Çocuğunuzun gelişimini yakından takip ediyor, adeta gözünün içine bakıyorsunuz. Peki hiç ayak izlerine baktınız mı! Ya da bir çift ayakkabının teki tam olup, diğeri biraz sıktığında bunun altında ortopedik bir sorun yatabildiğini düşündünüz mü? Prof. Dr. Levent Eralpçocuklarda bir bacağın diğerine göre kısalığının (uzuv kısalığı) yaygın görülen bir sorun olduğunu, ancak özellikle 2 cm’in altındaki kısalıkların dikkatli bakılmadıkça fark edilemeyebildiğini söylüyor. Bu nedenle ailelere, çocuklarını dikkatlice gözlemlemelerini, özellikle de banyo sonrası ya da kumsalda gezinirken ayak izlerine bakmalarını tavsiye eden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Eralp, çocuklarda bacak (uzuv) kısalıkları hakkında açıklamalar yaptı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Toplumumuzda çok yaygın olan bel ağrısı şikayetlerinin altında, bir bacağın boyunun diğerinden daha kısa olmasının da yatabildiğini biliyor muydunuz? Peki, aldığınız ayakkabının tekinin normal olup diğer ayağı sıkmasının da aynı nedenden kaynaklanabildiğini? Günlük yaşantıda normal gibi görünen hatta hiç fark edilmeyen bazı sorunlar sadece ailelerin dikkatli gözlemleriyle ortaya çıkabiliyor! Prof. Dr.Eralp bu noktada anne babaların çocuklarını, onların dikkatini çekmeden ve psikolojik rahatsızlığa yol açmadan dikkatlice gözlemlemeleri gerektiğini belirterek “Bacak boyunun eşit olmaması (uzuv kısalığı) ancak bu dikkatli gözlemler sonucu anlaşılabilen hastalıklardan biridir.
Günlük yaşantıda gözle görülen herhangi bir değişikliğe yol açmadığı için özellikle 2 santime kadar olan tek bacak kısalığı genellikle fark edilmiyor.” diyor. Prof. Dr. Eralp şöyle konuşuyor: “Bacak kısalığı denilen sorunda, kalçadan parmak ucuna kadar olan bütün uzuvdan bahsediyoruz. Vücudun bir ya da birkaç noktasında tek bacak kısalığına sebep olan bozukluk olabilir. Amerika’da yapılan bir araştırma çarpıcı bir gerçeği ortaya koyuyor; devlet tarafından liselere bir halk sağlığı görevlisi atanıyor. Kadın görevliler bütün kız öğrencileri vücutlarını görecek şekilde muayene ettiklerinde, bir çoğunda o güne dek hiç fark edilmemiş sırt eğrilikleri olduğunu görüyorlar. Böylece yüzde 4-5 olan skolyoz oranı bir anda yaklaşık 3 kat artıyor. Yani bir takım iskelet sistemi değişiklikleri ya da bozukluklarında göze çarpmayan, ailenin önemsemediği, çünkü günlük hayatı sekteye uğratmayan aksaklıklar söz konusu olabiliyor. Ancak özellikle bunlar çocukluk çağında artma eğiliminde olduğu için tanıda gecikmemek gerekiyor. Skolyozda olan sorun, tek bacağın kısalığında da geçerli.”
Ayak İzine Dikkatlice Bakın!
Sağ ve sol bacak ya da kollar arasında uzunluk farkı olmasına uzuv kısalığı denildiğini belirten Prof. Dr. Eralp, kollar arasında 5 cm altında uzunluk farkı olmasının, görüntü dışında, kullanma bozukluğuna neden olmayacağını, bu nedenle uzuv kısalığının daha çok bacaklarda yaşandığında çeşitli sorunlar ortaya çıkarabildiğini söylüyor. Tek bacağın kısalığına; doğuştan kemik hastalıkları, geçirilmiş kazalar, çocukluk çağında geçirilen kemik iltihapları, romatizmal ya da nörolojik hastalıkların yol açabildiğini söyleyen Prof. Dr. Eralp teşhis konusunda “çocuğunuzun ayak izlerine dikkatli bakın” diyor ve şöyle anlatıyor: “Toplumumuzda yaygın görülen bir sorun olan tek bacak kısalığını fark etmek için anne babalar çocuklarının kışın banyo sırasında bedenlerine dikkatlice bakmalı, banyodan çıktıktan sonra da her iki ayak izini kıyaslamalıdır! Çocuk banyodan çıkar ve ıslak ayakla yere basar ama ama iki ayağının izi birbirinin aynı değildir. Dikkat etmezseniz gözden kaçırırsınız ama dikkat ederseniz görürsünüz. Veya yazın kumsalda yürürken çocuğun iki ayağının izi birbirinden farklı ise tek bacak kısalığı olduğunu tespit edebilirsiniz. Dolayısıyla çocuğun ayak izlerine ve özellikle yavaş yürürken aksamasının olup olmadığına dikkat etmek gerekir.”
Tek Bacak Kısalığında Tedavi Yöntemleri!
Anne babaların çocuklarının bacağını mezura ile ölçmeye kalkmamaları, çünkü bunun yanıltıcı olacağını söyleyen Prof. Dr. Levent Eralp sadece gözlem yapmaları ve gerekli durumlarda ihmal etmeyip hekime başvurmaları gerektiğini vurguluyor. Prof. Dr. Eralp 2 cm’e kadar olan, 2-5 cm arası ve 5 cm’in üzerindeki tek bacak kısalığının tedavi yöntemlerini şöyle anlatıyor: “Bacaklarda 2 cm altındaki boy farklarında, kısa olan tarafın ayakkabısının içine ya da altına yapılacak takviyeler ile boy farkının ortadan kaldırılması en uygun tedavidir. 2-5 cm arasındaki farkta ise cerrahi tedavi şarttır. Bu durumda çocuklarda iki taraf uzuvlarının boyunu eşitlemek için ya kısa taraf uzatılır ya da uzun olan tarafın uzaması yavaşlatılır. Uygun tekniğe hekim altta yatan hastalık ve boy uzaması için geride kalan süre gibi faktörleri değerlendirerek karar vermelidir. 5 cm’den fazla ise; mutlaka kısa olan tarafı uzatmak gerekir ancak yine hekimin yapacağı değerlendirmelerle tekniğe karar verilmelidir.”
Bel Ağrısından Eklem Kireçlenmelerine!
2 cm’den kısa da olsa bacak uzunluğu farkının bel ağrısı şikayetlerine neden olabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Eralp “Ayak bileği, diz, kalça ve bel esasında birbirine uyumlu çalışan dişli çarklar gibidirler, birbiriyle bağlantılı olarak bir düzen içerisinde çalışır. Ancak eğer bu dişlilerden bir tanesi diğerleriyle uyumlu dönmüyorsa zaman içinde diğerlerinin dişlerini aşındırır. Dolayısıyla cerrahi tedavi gerektirmeyen 2 cm’in altındaki kısalıklar bile bel ağrısı ve zaman içerisinde eklem kireçlenmelerine yol açabilir.” uyarısında bulunuyor. Anne babaların, çocuklarında tek bacak kısalığı durumunda doğru bilinen yanlışlara dikkat etmeleri ve bunlardan uzak durmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Levent Eralp, örneğin; ip atlamak, seksek oynamak, tek ayağını öne doğru savurmak gibi yöntemlerin bacak uzatmada etkisinin olmadığı, aksine tedavide gecikmeye yol açabileceği konusunda uyarıyor. (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)