Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Av. Özlem Zengin, Almanya ve Hollanda'nın uyguladığı toplantı yasaklarına ilişkin, "İnsanın tepesi atıyor. Koskoca Almanya ve Hollanda kendi seçim kampanyalarını Türkiye üzerinden yapıyor. Milletimiz bu resmi görüyor" dedi.
Kadın ve Demokrasi Derneği Antalya İl Temsilciliği tarafından Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu'nda "Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Demokrasi, İstikrar, Kalkınma ve Denetim için Yeni Anayasa" konulu konferans düzenlendi. Çoğunlukla kadın davetlilerin çoğunlukta konferansta konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Zengin, referandum süreci, yeni anayasadaki değişiklikler ve son günlerde dünyanın gündemine oturan Almanya ve Hollanda'daki toplantı yasaklarıyla ilgili konuştu.
"1961 anayasası Türkiye'nin en hüzünlü darbelerinden bir tanesidir"
Yeni anayasanın içeriğiyle ilgili bilgiler veren Zengin, 1921 ve 1924 anayasası dışında Türkiye'nin sivil bir anayasayla yaşamadığını söyledi. Darbelerle gelen hükümetleri milletin uzun süre kabullenmediğini aktaran Zengin, 1960 darbesinin Türkiye'nin en hüzünlü hikayelerinden bir tanesi olduğuna dikkat çekti. Zengin, "1961'de şekillenen bir anayasası var Türkiye'nin. Bizlere o gün bayram yaptırırlardı, Türkiye'nin başbakanını asmış ve bayram ilan etmişsiniz. ne kadar acı. O günün bayram olması herkesi rahatsız ederdi " dedi.
"Benim şahsen hayalim sıfırdan bir anayasa"
2012 yılında AK Parti'nin anayasa önerisinin, şu anda yapılması planlanan yeni yasanın özünü oluşturduğunu söyleyen Zengin, karışık parlamenter sistemi ile yarı başkanlık sisteminin rayına oturmadığını ve bundan dolayı yeni anayasanın şart olduğunu vurguladı. 1982 anayasasının 19'uncu kez değiştiğine de dikkat çeken Zengin, "Şu anki değişim 1982 anayasasının 19'uncu değişimi. Daha önce 18 defa anayasa değişti. Ve bu anayasanın nereden bakarsak bakalım yüzde 70'ine yakını değişmiş durumda. One rağmen kekremsi bir tadı var, oturmayan bir şey var. Benim şahsen hayalim, arzum sıfır bir anayasa yapmak. Fakat Türkiye'nin şartları, Türkiye'deki siyasi partiler neden bilmiyorum hakikaten hüzünleniyorum, bir anayasa yapmayı gerçekten isteyen çok az parti var. Muhalefet şerhlerinde biz bir anayasa yapamayız denildiği görülüyor. Eğer biz bir anayasa yaparsak bu anayasa anayasanın ilk üç değişmez maddenin değişeceği anlamına gelir o yüzden yapmayız neticesi çıkıyor. Bu tabi bana çok hüzün veriyor. Bu ülkede 1960'dan beri bir sivil anayasa yapmak için 15 Temmuz'daki darbenin Muvaffak olması mı lazımdı yani. Ancak onlar gelseydi takır takır bir anayasa yaparlardı ihtiyaç hissederlerse. Fakat bugüne baktığımızda büyük bir gayretle, büyük bir özlemle sivil anayasa yapmak istiyor Türkiye. " diye konuştu.
"İnsanın hakikaten tepesi atıyor"
Son olarak Almanya ve Hollanda'nın uyguladığı toplantı yasakları ile ilgili de düşüncelerini aktaran Zengin, yurt dışında tuhaf bir kampanya yürütüldüğüne dikkat çekti. Zengin, "Hafta sonu bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya'ya yapılanlar bazı şeyleri de anlamsız kılıyor. Bu tablo karşısında uğraşırken karşısında muazzam bir blok var. İşte yurt dışında bakıyorsunuz, tuhaf bir kampanya, çok rahatsız edici bir kampanya yürütüyorlar. Şu saatten sonra maddelerden ziyade şu resmi görmek lazım dedim. Neden Avrupa durduk yere Türkiye'ye böylesine manasız bir direnç gösteriyor. İşte bu manasız direnci anlamak çok önemli. O sebeple kendi adıma söylüyorum, şu resmi görünce, "evet demek vaciptir" dedim. İnsanın hakikaten tepesi atıyor. Koskoca Almanya, Hollanda, Danimarka, Avusturya, kendi seçim kampanyalarını Türkiye üzerinden, Tayyip Erdoğan'a karşıtlığı üzerinden yürütüyor, daha fenası İslam karşıtlığı üzerinden yürütüyor. Üstelikte kendi anlattıkları İslam, gerçekle alakası olmayan İslam üzerinden yürütüyorlar" ifadelerini kullandı.
İHA