Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye için tarihi yol ayrımında olunduğunu belirterek, "Yeni sistemle hükümet otellerde değil sandıkta kurulacak" dedi.
Kastamonu'da toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önce 11 defa Başbakan olarak geldiği Kastamonu'ya ilk kez Cumhurbaşkanı olarak geldi. Kuzeykent Pazaryeri alanında düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizleri en kalbi duygularımla hasret ve muhabbetle selamlıyorum. 3 yıllık bir aranın ardından yeniden Kastamonu'da olmaktan, sizlerle bir araya gelmekten, hasret gidermekten büyük memnuniyet duyuyorum. Buradan sizlerin vasıtasıyla Kastamonu'nun tüm ilçelerine mahallelerine, köylerine selamlarımı iletiyorum. Şabanı Veli'nin manevi huzurunda bir kez daha sizlerle kucaklaşmayı nasip ettiği için rabbime hamd ediyorum. Kastamonu herhangi bir şehir değildir. Kadim bir şehirdir. Bir Osmanlı şehridir. En önemlisi Türk milletinin başı ne zaman dara düşse, yüreğiyle, bileğiyle, kanıyla mücadeleye koşan Anadolu'nun vefalı şehridir. Çanakkale'ye bakın, Kastamonuluların en önde savaştıklarını, bu şehrin en çok şehit, yaralı veren şehirlerin başında geldiğini görürsünüz. Kurtuluş Savaşı'na bakın Kastamonu'nun ilk olduğunu görürsünüz. Düşman işgaline hiç uğramamış olan Kastamonu istiklal ve istikbal mücadelelerinde en büyük bedelleri ödemiş bir şehirdir. Mehmet Akif Ersoy, Nasrullah Camii'nde kürsüye çıkıp yeisi, meskeneti, tefrikayı büsbütün atalım, azme, mücadeleye, vahdete sarılalım dediğinde Kastamonu bu çağrıya koşa koşa icabet etmiştir. Akif, milletin topla tüfekle zırhla orduyla yıkılamayacağını söylüyordu. Tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi. Ona göre asıl tehlike milletin arasındaki rabıtanın çözülmesi. Herkesin kendi derdi ve menfaatine düşmesiydi" dedi.
"Dün yenilmez sandıkları donanmalarıyla topraklarımızı işgale gelmişlerdi"
Bugün Müslümanların olduğu her yerde felaketler yaşanırken, tüm gözlerin Türkiye'de olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Umutlar milletimize bağlanmıştır. İşte bunun için ülkemizi hedef alıyorlar. Onun için Türkiye'yi kıskanıyorlar. Dün yenilmez sandıkları donanmalarıyla topraklarımızı işgale gelmişlerdi. Bugün de terör örgütleriyle işbirliği yaparak ekonomiyi, diplomayı silah gibi kullanarak, aynı heveslerini ortaya döküyorlar. Mabetlerimize namahrem eli değmesin, topraklarımıza namahrem ayağı basmasın diye canından vazgeçen Kastamonu bugün de aynı tavrı ve dirayeti ortaya koymaya hazır mı? İşte bunun için diyoruz ki 16 Nisan yeni bir diriliştir. Buna hazır mıyız? İşte bunun için 16 Nisan 15 Temmuz'daki direnişin neticeye ulaştırılmasıdır. Onun adeta intikamıdır. Kastamonu 16 Nisan'da büyük Türkiye için evet mi? Güçlü Türkiye için evet mi? Müreffeh Türkiye için evet mi? İstikrarlı Türkiye için evet mi? Kastamonu bu ülkenin hangi mücadelesine omuz verdiyse, destek verdiyse oradan zaferle ayrıldık. İnşallah 16 Nisan'da ülkemizi yeni ve aydınlık bir geleceğe hep birlikte taşıyacağız. 16 Nisan'da niçin sandık başına gittiğimiz biliyorsunuz. Sizler öyle hayır diyenler gibi körü körüne sandığa gitmiyoruz değil mi? Ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, bundan sonra ne olacağını bilerek tercihimizi yapıyoruz değil mi?" şeklinde konuştu.
