İSTANBUL (İHA) – İstanbul Büyükçekmece'de toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşlardan gelen idam cezası tezahüratları üzerine "Ben Hans'ın ağzına bakarak, George'nin ağzına bakarak karar vermem. Şimdi AB'deki birileri "niye siz idam istiyorsunuz?" diyor sana ne" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 90 yıl sonra yeni bir Kurtuluş Savaşı verildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Büyükçekmece'de gerçekleştirdiği dört yeni ileri biyolojik atıksu arıtma tesisi ve çevre yatırımları toplu açılış törenine katıldı.
" Ataköy'den Tekirdağ sınırına kadar 100 kilometre sahil bandı, atık su tehdidinden kurtuluyor"
Törende konuşan Erdoğan, yapılacak tesislerle Ataköy'den Tekirdağ sınırına kadar olan 100 kilometre sahil bandının atık su tehdidinden kurtulacağını belirterek, "Arıtmadan elde edilecek su da park ve bahçeler ve sanayide kullanılacak. Bu bölgede 1 milyon 200 bin kişiye hizmet verecek bu tesislerde arıtma sonucu çıkan diğer ürünler yakıt ve biyogaza dönüştürülerek İstanbul'a katkı sağlayacak. Şehir genelinde 67 kilometreyi bulan dere ıslahı ve sterilizasyon tesisi de bulaşıcı hastalıklar başta olmak üzere pek çok sorunun çözümüne vesile olacak. 1 milyar 873 milyon TL olan bu tesislerin şehrimize kazandırılmasında emeği olanları tebrik ediyorum. İstanbul için ne yapılsa azdır" diye konuştu.
"Amaç, Türkiye'yi girdiği ve başarı ile sürdürdüğü hızlı büyüme sürecinden, alıkoymaktı"
"14 yılda içeride ve dışarıda bize kurulan tuzaklarla mücadele ederken, bir yandan da ülkemize ve milletimize eşi görülmemiş hizmetler getirme çabasında olduk" diyen Erdoğan, "Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, enerjide, tarımda, sporda, savunma sanayiinde, şehirleşmede, her alanda devrim niteliğinde reformlar yaptık. Her biri Cumhuriyet tarihinde yapılanların kat be kat fazlasını ifade eden bu hizmetleri anlatmaya kalksam, değil saatler haftalar yetmez. Biz ülkemize hizmet için sürekli çalışırken, birileri ayağımıza çelme takmaya çalışıyordu. 2007 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimi, ardından kapatma davası. Pek çok kriz aynı amaca yönelikti. Amaç Türkiye'yi girdiği ve başarı ile sürdürdüğü hızlı büyüme sürecinden, tüm dostlarına el uzatan bir ülke olma yolundan alıkoymaktı. Dünyada nerede garip gureba var biz oradayız" şeklinde konuştu.
"90 yıl sonra yeni bir Kurtuluş Savaşı veriyoruz"
Türkiye'nin son 3 yıldır adeta bir ateş çemberinden geçtiğini ifade eden Erdoğan, "Cumhuriyetimizin kuruluşundan 90 yıl sonra yeni bir Kurtuluş Savaşı veriyoruz. İçinde bulunduğumuz durumun adı tam olarak budur. Bu savaşı tek bir cephede değil, askeri, siyahi, diplomatik, ekonomik her alanda veriyoruz. Gezi ile milletimizin belli kesimlerindeki hassasiyeti tahrik ederek kaos çıkarmak istediler. Bu ahlaksızlara sorun hayatınızda kaç tane ağaç diktiniz. Biz milyonlarca değil milyarlarca ağaç ve fidan diktik. Şu anda diktiğimiz ağaçlar her yerde yeşeriyor. Bunlar Taksim'de tuttular 12-13 tane ağacın yeri değiştirildi yeri. Bunun için neler yapmadılar. Bunlar her şeyi yapar. Niye, cibiliyetlerinin gereği bu. Milletimiz ile birlikte tuzağı çabuk gördük. Kararlı bir duruş sergileyerek bu saldırıyı boşa çıkardık. Ardından 17-25 Aralık emniyet-yargı darbesi geldi. Yani FETÖ. Bu ahlaksızlık "yolsuzluk, hırsızlık" dediler. Bu ülkeyi ayakta tutan ne kadar dinamik varsa hepsine saldırdılar. Halbuki hırsızın ta kendileri kendileriydi. Ülkenin iş adamlarını tehdit ediyorlardı. "Şuraya şu kadar yardım ettin, etmedin içeridesin" diyorlardı" ifadelerini kullandı.
