Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener, "Yerli, milli ve bu topraklara ait olan hangi siyasi görüş, din, ırk olursa olsun biz 80 milyon olarak kardeşiz. Uluslararası sistemin müdahalesine açık duran, onları bu ülkenin işgaline hazır hale getirmeye çalışanlar bizden değildir. Biz yerli herkesle geçiniriz" dedi.
Öz Finans İş Sendikası, Elazığ'da "Cumhurbaşkanlığı ve Yeni Hükümet Sistemi ile Güncel Ekonomik Gelişmeler" paneli düzenledi. Panele konuşmacı olarak Cumhurbaşkanı Başdanışmanları İhsan Şener ve Cemil Ertem, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz ile Öz Finans-İş Sendikası Genel Başkanı Ahmet Eroğlu katıldı. Rejim tartışmalarının Türkiye'de 1923 yılında Cumhuriyetçilik ile son bulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener, "1923 yılından sonra Türkiye'de hiç rejim tartışması olmadı. Bu bir sistem değişikliğidir. Yani hükümet etme sistem değişikliğidir. Bir sistemin neler ürettiğine bakarak değerlendirmemiz lazım. Parlamenter sistem 1923'ten bu yana ne üretti. Parlamenter sistemde ilk kriz 1937 yılında Cumhurbaşkanı Atatürk'le o zamanın Başbakanı İsmet İnönü arasında yaşandı. Atatürk Milli Eğitim Bakanlığına Celal Bayar'ın atanmasını istedi ve İsmet İnönü buna karşı çıktı. Bu kriz neticesinde İsmet İnönü hem CHP Genel Başkanlığından hem de başbakanlıktan istifa etmek zorunda kaldı. Ama bu gerilimin faturası 1939 yılından 1950 yılına kadar Türkiye için azap yılları oldu" dedi.
Parlamenter sistemin Türkiye'de darbe, ekonomik ve siyasi kriz ürettiğini dile getiren Şener, "Parlamenter sistem her defasında yetişmiş olan insan gücümüzü siyasetin, eğitimin, ekonominin dışına itmiştir. Final olarak Türkiye'yi işgale hazırlayan 15 Temmuz darbe girişimi ciddi bir işgal girişimi olmuştur. Bundan önce Türkiye'de askeri darbeler oldu. Biz bunlara yabancı değiliz ve hiç kan dökülmeden yönetimler ele geçirildi. 15 Temmuz darbe girişimi Türkiye'yi iç savaşa sürükleyip, bugünkü Suriye ve Irak'a çevirmek için hazırlanmıştır. Bu darbe girişimi bu milletin basireti, gençlerimizin cengaverliği, bütün kitlelerin siyasi olarak karşı duruşu ve Cumhurbaşkanımızın cesaretliğiyle son bulmuştur. Parlamenter sistem siyasi, ekonomik ve istikbali olarak dış güçlerin müdahalesine açıktır. Bugün kıta Avrupa'sının tek ağızdan Türkiye'de bu değişikliğe karşı çıkarak hayır kampanyası başlatmasının altında yatan neden budur. Onlar için her defasında siyasi, ekonomik ve istikbali olarak bu ülkeye müdahale etme hakları yerli, milli ve yeni bir sistemle bertaraf edilecek" şeklinde konuştu.
"Bahçeli kendi ve partisinin siyasi hayatını riske alarak sistemin değişmesi hususunda tavır koydu"
18 maddelik anayasa değişikliğinin Milliyetçi Hareket Partisi tarafından gündeme getirildiğini aktaran Şener, "Türkiye'de parlamenter sistem başbakanlar ve cumhurbaşkanları arasında gerilime neden oldu. Enerji kaybettiğini düşünerek ve bu sistemin bir şekilde çözümlenmesi gerektiğinden yola çıkılarak Devlet Bahçeli, "Varsa teklifiniz getirin" dedi. Bu arada Türkiye'de siyasi partilere operasyonlar yapıldı. Bunlar Uluslar arası istihbaratın operasyonlarıdır. MHP'ye ikinci bir operasyon yapılmaya çalışıldı. Bu bir şekilde bertaraf edildi. Yerli, milli ve bu topraklara ait olan hangi siyasi görüş, din, ırk olursa olsun biz 80 milyon olarak kardeşiz. Uluslararası sistemin müdahalesine açık duran, onları bu ülkenin işgaline hazır hale getirmeye çalışanlar bizden değildir. Biz yerli herkesle geçiniriz. Bu milletin birliğini, bütünlüğünü, devletin bekasını düşünen her düşünce mübarek ve kutsaldır. Devlet Bahçeli bu sıkıntıyı gördüğü için belki de kendi ve partisinin siyasi hayatını riske alarak bu sistemin değişmesi hususunda tavır koymuştur" ifadelerini kullandı.
"Türkiye Varlık Fonu yeni dönem kurumlarındandır"
16 Nisan sonrasındaki kurumları oluşturmaya başladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem de, "Bu kurumlardan birisi Türkiye Varlık Fonudur. Türkiye Varlık Fonu şüphesiz yeni dönem kurumlarından bir tanesidir. Türkiye Varlık Fonu, Türkiye'nin temel güçlerini, temel varlıklarını bünyesinde toplayan ve bunları yeniden değerlendiren ve Türkiye'deki finansal ve küresel ekonomik saldırıları önlemeye yönelik çok önemli bir güvence kurumu olarak ortaya çıkmıştır. Bu kurumlara devam edebilmemiz için anayasal ve sistemik değişikliğe gerek vardır. Eski vesayet sistemiyle bu adımları bir yere kadar atarız" diye konuştu.
Türkiye'nin 16 Nisan'da büyük bir değişim ve dönüşüme şahitlik edeceğini ifade eden Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz ise, "İnsanların yaşadığı gibi devletler de değişim ve dönüşüm yaşıyorlar. Kendisini yenilemeyen, geleceğe doğru bakamayan ve yeni şeyler söyleyemeyen, yapamayan devletler de yok olmaya mahkumdur. 16 Nisan'da sandığa gidip oylayacağımız 18 maddelik anayasa değişikliği belki Tanzimat'tan bu tarafa devlette yapılan en önemli değişim ve dönüşüm maddeleridir. 1982 askeri darbe anayasası 18 defa değişti ve bu 19'uncu değişiklik olacak. Ancak geçmiş dönemdeki bu 18 değişiklik anayasanın ruhuna hitap eden değişiklikler değildi. Bu değişiklik askeri darbe anayasasının ruhuna hitap eden bir değişikliktir. Bu açıdan da tarihi bir değişiklik ve dönemeçtir" dedi.
İHA