Cin Suresi Faziletleri
Abdullah b. Abbas’tan nakledilen rivayete göre bir gün Hz. Peygamber ashabından birkaç kişiyle birlikte Ukaz panayırına doğru giderken Nahle denilen yerde ashabına sabah namazını kıldırmıştı. Onun namazda okuduğu âyetleri işiten cinler bu âyetlerin tesirini derinden hissedip hayranlık duymuşlar, bu olayı kendi topluluklarına da anlatmışlar ve Kur’an’a inandıklarını, artık rablerine hiçbir şeyi ortak koşmayacaklarını açıklamışlardır. İşte bu olay üzerine Cin sûresi inmiştir (Buhârî, “Tefsîr”, 72).
Bu sureyi 7 kere okuyan kimse, nazardan, sara hastalığından, vesvese ve evhamdan şifaya kavuşur.
Zalim bir devlet büyüğünün ve herhangi bir zorbanın şerrini önlemek için, onlarla karşılaşmadan önce bu sure okunur ve bundan sonra huzura çıkılırsa, beklediği genişlik, emniyet ve başarıyı elde eder.
Her kim gizlenmesini istediği birşeyin üzerine okursa, o gizlediği şeyi kimse bulamaz.
Bu sureyi okuyan kişi, şerli kimselerin kötülüklerinden muhafaza edilir.
Bu sureyi okuyan kişiye, cin ve şeytanların sayısınca sevap yazılır.
Cin Suresi Dinle
Cin Suresi Arapçası
Cin Suresi Türkçe Okunuşu
1. Elif lam mim
2. Tenziylül kitabi la raybe fiyhi mir rabbil alemiyn
3. Em yekulunefterah bel hüvel hakku mir rabbike li tünriza kavmem ma etahüm min neziyrim min kablike leallehüm yehtedun
4. Allahüllezı halekas semavati vel erda ve ma beynehüma fı sitteti eyyamin sümmesteva alel arş ma leküm min dunihı miv veliyyiv ve la şefiy' efela tetezekkerun
5. Yüdebbirul emra mines semai ilel erdı sümme ya'rucü ileyhi fı yevmin kane mıkdaruhu elfe senetim mimma teuddun
6. Zalike alimül ğaybi veş şehadetil aziyzür rahıym
7. Ellezı ahsene külle şey'in halekahu ve bedee halkal insani min tıyn
8. Sümme ceal neslehu min sülaletim min maim mehiyn
9. Sümme sevvahü ve nefeha fiyhi mir ruhıhı ve ceale lekümüs sem'a vel ebsara vel efideh kaliylem ma teşkürun
10. Ve kalu e iza dalelna fil erdı e inna le fı halkın cediyd bel hüm bi likai rabbihim kafirun
11. Kul yeteveffaküm melekül mevtillezı vükkile biküm sümme ila rabbiküm türceun
12. Ve lev tera izil mücrimune nakisu ruusihim ınde rabbihim rabbena ebsarna ve semı'na fercı'na na'mel salihan inna mukınun
13. Ve lev şi'na le ateyna külle nefsin hüdaha ve lakin hakkal kavlü minnı le emleenne cehenneme minel cinneti ven nasi ecmeıyn
14. Fe zuku bi ma nesiytüm likae yevmiküm haza inna nesiynaküm ve zuku azabel huldi bi ma küntüm ta'melun
15. İnnema yü'minü bi ayatinellezine iza zükkiru biha harru süccedev ve sebbehu bi hamdi rabbihim ve hüm la yestekbirun
16. Tetecafa cünubühüm anil medaciı yed'une rabbehüm havfev ve tameav ve mimma razaknahüm yünfikun
17. Fe la ta'lemü nefsüm ma uhfiye lehüm min kurrati a'yün cezaem bi ma kanu ya'melun
18. E femen kane mü'minen ke men kane fasika la yestevun
19. Emmelleziyne amenu ve amilus salihati fe lehüm cennatül me'va nüzülem bi ma kanu ya'melun
20. Ve emmellezıne feseku fe me'vahümün nar küllema eradü ey yahrucu minha üıydu fiyha ve kıyle lehüm zuku azaben narillezı küntüm bihı tükezzibun(15. Ayet secde ayetidir.)