"Ben Hans'ın ağzına bakarak, George'nin ağzına bakarak karar vermem"
Vatandaşların idam cezası ile ilgili tezahüratlarına karşılık veren Erdoğan, "Ben Hans'ın ağzına bakarak, George'nin ağzına bakarak karar vermem. Ben hakka ve halka yönelerek cevabını veririm. Halkım "idam" mı diyor, parlamentoya gelir. Parlamento eğer "idam" diyorsa bana gelir. Ben de böyle bir kararı onaylarım. Şimdi AB'deki birileri "niye siz idam istiyorsunuz" diyor. Sana ne. Demokrasi milli irade değil mi? Milli irade bunu vekillere emrediyorsa yasalara gören onun geleceği yer Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı olarak ben de kararımı bu istikamette veririm. Niye çünkü benim 248 şehidim var. Bekara karı boşamak kolaydır, bunların böyle bir durumu yok. Bunlar rahat. Dertliyiz dertli. Parlamentom yakılıp yıkılacak, özel harekat binamız bombalanacak, Boğaz Köprüsü bombalanacak, bunlar hala utanmadan kalkacaklar "böyle bir şey isteyemezsin" diyecekler. Milli irade ne diyorsa odur. Parlamento bunun kararını verecektir" şeklinde konuştu.
"Bunlara gereken dersi ilk seçimlerde vermeniz lazım"
Yapılan anayasa değişikliğinde iktidar partisi ile MHP'nin ortaklaşa çalışmalar yürüttüğünü belirten Erdoğan, "Temenni ederim ki buradan hayırlı bir adım atılır. Bu atılacak adımla da tabii ki anayasa değişikliğine bu iki partinin milletvekili sayıları yeterli değil. Ana muhalefet içinden de buraya destek gelirse bu parlamento içinde hallolur. Öyle de olsa böyle de olsa "biz yine de bunu millete götürelim" diyorlar. Ben milletin ne diyeceğini gayet iyi biliyorum. Evelallah milletim bundan önce nasıl yüzde 72 ile nasıl bir anayasa değişikliği yaptıysa, burada da bu işe destek vererek bu anayasa değişikliğini yapacaktır. Bakın 2014 mahalli seçimlerinde, ardından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gezinin ve 17-25 Aralık'ın siyasi ayağını tamamlamak istediler. Millet müsaade etmedi. Daha kanlı eylemleri devreye soktular. Güneydoğu Anadolu'da çukur eylemleri yaptılar. Yüzlerce güvenlik görevlimizi, vatandaşımızın şehadeti ile sonuçlanan bu eylemler halkın bölücü terör örgütünün yüzünü görmesiyle başladı. Bunlara gereken dersi ilk seçimlerde vermeniz lazım" dedi.
Suriye ve Irak'ta güvenlik krizini ülkeye taşımak için DEAŞ'ı kullanarak canlı bomba eylemlerine girişildiğini söyleyen Erdoğan, "Gittim hastanede ziyaret ettim. 6 yaşındaki yavrunun kolu kopmuş. Bunlar böyle vicdansız, alçak, adi. Bütün bunlara karşı biz dik duracağız. Yolumuza da böyle yürüyeceğiz. Hem güvenlik güçlerimizin ve istihbarat teşkilatlarımızın bütün gayreti, hem de milletimizin tavır koyması ile bu terör örgütü de kendisinden bekleneni veremedi. Türkiye Suriye'de hayata geçirdiği yeni güvenlik anlayışı ile mücadele alanını sınırlarının dışına taşıdı. Şu anda Cerablus'u Rai'yi DEAŞ'tan kurtardık. El Bab'ı kuşattık, orayı da kurtarıyoruz" şeklinde konuştu.
