirlilik gibi nedenlerle, günümüzde su ürünleri talebinin avcılık yoluyla karşılanması da mümkün değildir. Tarımın diğer dallarına elverişli olmayan arazilerin verimli kullanılması. İstihdama imkân vermesi."

Bozan'ın ardından; Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdür Vekili Dr. Altuğ Atalay "Kamu bakışı ile su ürünleri sektörü", Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Prof. Dr. Şükran Çaklı "Balığın insan beslenmesi ve sağlık açısından önemi", Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Doç. Dr. Ali Günlü "Su ürünleri tüketimi artırma yolları", Yazar ve Gastronom Süleyman Dilsiz "Türk ve dünya balık mutfağı" ve Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Prof. Dr. Taçnur Baygar "Katma ve marka değerli Türk balığı" isimli konular konuşuldu.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.