Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından Kıbrıs Barış Harekatı'nın 43'üncü yıl dönümü dolayısıyla şehit aileleri, gaziler ve gazi aileleri onuruna öğle yemeği verildi.
Adnan Menderes Bulvarı üzerindeki Orkide Restoranda düzenlenen yemeğe, Mersin Vali Yardımcıları Süleyman Deniz, Haluk Nuri Ballı, Mahmut Halal ve Halil Karbuz ile Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Kerim Tufan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Mersin Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, şehit aileleri ve gazi derneklerinin yönetimleri ile gaziler ve şehit aileleri katıldı.
Yemekte konuşan Başkan Vekili Kerim Tufan, 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs'ta darda, zorda, ateş altında kalan Türk kardeşlerin can ve mal güvenliğini koruyabilmek, teminat altına alabilmek için Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs'a çıkarma yaptığını anımsattı. Tufan, "Neticede adada barış, huzur ve ateşkes sağlandı. Tabi o günün şartlarında bu çok da kolay olmadı. Yani bir ada çıkarması normal bir cephe çıkarmasından çok farklıydı. O günün zorlukları içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri bunu başarıyla gerçekleştirdi ve neticeyi almış olduk" dedi.
O sıkıntılı günlerin bir daha yaşanmamasını dileyen Tufan, "Kıbrıs zaten bizim canımız, ciğerimiz, her şeyimiz. Dünya savaş tarihi uzmanları diyor ki; Kıbrıs'a hakim olan Akdeniz'e hakim olur. Çünkü Kıbrıs tabii bir askeri üs şeklinde. Yani hiç kimsenin eline geçemeyeceği konumu olan bir ada. Oraya hakim olan Anadolu'ya, Ortadoğu'ya, Yunanistan'a hakim olur. O yüzden çok stratejik bir ada. Bunun için de Kıbrıs'ın elden gitmesine, yok olmasına, arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin zulüm görmesine göz yumamayız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de her dönemde bunu yaptı. Bizim orada istediğimiz tek şey; eşit iki toplumlu bir ada statüsü. Türkiye'nin ve orada yaşayan Türk kardeşlerimizin istediği bu" diye konuştu.
"Artık Türkiye Cumhuriyeti bedel ödeyen bir ülke olmasın"
Türkiye Cumhuriyeti coğrafyasında yaşamanın bir bedeli olduğunu vurgulayan Tufan, "Ama içteki ve dıştaki düşmanlarımız bir türlü bizim bu ödediğimiz bedeli kabul saymaz. Haçlı Seferleri, Kurtuluş Savaşı, sağ-sol meselesi, Alevi-Sünni meseleleri ile başladı bu bedel ödenmeye ama hiçbir şekilde kabul değil dediler, çizdiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, PKK ile hala bedel ödüyor. En son FETÖ ile başımıza bela açtılar ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu bedeli de ödemeye çalışıyor. Gönlümüz istiyor ve arzu ediyor ki, artık Türkiye Cumhuriyeti bedel ödeyen bir ülke olmasın. Biz bu bedeli Yemen'de yanarak, Sarıkamış'ta donarak, Çanakkale'de son neferine varıncaya kadar ölerek ödedik. Binlerce insanımızı, ocağımızı feda ederek ödedik ama bu coğrafyayı feda edemeyiz, vazgeçemeyiz, vatanımızdan gidemeyiz. Tek çaremiz güçlü olmak, bir ve beraber olmak ve bedel ödeyen ülke değil, bedel ödeten ülke haline gelmek" ifadelerini kullandı.
KKTC Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu da Kıbrıs Türk halkının huzur ve güven içerisinde geleceğe umutla bakmasında en büyük desteği aldıkları tek güvenceleri anavatan Türkiye'ye şükranlarını sunduğunu söyledi. İnanıroğlu, "20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nı Mersin'de de törenlerle kutlamamıza her zaman destek veren Mersin Valiliği, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığı, hep yanımızda olan ve katkıda bulunan ve bugün öğle yemeği düzenleyen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na teşekkürlerimi iletiyorum" şeklinde konuştu.
İHA