Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" konulu panelde kadına yönelik şiddet ve namus cinayetleri konularına dikkat çekildi. Panelde konuşan Prof. Dr. Nurşen Adak, namus cinayetlerinin dünyanın her yerinde yaşandığını söyledi.
Antalya Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu'nda gerçekleşen panele Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşen Adak ve Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu Üyesi Avukat Zeliha Şengöz konuşmacı olarak katıldı.
Toplumsal cinsiyeti öğreniyoruz
Prof. Dr. Nurşen Adak, konuşmasında cinsiyet ve toplumsal cinsiyet, kadına yönelik şiddet ve namus cinayetleri konularına değindi. Cinsiyet kavramından farklı olarak toplumsal cinsiyetin, öğrenilen kadınlık ve erkeklik olduğunu belirten Prof.Dr. Nurşen Adak, "Toplumsal cinsiyeti zaman içerisinde kadın olmak ya da erkek olmak şeklinde öğreniyoruz. Öyleyse biyolojik cinsiyetten farklı olarak kadın ve erkeğin sosyal ve kültürel açıdan tanımlanmasını, toplumların bu iki cinsi birbirinden ayırt etme biçimini, toplumsal rolleri anlatmak için ifade ettiğimiz bir kavram olarak kullanıyoruz" diye konuştu.
"Namus cinayetleri dünyanın her yerinde"
Namus cinayetlerinin sadece Türkiye veya İslam toplumlarına özgü olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Adak, dünyanın pek çok ülkesinden örnekler verdi. Adak şunları anlattı: "Namus cinayetleri, kadına şiddete artık gelinebilecek son nokta. Namus adına işlenen cinayetler sadece Türkiye'ye özgü bir şey değil evrensel sorunlar. Bu tür namus cinayetlerin İslam toplumlarına özgü olduğu söylense de aslında dünyanın pek çok coğrafyasında görünüyor. Her yıl 5 bine yakın kadın namus adına işlenen cinayetlerin kurbanı oluyor. Bangladeş, Brezilya, Mısır, Hindistan, İtalya, İsrail, Pakistan, Ürdün, İsveç ve pek çok ülkede namus cinayetlerine rastlıyoruz. Kadına şiddete karşı ve namus cinayetlerine karşı koruyucu önlemler almalıyız, geciktirmemeliyiz."
"Kadına yönelik şiddet, insan hakları ihlalidir"
Avukat Zeliha Şengöz ise, kadınların sahip olduğu hukuki hakları anlattı. Kadına yönelik şiddet karşısında sessiz kalınmaması gerektiğini ifade eden Avukat Zeliha Şengöz, Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü'nün yaptığı araştırmaya göre şiddet gören kadınların yüzde 92'sinin hiçbir yere başvurmadığını söyledi. Antalya'daki istatistiklere de vurgu yapan Şengöz, "Antalya'da kadın cinayet oranı çok yüksek ve Antalya Barosu'na yoğun bir adli yardım başvurusu oluyor. Başvuruların yüzde 90'ı boşanma ve aile hukukuna ilişkin başvurular. Bunun da neredeyse yüzde 70'i şiddet dosyası maalesef" dedi.
Kadına yönelik şiddetin bir insan hakları ihlali olduğunu söyleyen Avukat Zeliha Şengöz, kadınlar sahip olduğu hakları bilip, sahip çıktığı takdirde toplumun da desteği ile kadına yönelik şiddetin önlenebileceğini ifade etti.
İHA