"Hiçbiri 15 Temmuz kadar büyük bir ihanet değildi"
15 Temmuz darbe girişiminin 3 yıldır maruz kalınan en alçak saldırı olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "FETÖ ihanet çetesi bu milletin devletine verdiği kaynaklarla alınan silahları, uçakları, helikopterleri, tankları topları millete çevirdi. Türkiye geçmişte iki darbe, iki darbe tehdidi ile siyaseti dizayn operasyonu yaşamış bir ülkeydi. Bu darbelerin her biri halkımız gönlünde derin acılar bıraktı. Bunların hiçbiri 15 Temmuz kadar büyük bir ihanet değildi. Çünkü 15 temmuz Türkiye'nin kendi iç dinamiklerinin değil, iradesini dış güçlerin eline peşkeş çekmiş bir güruhun darbe teşebbüsü idi. Hiçbir darbe girişiminde devletin silahları ile millet katledilmemiştir. Bunun için de 15 Temmuz'u diğer özelliklerinin yanında büyük bir terör saldırısı olarak kabul ediyoruz. Elbette 15 Temmuz TSK içinde yuvalanan asker elbisesi giymiş hainler tarafından gerçekleşmiş olması nedeniyle bir cunta girişimidir. 15 Temmuz günü güneş batarken herkesin bir hesabı vardı ama hiç beklenmeyen bir hesap devreye girdi ve diğer tüm hesapları bozdu. Türk milleti milletlerden bir millet olmadığını, tarihe altın harflerle yazdırdığı şanına boşuna sahip olmadığını gösterdi" dedi.
"Yasalar neyi emrediyorsa bunun bedelini ödeyecekler"
15 Temmuz'da vatandaşların verdiği mücadelenin büyük bir öneme sahip olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ülkemiz, 15 Temmuz gecesi nasıl bir imana, nasıl bir cesarete sahip olduğunu dosta düşmana göstermiştir. Pensilvanya'ya da göstermiştir. Pensilvanya takımı kaçıp gidiyor ya yurtdışına kaçtılar, ya burada cezaevlerinde duruyorlar. Onlarla hesabımız var. Yasalar neyi emrediyorsa bunun bedelini ödeyecekler. Kopyalarla Kamu personeli sınavlarındaki yolsuzlukların bedelini ödeyecekler. Ne insanlar hakkı olduğu halde devlet dairelerine giremedi. Bunlar kopyalarla girdiler, bedelini ödeyecekler" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Bu vesile ile 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Saraçhane, Çengelköy ve havalimanı başta olmak üzere darbecilere kaşı kahramanca direnen İstanbullulara şükranlarımı sunuyorum. Allah onlara rahmet eylesin. Havalimanına indiğimde beni karşılayan bakanımı, eşimi, kızımı, torunlarımı karşılayan ve adeta vücutlarını siper ederek darbecilerin helikopterlerinden, uçaklarından koruyan onbinlerce kardeşime şükranlarımı iletiyorum. Meydanlara inin dediğimde facetime'ın bu görüntüleri ile meydanları dolduran milletime şükranlarımı sunuyorum. Bu millet büyük bir millet. Bu millet korkmadı, ürkmedi ve herşeyin üzerine üzerine gitti .Darbe girişimini de geride bıraktık ama mücadele bitmiş değil. Hanım kardeşlerim o gece büyük mücadele verdiler. 11 hanım kardeşim şehit oldu. Siz Nene Hatun'ların torunlarısınız. Bu meydanlar boş kalmadı. İçeride FETÖ'nün, PKK'nın DEAŞ'ın teröristleri ile mücadeleyi sürdürüyoruz. Suriye ve Irak'ta PYD ile YPG ile mücadelemizi sürdürüyoruz."
İHA