Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz gecesinde darbe girişimi olduğunun haberini almadan önce torunu Ahmet Akif'e Kur'an-ı Kerim öğretirken çekilen fotoğrafın hikayesini anlattı.
Cumhurbaşkanlığı görevinin üçüncü yılı için TRT'de düzenlenen programda ailesine ilişkin özel sorulara da cevap veren Erdoğan, 15 Temmuz gecesi torununa Kur'an-ı Kerim çalıştırırken çekilen fotoğrafın hikayesini anlattı.
Torununa Kur'an-ı Kerim çalıştırırken çekilen fotoğrafı anlatan Erdoğan, "Benim torunlarımla zaman zaman, orada da Ahmet Akif biraz haylazlık yaptı, "gel senin bugün ben okutacağım" dedim. Oturduk, 15 Temmuz, biz ne olup bitiyor haberimiz yok. Torunum Ahmet ile oturduk, maşallah iyi okudu, dersini verdi. Bende ödülünü verdim. O akşam bu olay patlak verdi. Helikopter ile yolculuk yaparken, helikopterin ışıklarını söndürdüğümüzde babasına, Berat Bey'e soruyor "baba ne oluyor" diye. Maşallahı var, Allah nazardan saklasın, derslerinde başarılı. Zaman zaman Ömer Tayyip ile de, mesai arkadaşım" dedi.
Başka derslerde yardımının olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, "Bana kalmıyor, annesi babası o konuyu bitiriyorlar. Ben zaten devamlı Ankara'dayım. Ancak annesi ile oluyor. Kızım ve gelinim çocukları ile de meşgul oluyorlar. Temenni ediyorum ki milletimize vatanımıza faydalı bir nesil olarak yetişsinler" diye konuştu.
Ailesine ilişkin özel sorulara da cevap veren Erdoğan, torunları ile oyun oynadığını da söyleyerek, "Benim beşinci torun Sadık Eymen, Berat Bey'in üçüncü çocuğu. İstanbul'a gidişte onu görmemek bizim için ciddi eksikliktir. Onu gördüğüm zaman o bizi adeta şarj ediyor. "Dedeciğim" dediği zaman bize ayrı bir şarj veriyor. Yeni yeni konuşmaya başladığı için çok farklı oluyor, tadı başka. Ben onun için en az 3 tane demiyorum, daha fazla olması lazım, torunlarla artması lazım. Güçlü aileler güçlü milleti meydana getirecektir. Darısı olmayanların başına. Ben torunlarımla iftihar ediyorum, ayrı bir güç veriyor" şeklinde konuştu.
Çocuklardan kendisine gelen mektuplara ilişkin sorulan soruya cevap veren Erdoğan, "Zaman zaman kendim, telefon numarası varsa ararım, bazen ihtiyacı olanlar da var. Onları söylersek siparişler gelmeye başlar. O ihtiyaçları da özel kalemimle gideririz. Darda kalmışa zaten vazifemiz. Cumhurun başıysan bunu yapmak zorundasın. Darda kalmışa elimizin yetiştiği kadarıyla hep ulaşmaya gayret ediyoruz. Şuanda ilaçlarda bile eskiden kanser ilaçlarının ücretleri istenirdi, son alınan kararla devlet artık bedelini ödüyor. Bu devlet halkı için var, bunu yapmak mecburiyetinde. Şuanda üç kat büyümüş bir Türkiye var. Bu noktaya gelmiş olan bir Türkiye'de benim halkım asla bu tür sıkıntıları yaşamayacak. Cumhurbaşkanı olarak benim bir ricam var, hastanelerin başhekimlerinden tutunuz, doktorlarına kadar Allah rızası için hastaları ile çok ilgilensinler ki, onlar ilgileniyorsa cumhurbaşkanı ilgileniyor demektir. Onlar ilgilenmediği zaman rahmetli Savaş Ay'ın programındaki duruma döneriz" ifadelerini kullandı.
İHA