Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde bayram sabahı kahvaltı sofrasındaki çayı ısıtmaya yarayan jel yakıtın alevlenmesi sonucu vücutlarında yanıklar oluşan anne ve kızı tedavi altına alındı. 33 yaşındaki anne, "Jel bir an önce yasaklansın, başkaları yanmasın" dedi.
Olay, yaklaşık bir hafta önce Kurban Bayramı arifesi sabahı Gölcük İhasaniye Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evinin mutfağında kahvaltı hazırlayan Havva Uzuner (33), kızı Zehra Uzuner (17) ile birlikte mutfakta bulunan masaya oturdu. Kahvaltı masası üzerindeki çayın soğumaması için alt tarafına "Osmanlı ateşi" diye bilinen seyyar Osmanlı ocağı koyan anne kız, ocağın içerisindeki jelin bittiğini fark etti. Jel yakıtı doldurmak için uzanan Havva Uzuner, çakmakla jeli yakmak isterken bir anda jel kutusu patladı. Patlamayla sıçrayan yanar haldeki jel parçaları anne kızın üzerine sıçradı. Patlayan jelin Zehra Uzuner'in elindeki jel bidonuna da sıçraması sonucu büyüyen alevler anne ve kızının vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar oluşturdu. Üzerlerindeki tutuşan elbiselerini söndürmek için banyoya koşan anne kız, daha sonra komşularının da yardımıyla çağrılan ambulansla kaldırıldıkları hastanede tedavi altına alındı.
"Alev alan tişörtümü çıkarıp duşa koştum"
Bir haftadır Gölcük'teki bir hastanede tedavi gördüklerini söyleyen anne Havva Uzuner, "Arife gününden bir gün önce kızımla beraber kahvaltı hazırladık. Sonra Osmanlı ocakları var, jeli bitmişti. Kızım jelini doldurdu. Jel kutusu elinde mutfaktaydık. Sonra ben çakmağı çaktım ve jel kutusu patladı. Sonra kızımla beraber ikimiz alev aldık zaten. Tüm kıyafetlerimiz tutuştu. Başörtülerimiz vardı, Allah'tan saçlarımız yanmadı. Kızım kendini hemen duşa attı ama ben atamadım. Çünkü belden yukarım hala yanıyordu. Alev aldım, tişörtümü çıkarmaya çalıştım. Bir şekilde çıkarıp atınca ben de kendimi duşa attım" dedi.
"Bir an önce jel yasaklansın, başkaları yanmasın"
Kendilerini söndürdükten sonra gelen ambulansla hastaneye kaldırıldıklarını anlatan anne Uzuner, "İlk Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesine kaldırdılar. Oradan da Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk olduk, yoğun bakım ünitesinde yattık. Son olarak da bu özel hastaneye geldik. Şu anda durumumuz iyiye gidiyor. Boynumdaki yanık daha ağır, deri nakli gerekiyor. Biz yandık, başka aileler yanmasın. Bu jeli piyasadan kaldırsınlar. Biz ilk değilmişiz. Bizim tedavi gördüğümüz hastanede bir küçük kız da bu jelden yanmış. Normalde yanarken bile patlıyormuş. Öyle bir patladı ki mutfaktaki bulaşık makinesinin bile kapağını deldi geçti" diye konuştu.
"Jeli dökerken birden patladı, yüzüm tutuştu"
Jel ile yanarak kollarından yaralanan Zehra Uzuner ise, "Annemle birlikte çay içecektik. Elimdeydi jel. Ben dökerken annem çakmakla yakmaya çalışınca bidon birden alev aldı. Benim yüzüm alev alınca banyoya koşturdum. Ben kendimi söndürdüm ama annem badisini çıkarırken boğazları tutuştu. Salonda oradan oraya koşturdu kendini söndürmek için" şeklinde konuştu.
İHA