Büyükşehir Belediyesi MHP Meclis Üyesi Kazım Yücel, kentte bulunan Suriyelilerin Türkiye'ye adaptasyonunun sağlanması gerektiğini söyledi.
Kayseri'de neredeyse 10 kişiden 1'inin Suriyeli olduğunu belirten Kazım Yücel, bazı Suriyeli vatandaşların neden olduğu huzursuzluğa dair önlem alınması gerektiğini ifade etti. Kazım Yücel, "Savaştan kaçmış, Kayseri'ye gelmişler misafir ediyoruz fakat her suç unsurunun yarısında bir Suriyeli kişi ile karşılaşıyoruz. Kayseri'de artık her ışıkta bir Suriyeli'nin mendil sattığını her Kayserili vatandaşımız biliyor. Suriyeli'nin yolda "İhtiyacım var, bana yardımcı ol" gibi tehditvari yaklaşımları birçoğumuz biliyoruz. Eskişehirbağları ve Sahabiye diye tabir ettiğimiz bölgede o kadar çok Suriyeli vatandaşımız var ki bu vatandaşlarımız ticaret odalarından Arapça levha takma haklarını nasıl alıyorlar? Bu arkadaşlar açmış oldukları işyerlerinin ruhsatlarını hangi belediyeden, hangi şartlarda alıyorlar? En azından bu arkadaşlarımızın artık bu mahallede çalıştırdıkları işçileri sigortalı gösteriyor mu? Bunlar emniyetimizin, belediyemizin, valiliğimizin, belediye meclis üyelerinin üzerinde durması gereken bir olgudur. Bizim bu anlamda birliktelik kurup bu Suriyeli ailelerimizin Türkiye'ye adaptasyonunu sağlamamız lazım. Bununla ilgili en son meclis toplantısında bu konuyu dile getirmiştim. Birçok Suriyeli arkadaşımızın Türk vatandaşlarımıza yapmış olduğu dilenme vasfıyla baskı, kabadayılık kültürüyle baskı, bir şey satıyorum kültürüyle yapmış olduğu baskının artık şehrimizde yaşayan ablalarımızı, ağabeylerimizi rahatsız ettiği gerçeğini göz ardı etmememiz lazım" diye konuştu.
"Kentsel dönüşüm iyi kullanılmazsa kilitlenen bir projedir"
Kentsel dönüşüm konusuna da değinen Kazım Yücel, doğru olmayan kentsel dönüşüm uygulamalarının bir süre sonra sıkıntıya neden olduğuna dikkat çekti. kazım Yücel, "Kentsel dönüşüm ibaresi vatandaşımızın çok hoşuna gidiyor. Zannediliyor ki mahallesi kentsel dönüşüme girince bir yerine iki daire alacak. Fakat zamanla anlaşıldı ki, bu iş böyle olmadığı gibi verdiği evin üzerine bir de ödeme yaparak yeni ev sahibi olmak zorunda. Bu konuda Yunus Emre, Sahabiye, Küçük Mustafa Mahallelerindeki çok sayıda vatandaşımızdan şikayet alıyoruz. Biz de kendilerine diyoruz ki kentsel dönüşüme Adalet ve Kalkınma Partisi önümüze getirdiği zaman "hayır" deme lüksümüz yok. Böyle bir lüksü kullandığımız takdirde kamuoyu yanlış anlayacak. Fakat o kadar çok yeri kentsel dönüşüm sahasına alındı ki, zannetmiyorum ki belediyelerin söz verdiği gibi 3, 4 ya da 5 yılda tamamlanabilsin. Başkanlarımız da bunları uzun soluklu işler olduğunu doğruluyor. Kentsel dönüşüm, gerçekten dönüşümün olması gerektiği yerde yapılmalı. Herhangi bir arazi üzerinde, herhangi bir tek katlı binaların olduğu yerde "kentsel dönüşüm" ibaresini koymamak lazım. Biz bu ibareyi belediye meclisi olarak alıp da koyduğumuz takdirde vatandaşlar mutlu olmasın. Çünkü bireysel, herhangi bir müteahhitle çözebileceği arsasını mutlaka belediyeye gelip "olur" alması lazım. Yani bir ilişkiyi ikiye çıkarmış olduk. Dolayısıyla birçok mahallemizi bu anlamda yenileyeceğiz derken aslında kilitledik. Kayserimizde arsa satışı yapan birçok arkadaşımız var. Bu insanlar buralara girmiş olsalardı belki bugün 2-3 yıldır kentsel dönüşüm diye söylediğimiz birçok noktada iki katlı, tek katlı binaların çok katlı binalara dönüşüp, vatandaşın mağduriyetleri de çok hızlı bir şekilde çözümlenmiş olacaktı. Kentsel dönüşüme biz de hayır demiyoruz fakat vatandaşlarımızdan gelen bu şikayetler doğrultusunda belediyemizi de bizatihi uyarıyoruz ama tekrar uyarmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
İHA