Kamuoyunda depremde ailelerine ulaşamayan ya da ailelerini kaybeden çocuklar ile ilgili yoğun bir hassasiyet oluştu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının koruyucu aile duyurusu karşısında e-devlet üzerinden evlat edinme, koruyucu aile başvurularında artış yaşanıyor. Konuyla ilgili Bilim Sağlık Haber Ajansı depremde ailelerine ulaşılamayan, refakatsiz çocuklar ile ilgili süreç hakkında ve bu konuda neler yapılması gerektiği ile ilgili Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzman Dr. Miray Çetinkaya’dan bilgi aldı.
Koruyucu Aile Olmak İsteyenler E-Devlet’e Başvuruyor
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7.6 büyüklüğünde olan ve 10 ilde yıkımlara ve can kayıplarına neden olan deprem felaketinde aile ve yakınlarına ulaşılamayan çocuklar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından koruma altına alındı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, deprem bölgesinde korunma ve bakım ihtiyacı tespit edilen çocukların durumlarının meslek elemanları tarafından titizlikle değerlendirildiğini, sırada bulunan mevcut koruyucu ailelerin yanlarına yerleştirilme işlemlerinin sürdürüldüğünü açıkladı. Bakanlık ayrıca koruyucu aile olmak için yeni başvuruda bulunacak vatandaşların e-Devlet üzerinden veya deprem bölgelerinin dışında ikamet ettikleri illerin Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerine şahsen başvuruda bulunabileceğini açıkladı. Vatandaşların çocuklar için koruyucu aile olma talepleri konusunda gösterdikleri hassasiyet nedeniyle teşekkür mesajı yayımlandı.
“Refakatsiz Çocukların Bir Süre Aile Bakanlığı’nın Korumasında Kalması Gereklidir”
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzman Dr. Çetinkaya, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın refakatsiz çocuklar için yaptığı duyuruyu önemli buluyoruz. Toplumda bu yönde bir hassiyet oluşmasından kaynaklı olarak Bakanlığın duyuru yapma gereği duymuş olabileceği kanaatindeyiz. İnsanların evleri yıkıldı, belki başka şehirlere gitmek zorunda kaldılar. Hastanelerde yatan anne, babalar, akrabalar var. Depremde anne babalarını kaybetmiş ya da ulaşamamış olan refakatsiz çocukların mutlaka bir süre daha devlet koruması altında kalmaları gerekiyor. Çünkü belki aile birleşimleri sağlanacak, ebeveynlerini kaybetmiş olsalar da anneanne, babaanne teyze, amca, kuzen akrabalık üzerinden belki de bu çocuklarda tekrar bir aile sağlanması mümkün olacak. Toplumda şu anda bir duygusallık hakim, herkes depremzedeler için bir şeyler yapmak istiyor. Toplumdaki koruyucu olma talebi şu andaki duygusal durumdan ötürü anlaşılabilir bir şeydir. Aile Bakanlığı’nın çocuk koruma programı organizasyonu ile ilgili sahadaki gözlemlerimiz, afet dışı durumlarda, güvenilir olduğu yönündedir. Bunun yanında koruyucu aile müessesi normal durumlarda da başvuru süreci sonrasında da uzun süren bir süreçtir. Oldukça uzun değerlendirme süreci olan bir durumdur” dedi.
“Çocukların Hazır Oluşları Beklenmeden Acele Karar Verilmemelidir”
Koruyucu aile olmak için başvuran bireylerin sağlık koşullarından, psikolojik durumlarına kadar bakılan değerlendirmeler yapıldığını belirten Çetinkaya şunları söyledi: “Koruyucu aile süreçleri uzun süren süreçlerdir. Önce kurumla bağ kurulur ondan sonra süreç tamamlanır. Koruyucu aile olmak isteyen vatandaşların kurumlarda çocuklarla vakit geçirmeleri şu an için daha uygundur. Aile birleşimleri ve çocukların hazır oluşları beklenmeden bu tarz acil kararlar verilmemelidir. İlk etapta aslında bütün bu afet durumu içerisinde öncelikle depremzedelerin yetişkinlerin ve çocukların barınma ısınma güvenlik karınlarının doyması gibi temel ihtiyaçlardan söz etmek gerekiyor. Yapılan açıklamalarda da sosyal medya baskısı olduğunu düşünüyoruz toplumdaki beklentileri karşılaşmak kurum bakımında kalmaları güvende olmaları öncelikle fiziksel bedensel sağlıkları daha sonra ruh sağlıkları ardından aile yanına yerleşim bu doğru sıralamadır.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)