Türk Jinekolojik Onkolojik Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Ayhan, kadınlarda en sık karşılaşılan rahim ağzı kanserinin önlenebilir bir kanser türü olduğunu belirterek, ilkokul çağında kız ve erkek çocuklara aşı yaptırılması halinde bu kanser türünün yüzde 70 oranında önlenebildiğini söyledi.
Mersin'in Bozyazı ilçesinde, "Kadın Hastalıkları ve Kanser" konulu konferans düzenledi. Bozyazı Belediyesi tarafından organize edilen konferansa konuşmacı olarak Prof. Dr. Ali Ayhan, Prof. Dr. Özden Altındağ, Prof. Dr. Mahmutcan Yağmurdur, Uzm. Dr. Yusuf Taner Kafadar ve Uzm. Dr. Latife Atasoy Karakaş katıldı. Müftülük Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa Bozyazı Belediye Başkanı Mehmet Ballı, İlçe Sağlık Müdürü ve Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Dr. Ahmet Hakan Acı, sağlık çalışanları ve çok sayıda kadın katıldı.
Belediye Başkanı Ballı, konferans öncesinde yaptığı konuşmada, Prof. Dr. Ayhan ve ekibinin Bozyazı'ya bilgilendirme ve tarama amaçlı birkaç kez geldiğini ifade etti. Ayhan'ın, bir seferde 800 kadını muayene ettiğini dile getiren Ballı, acil vaka olarak görülen 20 kadını tedavi için Ankara'ya götürdüğünü, sağlık güvencesi olmayanlara da yardımcı olduğunu anımsatarak teşekkür etti. Ballı, "Sera ortamında kimyasal maddelerin kullanıldığı bir yerleşim alanında yaşıyoruz. Mersin veya başka vilayetlere hastaneye gidildiği zaman, "Bozyazı'dan hasta mı geldi, hemen kanser taraması yapın" denilmekte. Hekimlerimizin ilk şüphelendikleri hastalık. Maalesef bu bölge bu yönden meşhur olmuş" dedi.
Türk Jinekolojik Onkolojik Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayhan da konferansta, kadınlarda en sık karşılaşılan rahim ağzı kanserinin önlenebilir bir kanser türü olduğunu kaydetti. İlkokul çağında kız ve erkek çocuklara aşı yaptırılması halinde kanserin önlenebildiğini belirten Ayhan, aşının devlet tarafından yapılmadığını, bireylerin kendi imkanları ile yaptırabildiğini ve yok denecek kadar yan etkilerinin olduğunu söyledi. Ayhan, "Aşı çocuk yaşta olunmalı, yani cinsel ilişki öncesi. Çünkü bu hastalık cinsellikle geçen bir hastalıktır. Günümüzde aşı yapılmak suretiyle yüzde 70 önlenebiliyor. Aşı bir kurtuluştur. Önce aşı ol, sonra aşık ol. Hanımlar bir mal değildir" diye konuştu.
Ayhan, aşı yaptırma imkanı olmayanların devletin ücretsiz olarak yaptırdığı taramayı mutlaka yaptırmalarını, taramanın amacının ise erken tanı olduğunu, erken tanının ise hayat kurtardığını sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Mahmut Can Yağmurdur ise her 9 kadından birinde meme kanserinin geliştiğini dile getirerek, meme kanseri görülme sıklığının her yıl arttığına, artışın özellikle genç kadınlarda daha da artış gösterdiğine dikkat çekti. Yağmurdur, "Ciltte çekinti, cilt veya meme başında kanama, kaşıntı ve sulantılı yaralar, meme başında çöküntü şekil bozukluğu, meme cildinde ödem, ısı artışı ve kızarıklık gibi belirtiler ile ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda en yakın sağlık kurumuna başvurun" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Özden Altındağ da sigara içiminin uzun yıllar bir erkek davranışı olarak algılandığını, bu nedenle bütün toplumlarda sigara içme sıklığının erkeklerde fazla olduğunu vurguladı. Dünya genelinde sigara içenlerin yüzde 80'inin erkek olduğunu ifade eden Altındağ, "Üzülerek söylemek zorundayım, ülkemizde kadınların yüzde 24'ü sigara içmekte. Bu oran kadın doktorlar arasında yüzde 34, kadın öğretmenler ve hemşire-ebe arasında ise yüzde 50. 15-20 yıl günde bir paket sigara içen insanın, akciğer kanserinden ölüm riski trafik kazasından ölüm riskinden 9 kat daha fazla. 1950'den bu yana kadınlarda akciğer kanserine bağlı ölümlerde yüzde 600 artış var. Akciğer kanseri 1987'den beri kadınlarda meme kanserini geçerek ilk sıraya yükselmiştir. Sigara bırakıldıktan sonra kanser gelişme riski 5 yılda yüzde 50, 10 yılda yüzde 80 oranında azalmakta" şeklinde konuştu.
İHA