Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın gözaltına alınmalarına tepki göstererek, "Belediye eş başkanlarının Diyarbakır'daki gözaltına alınma biçimi, aynı zamanda Darbeyi Araştırma Komisyonuna da darbe vurmuştur" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, partisinin Diyarbakır il binasında basın mensupları ile bir araya geldi. Burada Kışanak ve Anlı'nın gözaltına alınması ile ilgili açıklamalarda bulunan Tanrıkulu, seçilmiş belediye başkanlarının gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Hem Kışanak'ın hem de Anlı'nın şiddetin karşısında duran demokratik siyasetçiler olduğunu iddia eden Tanrıkulu, "15 Temmuz darbe girişiminden sonraki herhangi bir iddia ile ilgili bu iki siyasetçi gözaltına alınmadı. 15 Temmuz'dan önceki iddialarla ilgili gözaltına alındıkları cumhuriyet savcılığı tarafından ifade edildi. Buradan da cumhuriyet savcılığına soruyorum, madem ki haklarında bu kadar çok iddia vardı neden olağanüstü hali beklediniz, neden her iki belediye eş başkanını gözaltına alınmadan 15 Temmuz'dan önce ifade vermeleri için savcılığa davet etmediniz? Aynı suda iki kere yıkanmaz ama Türkiye'de Kürt meselesinde aynı suda belki 10 kere yıkanıyoruz. O kadar çok aynı şeyler tekrar ediyor ki ve giderek de bunun bedeli ağırlaşıyor maalesef. Aynı operasyonlar 93-94'te olmuştu milletvekillerine karşı. Yani o operasyon Kürtlerin hafızasında ve Türkiye'nin hafızasında bıraktığı derin travmayı biliyoruz. Şimdi büyükşehir belediye başkanları gözaltında; suç işler işlemez ayrı mesele ama sonuçta davet edersiniz. Gözaltına ne için alırsınız, kaçmış mı, bir yere mi gitmiş, delilleri mi karartıyor, hiç böyle bir iddia yok. Umarım daha genişlemez, "insanlar sokağa çıkmadı" deniyor, "arkalarında kimse yok" deniyor fakat bu sokağa çıkma, çıkmama meselesi değil bu. Bu meselenin bizim toplumumuzda bıraktığı izler önemlidir. Belediye eş başkanlarının Diyarbakır'daki gözaltına alınma biçimi, aynı zamanda darbeyi araştırma komisyonuna da darbe vurmuştur" dedi.
Tanrıkulu ayrıca, Türkiye sınırında yaşanan olaylarla ilgili yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:
"Kendi iç barışımızı sağlamalıyız ve dünyada da savaş odaklı bir politika değil hele hele bölgemizde barış odaklı bir politikanın savunucusuyuz. Türkiye bize göre hiçbir yerde savaş odaklı dış politikanın içerisinde olmamalıdır, barış odaklı dış politikanın odağı olmalıdır."
İHA