Çölyak Farkındalık Semineri Düzenlendi

Çorlu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen Çölyak Hastalığı Farkındalık Semineri, Memduh Şevket Esendal Sahnesi'nde...

Çorlu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen Çölyak Hastalığı Farkındalık Semineri, Memduh Şevket Esendal Sahnesi'nde gerçekleştirildi.

Tüm hastalıkların merkezinde önemli bir rol oynayan gluten alerjisinin oluşturduğu Çölyak hastalığı konusuna dikkat çekmek amacıyla, Çorlu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından Çölyak Hastalığı Farkındalık Semineri düzenlendi. Seminere Çorlu Belediye Başkan Yardımcısı Kemaleddin Avcı, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Vildan Perçinoğlu ve Özel Kalem Müdürü Hakan Öztürk, Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı Bahar Yılmaz, Aktivist Hakan Pekzorlu, Çölyak hastaları, aileleri ve vatandaşlar katıldı.

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hakan Sunal, Uzman Diyetisyen Ayşe Hümeyra Biçer ve Psikolog Cansu Beril Can'ın verdiği seminerde, Dünya'da her 100, Türkiye'de ise ortalama 250 kişiden birinde görülen Çölyak hastalığı, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler aktarıldı.

Seminerde konuşan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hakan Sunal, glutenin sebep olduğu Çölyak hastalığının bir nevi bir bağırsak kanseri olduğunu ifade ederken, glütenli besinlerin tüketiminin sona erdirilmesinin ardından kişilerin yaşamlarına gayet sağlıklı bir şekilde devam edebildiklerini söyledi Çölyak hastalığının glütensiz diyetten başka bir tedavisinin olmadığını belirten Op. Dr. Sunal, "Umut tacirlerinin kurbanı olmayın" diyerek uyardı.

Op. Dr. Sunal konuşmasında, "Çölyak hastalığında ve bu hastalığa sahip olan kişilerde gözlenen klinik tablo oldukça değişkendir. Hastalık bazen kansızlık, karaciğer yağlanması gibi bağırsak dışı vücut organlarında meydana gelen hasarlarla kendini gösterirken, sessizce de ilerleyebilir. Özellikle çocuklarda; büyüme-gelişme geriliği, ishal, karın ağrısı, kusma, halsizlik ve diş çürükleri, yetişkinlerde ise şişkinlik ve ishal, Çölyak hastalığının karakterize özellikleridir. Ancak Çölyak hastası olan çocuklarda, kemik ve eklem ağrıları, öğrenme güçlüğü, davranış bozukluğu, ergenlik gecikmesi ve depresyon şeklinde, yetişkinlerde ise, kansızlık, cilt kaşıntısı ve içi su dolu kabarcıkları gibi geniş bir yelpazeye sahip olan yakınmalara rastlanabilir. Elbette hastalığın tedavi edilebilmesi için öncelikle tanının konulması gerekmektedir. Hastalığın erken teşhisinde, ince bağırsak ve diğer organlarda henüz geriye dönüşümsüz hasar gelişmediğinden dolayı tedavi daha yüz güldürücüdür. Bu arada sizi tedavi ederek bu hastalıktan kesinlikle kurtulacağınızı söyleyenlere inanmayın. Farklı yöntemlere başvurup "iyileştim" diyen kişiler yanlış Çölyak tanısı koyulmuş kişiler olabilir. Unutmayın ki, Çölyak tanısının konulabilmesi için ön tahlillerin yanı sıra ince bağırsaktan biyopsi yapılması gerekiyor. Çölyak, ömür boyu glütensiz diyetle tedavisi sürecek bir hastalıktır. Umut tacirleri sizi çeşitli vaatlerle kandırmak isteyecektir. Sakın kanmayın" dedi.

Tedavi sürecine ilişkin açıklamalarda da bulunan Op. Dr. Sunal, glüten içermeyen bir beslenme düzeninin, bu hastalığın ana tedavi yöntemi olduğunu da sözlerine ekledi.

Diyetisyen Ayşe Hümeyra Biçer ise konuşmasında hastalık hakkında bilgiler aktarırken, Çölyak tedavisinin buğday, çavdar, arpa ve bu tahılları içeren tüm ürünlerden uzak kalmayı gerektiren sürekli bir diyetten oluştuğunu belirterek, "Çölyak diyeti yaşam boyu yapılmalı ve sıkı sıkıya bağlı kalınmalıdır. Tıp dilinde gluten enteropatisi olarak adlandırılan çölyak, çocukluk döneminde en sık rastlanan sendromlardan biridir. Hastalıkta buğday, çavdar, arpa ve yulaf proteinine karşı aşırı duyarlılık oluşmakta, çocukta ishal, kusma, karın ağrısı, gelişme geriliği, iştahsızlık, zayıflama, adale erimesi, bağırsakta gaz birikimi sonucu karın şişliği, kansızlık ve vitamin eksikliği görülmektedir. Bu nedenle diyete tam olarak uymak erken düzelmeyi sağlamak açısından çok önemlidir. Kullandığınız kozmetik ürünlerinin içeriklerini de kontrol etmenizde fayda var. Uzun süre anne sütü alanlarda Çölyak görülme yaşının geciktiğini söylemeden geçemeyeceğim. Kadınlarda daha sık görülen bu rahatsızlık, glütenin alınmasıyla beraber herhangi bir yaşta ortaya çıkabiliyor. Bazen Çölyak hastalığı ağır bir cerrahi operasyon, gebelik, doğum, viral enfeksiyon ve ciddi psikolojik durumlar sonrasında aktifleşebiliyor veya tetiklenebiliyor. Her ne sebeple olursa olsun belirtileri ortaya çıkan ve kesinleşen Çölyak hastalığı süresince diyetisyeniniz ve doktorunuzun sözünden dışarıya çıkmayın. Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken şey, glütensiz gıdaları hiç bir şekilde glüten içeren gıdalarla aynı yerde pişirmemektir. Buğday, çavdar, arpa ve bu tahılları içeren tüm ürünleri glütensiz gıdalara karıştırmayın, aynı tezgahta, aynı tavada ve tencerede dahi hazırlamayın. Bu iki grup ürünün birbirine temas etmesine engel olun" diye konuştu.

Psikolog Cansu Beril Can ise, her hastalıkta olduğu gibi Çölyak hastalığının ister çocukta, ister yetişkinde olsun muhakkak psikolojik destek alınması gerektiğini ifade ederek, "Bunu herkesin bilmesini mutlaka sağlayın. Sizin Çölyak hastası olduğunuzu gizlemeniz yararınıza değil zararınızadır. Özellikle ailenin bilinçlendirilmesi oldukça önemlidir. Çocuklara, kendinizde ya da çocuğunuzda bu rahatsızlığın ardından neler yapılması gerektiğini çok iyi anlatmamız gerekiyor. Bu konuda Çölyak hastalarının olduğu kadar ailelerin de psikolojik destek almaları gerekiyor" ifadelerine yer verdi.

Seminer, Çorlu Belediye Başkan Yardımcısı Kemaleddin Avcı'nın konuşmacılara plaket takdim etmesiyle sona erdi.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.