Bozüyük Devlet Hastanesi yöneticileri ile doktor ve hemşirelerine yönelik "Tıp Hukuku ve Malpraktis" konulu seminer verildi.
Avukat Mehmet Ali Akgül tarafından verilen seminerde, tazminat hukukunun bir parçası olan tıbbi malpraktis konusunda doktor ve hemşireler bilgilendirildi. Akgül, doktorların hastalara uyguladıkları tıbbi operasyonlar karşısında yükümlü oldukları konulardan ve hekimin cezai sorumluluğundan bahsetti. Avukat Mehmet Ali Akgül, son dönemdeki tüketici kanunundaki değişiklikler ile doktorların aleyhine bundan sonra daha çok dava açılabileceğini söyledi. Avukat Akgül konuşmasında, "Sizin hastalarla olan ilişkiniz bir vekâlet ilişkisidir. Borçlar kanununa göre doktorlar ve avukatlar aynı meslek grubu olarak değerlendiriliyor. Siz hastanızın biz müvekkilimizin vekiliyiz. Vekalet ilişkisinden sonuçtan sorumlu değilsiniz ama süreçten sorumlusunuz. Hastayı iyi etme gibi bir mükellefiyetiniz yok. Hastanın derdine çare olmak gibi de bir borcunuz yok. Ama elinizden gelenin hepsini yapmak gibi bir mükellefiyetiniz var. Son dönemdeki tüketici kanunundaki değişiklikler ile aleyhinizde bundan sonra daha çok dava açılabilecek. Meslek örgütü ve çalıştığınız kurum ile birlikte idari ve hukuki sorumluluklarınız var. Aleyhinize açılan davalarda 5 yıl zaman aşımı bulunuyor. Eskiden bu davalar Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıyordu. Yapılan değişiklik ile artık Tüketici Mahkemelerinde açılıyor. Yani artık hastalarınız nasıl ki bir eşya aldığında kusurlu çıktı diye dava açıyorsa doktora gittim beni iyi etmedi diye dava açabilecekler. Bundan sonra tüketici hakem heyetleri ile de muhatap olmak zorunda kalacaksınız" dedi.
"Artık hastayı tüketici gibi göreceksiniz"
"Artık hastayı tüketici gibi göreceksiniz" diyen Akgül, "Birinin ölümüne sebep olduğunuz zaman 10 yıla kadar hapis cezası alabilir ve meslekten ihraç edilebilirsiniz. Sizin daha fazla hastayı iyi ediyor olmanız mahkemelerde itibar gören bir anlayış değil. Ben çok ameliyat yapıyorum ve çok hastaya bakıyorum şeklindeki savunmanızın hukukta bir karşılığı yok. Hukuk kanunda belirtilen maddelere uymanız gerektiğini belirtiyor. Eğer bir ayağınız hukukta diğer ayağınız etikte ise etikteki ayağınızı ara sıra dinlendirebilirsiniz ama hukuktaki ayağınızı hiç çekmemeniz gerekiyor. Hiçbir mahkeme size etiğe aykırılıktan ceza vermez ama hukuka aykırılıktan ceza alabilirsiniz. Hukukta ispat hakkı çok önemli. Haklı olmak başka şey, haklılığı ispat etmek çok başka şey. Oluşan sıkıntılarda elinizde yazılı bir belgenin olması çok önemli. Hayati riski olan bir hastaya gerekli tedavi yapıldıktan sonra, hasta yakınlarına bütün riskleri doğru biçimde aktarıldıktan sonra yazılı bir tutanakla hasta tabucu edilmelidir. Ameliyat sırasında oluşabilecek sıkıntılar ameliyattan önce hastaya söylenmeli ve yapılacak müdahaleler karşısında onay alınmalıdır. Ameliyat sırasında aileden alınan izin hasta kendine geldikten sonra "Neden bana bunu uyguladın?" diyerek sıkıntı meydana getirebilir. İspat hükümlülüğü hasta ile hekim üzerindedir" diye konuştu.
"Yapmamız gereken ödevlerimiz var"
Seminerdeki bazı doktorların, "arkamızda kimse yok" söylemleriyle ilgili olarak açıklama yapan Genel Sekreter Op. Dr. M. Burak Öztop ise, şöyle konuştu:
"Bu seminer zaten bu amaçla yapılıyor. Yapmamız gereken ödevlerimiz var ve yarın bize sorulduğunda bunlara cevap verebilmemiz lazım. Biz sağlık personeli olarak hukuk sistemine ayak uydurabilmemiz için bizim de bu konuda kendimizi geliştirmemiz lazım. Biz genel olarak sağlıkta kalite derken bundan bahsediyoruz. Sağlığın hukuk sitemi ve diğer birimlerle entegrasyonunu sağlamaya çalışıyoruz. Yani arkanızda kimse yok değil. Sağlık Bakanlığımız da bizler de yanınızdayız. Ancak şahsi olarak yerine getirmemiz gereken sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerekiyor ki yarın böyle bir durumda arkanız boş kalmasın."
Seminere, Bilecik Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Op. Dr. M. Burak Öztop, Bozüyük Devlet Hastanesi Yöneticisi Uz. Dr. Nurşen Gürsoy, hastane idarecileri, doktorlar ve hemşireler katıldı.
İHA