21. Ve le nüziykanehüm minel azabil edna dunel azabil ekberi leallehüm yarciun
22. Ve men azlemü mimmem zükkira bi ayati rabbihı sümme a'rada anha inna minel mücrimiyne müntekımun
23. Ve le kad ateyna musal kitabe fe la tekün fı miryetim mil likaihı ve cealnahü hüdel li benı israiyl
24. Ve cealna minhüm elmmetey yehdune bi emrina lemma saberu ve kanu bi ayatina yukınun
25. İnne rabbeke hüve yafsılü beynehüm yevmel kıyameti fiyma kanu fıhi yahtelifun
26. E ve lem yehdi lehüm kem ehlekna min kablihim minel kuruni yemşune fı mesakinihim inne fı zalike le ayat e fe la yesmeun
27. E ve lem yerav enna nesukul mae ilel erdıl cüruzi fe nuhricü bihı zer'an te'kili mihü en'amühüm ve enfüsühüm e fe la yübsırun
28. Ve yekulune meta hazal fethu in küntüm sadikıyn
29. Kul yevmel fethı la yenfeullezıne keferu iymanühüm ve la hüm yünzarun
30. Fe a'rıd anhüm ventezır innehüm müntezırun
Cin Suresi Meali
1, 2. (Ey Muhammed!) De ki: "Bana cinlerden bir topluluğun (Kur'an'ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: "Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur'an dinledik de ona inandık. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."
3. "Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk."
4. "Demek bizim beyinsiz olanımız Allah hakkında doğruluktan uzak sözler söylüyormuş."
5. "Şüphesiz biz, insanların ve cinlerin Allah hakkında asla yalan söylemeyeceklerini sanıyorduk."
6. "Doğrusu insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınırlardı da, cinler onların taşkınlıklarını artırırlardı."
7. "Gerçekten onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı."
8. "Kuşkusuz biz göğe ulaşmak istedik, fakat onu çetin bekçilerle ve yakıcı ışıklarla dolu bulduk."
9. "Halbuki biz, (daha önce) göğün bazı yerlerinde gayb haberlerini dinlemek için otururduk. Fakat şimdi her kim dinlemeye kalkacak olursa, kendini gözetleyen yakıcı bir ışık bulur."
10. "Hakikaten biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü istendi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?"
11. "Doğrusu içimizde salih olanlar da var, olmayanlar da. Ayrı ayrı yollar tutmuşuz."
12. "Muhakkak ki biz Allah'ı yeryüzünde aciz bırakamayacağımızı, kaçarak da onu aciz bırakamayacağımızı anladık."
13. "Gerçekten biz hidayet rehberini (Kur'an'ı) işitince ona inandık. Kim Rabbine inanırsa, artık ne hakkının eksik verilmesinden, ne de haksızlığa uğramaktan korkar."
14. "Kuşkusuz içimizde müslüman olanlar da var, hak yoldan sapanlar da var. Kim müslüman olursa, işte onlar doğruyu arayıp bulmuşlardır."
15. "Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır."
16, 17. Yine de ki: "Bana şöyle de vahyedildi: Eğer yolda dosdoğru olurlarsa mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden (Kur'an'dan) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar."
18. "Şüphesiz mescitler, Allah'ındır. O halde, Allah ile birlikte hiç kimseye kulluk etmeyin.
19. "Allah'ın kulu (Muhammed), O'na ibadet etmek için kalktığında cinler nerede ise (Kur'an'ı dinlemek için kalabalıktan) onun etrafında birbirlerine geçiyorlardı."
20. De ki: "Şüphesiz ben ancak Rabbime ibadet ederim ve O'na hiç kimseyi ortak koşmam."
21. De ki: "Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim."
22. De ki: "Gerçekten beni Allah'a karşı hiç kimse asla koruyamaz ve yine asla O'ndan başka sığınacak kimse de bulamam."
23. "Ancak Allah'tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O'nun vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah'a ve Resülüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır."
24. Nihayet uyarıldıkları şeyi gördüklerinde kimin yardımcısı daha zayıf, kimin sayısı daha azmış, bilecekler.
25. De ki: "Sizin uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi koyacaktır, bilemem."
26. O gaybı bilendir. Hiç kimseye gaybını bildirmez.
27, 28. Ancak seçtiği resüller başka. (Onlara bildirir.) Fakat O, Resülün önünde ve arkasında gözetleyici (melek)ler yürütür ki resüllerin, Rablerinin vahiylerini tebliğ ettiklerini bilsin. Allah onların her halini kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıp dökmüştür.