Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı. Taşdelen, "Bizim her zaman karışı çıktığımız bir durum var. O da; kadını sadece eve hapseden, kadını sadece anne kimliği ile tarifleyen anlayış, bu anlayışa her zaman karşı çıkıyoruz" dedi.
Çankaya Belediyesi Başkanı Taşdelen, 8 Mart Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen programa katıldı. Çankaya Belediyesinde gerçekleştirilen programda Alper Taşdelen, Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran ve Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği Koordinatörü Zelal Ayman ile protokol imzaladı.
İlk olarak Ankara Barosu Gelincik Merkezi ile imzalanan protokol kapsamında Ankara Barosu Gelincik Merkezi'nde görev yapan, özel eğitim almış ve konusunda uzman 45 rehber avukat ve 221 gönüllü avukattan oluşan kadronun, Çankaya Belediyesinde bu alanda çalışan uzman personelle işbirliği yapacağı duyuruldu. Çifte protokol töreninin diğer ayağı ise Çankaya Belediyesi ve Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği ile imzalandı. İmzalanan protokole göre Çankaya Belediyesi, kadınları demokratik, eşitlikçi ve barışçı bir toplum düzeninin kurulması ve korunması sürecine özgür bireyler ve eşit yurttaşlar olarak etkin ve yaygın katılımını desteklemek üzere eğitimler düzenleyen dernekle işbirliği yaparak, eğitim programları hazırlanacağı bildirildi.
"Bir toplum kadının elleriyle yükselir"
İmza töreni öncesi programda konuşma yapan Alper Taşdelen, Ankara Barosu ile imzalanacak protokolün kendi açılarında çok önemli olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:
"Kadın hakkı olmadan, insan hakkı olmaz. Bir topluma demokrasi gelecekse, özgürlük gelecekse, o toplumda insan hakları olacaksa öncelikle kadının toplumdaki yerinin sağlamlaştırılması, erkek egemen toplumdan çıkılmasıyla mümkün olabilir. Bizim her zaman karşı çıktığımız bir durum var, o da kadını sadece eve hapseden, kadını sadece anne kimliği ile tarifleyen anlayış, bu anlayışa her zaman karşı çıkıyoruz. Kadir İnanır'ın bir filmi vardı orada söylerdi "evinin hanımı, çocuklarının annesi olacaksın" diye işte kadını sadece eve hapseden sadece erkeğin eşi olmasının öngören ve çocuklarının annesi olmasını öngören ve sadece bunlarla tanımlayan bir anlayışı biz reddediyoruz. Çünkü bir toplum kadının elleriyle yükselir."
"Onların anısını bundan sonra da yaşatacağız"
Ankara Barosu Başbakanı Canduran ise konuşmasına, önceki gün Bursa'dan Ankara'ya kadınlar gününü kutlamak üzere yola çıkan otobüsün devrilmesi sonucu hayatını kaybeden 7 kadınının ailelerine baş sağlığı dileyerek başladı. "Bugün onlar bizim yüreğimizde, öyle kabul edeceğiz. Onların anısını bundan sonra da yaşatacağız" diye sözlerini sürdüren Canduran, "Biz Ankara Barosu olarak kadın hakkının en önemli savunucuları olduk. Ankara Barosu 2011 yılında kurduğu Gelincik Merkezi ile şiddete uğrayan, istismara uğrayan kadın ve çocukların ve şiddete uğrayan LBGTİ bireylerin haklarını koruyan son dönemde çok önemli bir merkez oluşturduk. Bugüne kadar 25 binden fazla şiddete uğrayan, istismara uğrayan kadına merkezimiz çok yardımcı oldu. Onları sığınma evlerine yerleştirdi, hukuksal destek sağladı, davalarının arkasında oldu, bundan sonrada öyle olacak. Tabii yalnız başına bu yürütmemiz çok zor. Önemli olan çok güçlü kadına inan başka kurumlarla ve o kurumların başındaki çok iyi ve dürüst insanlarla bu işi birleştirip, çok daha güçlü hareket etmekti. Sağ olsun Başkanımız bizi her zaman destekledi ve artık ortak çalışmanın artık zamanı gelmişti" ifadelerini kullandı.
İHA