Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsviçre parlamentosunun önünde büyük bir pankart, benim resmim ve benim şakağıma dayanmış bir silah. Ne diyor? "Erdoğan'ı öldürün." Be dangalaklar; Erdoğan sizin demenizle mi ölecek? Ya biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Rabbimin takdiri neyse o olacak" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da toplu açılış töreninde konuştu. Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen 193 projenin toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, idam ile ilgili kararının belli olduğunu söyledi. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Erdoğan, "16 Nisan'dan sonra bu konu parlamentoya gelir. Sayın Kılıçdaroğlu'da bu konuya olumlu baktığını söyledi. İnşallah tekrar terse dönmez. Sayın Bahçeli öyle diyor. Sayın Yıldırım'ın kanaatini biliyorum. Parlamentodan geçip bana geldiğinde bende bu kararı onaylarım. Çünkü 249 şehidimizin katillerini af yetkisini biz kendimizde bulamayız. Böyle bir yetkimiz yok. George ne der, Hans ne der, Helga ne der, bizi onlar ilgilendirmiyor. Ahmet ne der, Hasan ne der, Hüseyin ne der, Ayşe ne der, Fatma ne der, Hatçe ne der, Allah ne der beni o ilgilendiriyor" ifadelerini kullandı.
Darbe girişimi sırasında Ankara'da Türkiye'nin kalbi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bombalandığını hatırlatan Erdoğan, "Aynı şekilde Gölbaşı Özel Harekat Merkezini, hemen yanımızdaki Ankara Emniyet Müdürlüğü binasını bombaladılar. Özel Kuvvetleri bombaladılar. Tanklarla, zırhlı araçlarla milletimizin üzerinden geçtiler. Kahramankazan'da, Genelkurmay Başkanlığı önünde, Jandarma Genel Komutanlığı önünde milletimize ateş açtılar. Fakat bu milletle gurur duyuyorum, iftihar ediyorum" şeklinde konuştu.
Halkın gövdesini tanklara karşı siper ettiğini söyleyen Erdoğan, "Siz F-16'lara gövdenizi siper ettiniz. Onar zannettiler ki; bu modern silahlarla bu işi bitireceğiz. Bitiremediler. Niye? Onlar tuzaklarını kurdular, ama Allah'ın tuzağının üzerinde bir tuzak yoktur. Bunu bilmiyorlardı. Tokadı yediler mi? Milletten yediler. 249 şehit verdik, 2 bin 193 gazimiz vardı ama tokadı yediler. Bundan sonraki tokat daha da büyük olacak. Ankara İstiklal Harbinden sonra ikinci defa gazilikle şereflendi. Ankaralılar şehit oldu, gazi oldu, ama asla teslim olmadı. Başkentini, ülkesini, Meclisini, Cumhurbaşkanlığı Külliyesini, Genelkurmayını, Emniyet Teşkilatımızın binalarını, sokakları, caddeleri darbecilere teslim etmedi. Ulaşabilse başının üzerinden geçen F16'ları tutup, yere çalacak bir inanç ve azimle darbecilere direnen tüm Ankaralılara şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.
İmansızlara, imanlarıyla gerekli dersi verdiklerini ifade eden Erdoğan, "Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Gazilerimize şifalar diliyorum. Ne diyor Mehmet Akif, "Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli, değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli, bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli." Siz bu anlayış, inançla yürüdünüz. O gece bu gazi şehre uzanan namahrem elleri kırdınız. Türkiye'nin izzetini kurtardınız. Biliyoruz ki, izzetini kaybeden zillete düçar olur. Siz bu izzeti kurtardınız. 15 Temmuz'da Türk milleti izzetine canı pahasına sahip çıkmıştır" ifadelerini kullandı.
Dört bir taraftan üzerilerine gelenlerin milletin zafere ulaşmasından dolayı çıldırdıklarını belirten Erdoğan, "Siz onların tüm hesaplarını planlarını, beklentilerini yer ile yeksan ettiniz. Milletimizin vurduğu sille onları öyle bir sersemletti ki, parlamentonun önlerini, alnımıza silah dayamış pankartlarla gösteri yapan teröristlere teslim edecek kadar muvazeneyi kaybetmiş durumdalar. İsviçre parlamentosunun önünde büyük bir pankart, benim resmim ve benim şakağıma dayanmış bir silah. Ne diyor? "Erdoğan'ı öldürün." Be dangalaklar; Erdoğan sizin demenizle mi ölecek? Ya biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Rabbimin takdiri neyse o olacak. Ne bir an ileri, ne bir an geri, değiştiremezsiniz. Siz o sokaklarda sosyalist partinizi dolaştırarak, PKK'lıları dolaştırarak, sol terör örgütlerini dolaştırarak, kendi polislerinizle onları koruma altına alarak, Türkiye'nin şahından, izzetinden bir şeyler söküp alacağınızı mı zannediyorsunuz? 16 Nisan geliyor. Türk milleti, 80 milyon, inşallah bütün batının liderlerine en büyük dersi verecek. Bunlar belli. Avrupa Birliği ile ilgili bir şeyler söylüyordum. Haklılığım çıktı ortaya. İtalya'da Vatikan'da tüm Avrupa Birliği üyesi ülkelerin liderleri kuzu kuzu orada oturdular ve Papa'yı dinlediler. Avrupa Birliğini Türkiye'nin 54 yıldır niye almıyorlar, anladınız mı, anlıyor musunuz? Olay tamamıyla açık ve net söylüyorum, Haçlı ittifakıdır. 16 Nisan aynı zamanda bu kararı değerlendirme günü olacaktır. Çünkü 14 senedir bunlarla masaya oturduk, konuştuk, hep yalan söylediler. Yalan üstüne yalan söylediler. Hala yalan söylemeye devam ediyorlar" dedi.
İHA