"Türkiye için tarihi yol ayrımındayız"
"Türkiye için tarihi bir yol ayrımındayız" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şunu özellikle söylemem lazım, kimler hayır diyor. Kandil'deki teröristlerin başları hayır diyor. PKK terör örgütü hayır diyor. FETÖ'cüler hayır diyor. Şimdi buradan ben çok önemli bir noktaya geliyorum. Bunlar 15 Temmuz'da ne yaptıkları ortada değil mi? Bunlar ülkemizi bölmeye çalışmadılar mı? İşte 16 Nisan bunun hesabını sorma günüdür. Onun için çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz. Bu halk oylamasında Türkiye'nin yeni yönetim sistemiyle ilgili tercihimizi ortaya koyacağız. Ya mevcut sistemle devam edeceğiz ya cumhurbaşkanlığı sistemine geçeceğiz. Darbe yapılıp merhum Menderes idam edildi. İki dava arkadaşının idam edildiği günleri hatırlıyorsunuz değil mi? Tabi onu şu anda burada bilmeyen binlerce gencimiz var. Şimdi siz onları okuyarak hatırlıyorsunuz. Onların idamını alkışlayanlar bu gün hayır diyerek karşımızda duruyorlar. Farkın ne olduğunu hatırlayın. O günler bu sistemin ürünüydü" dedi.
"El alem uzaya çıkarken, siz Türkiye'de darbe peşindeydiniz"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ana muhalefetin başı ne diyor bak; "El alem uzaya çıkıyor, bizimkiler ülkeyi tek adama bırakıyor" diyor. Yahu el alem uzaya çıkarken siz Türkiye'de darbe peşindeydiniz. Ülkenin sanayileşmesinin, gelişmesinin, büyümesinin önünü siz kapattınız. El alem demokrasisini, ekonomisini büyütürken siz destekçisi olduğunuz muhtıralarınızla, krizlerinizle ülkeye ve millete bedel ödettiniz bedel. El alem uzaya çıkarken sizler benim kızlarımın kılık kıyafetiyle uğraşıyordunuz. Bunların derdi bu değil miydi? El alem uzaya gidiyor, onlar üniversitelerimizin kapısında kızlarımızı içeri sokmuyordu. İkna odalarına sokuyorlardı. Benim kendi kızlarım da gidemedi okula. Mecburen yurt dışına gönderdim. Düşünün kızlarımız bizim başörtüleriyle beraber Amerika ve İngiltere'de okuyabildi. Ama ne yazık ki kendi ülkemde okuyamadı. O ülkelerin liderleri şaşırıyordu. Yahu siz Müslüman değil misiniz? Nasıl oluyor. Bizim ülkemizde birileri var da onlar bu işi hazmedemiyor. Şimdi ne oldu devran değişti. Meydan burada başı açık başı örtülü kardeşlerim el ele "Evet'e yürüyorlar. El ele omuz omuza. İşte buyur. AK Parti'ye gönül veren gençlerim, MHP'ye gönül veren gençlerim el ele omuz omuza Evet'e yürüyorlar" ifadelerini kullandı.
"Akşam yalanla yatıyorlar, sabah yalanla kalkıyorlar"
"Bunların gözleri, kulakları, kalpleri hakikate kapalıdır" ifadlerini kaydeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunlar bir yalan makinesine binmişler gidiyorlar. Akşam yalanla yatıyorlar, sabah yalanla kalkıyorlar. Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık birleşince çift başlılık ortadan kalkar. Geçenlerde öyle diyor ana muhalefetin başı. Doğrusu şaşırdım. Bu soruyu okula yeni başlamış torunuma dahi sorsanız cevap verir. Çift başlılık ortadan kalkar. Torunum bile onu der. Aslında ana muhalefetin başındaki zat bir radyo programında kavga çıkar derken bir şeyi düşünmüyor. Ya kavga çıkmasın diye bunu değiştiriyoruz. Artık sadece cumhurbaşkanı olacak. Yani çift başlılık ortadan kalkar. Peki bu anayasa değişikliği ile ne yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık birleştiriliyor. Meselenin özü işte bu kadar basit. Ama yok bırakın bizim söylediklerimizi adam kendi söylediğini dahi dinlemiyor. Ya anlamıyor ya da anladığı halde taammüden yalan söylemeye devam ediyor. Zihin fukara olunca akıl ukala olurmuş. Açıkçası CHP seçmeninin böyle bir eziyete maruz kalması beni çok üzüyor. Böyle bir partinin sırtı yerden kalkar mı? Adam 7 seçim kaybetmiş yerinden kıpırdamıyor. Niye kıpırdasın ki mevcut sistem değil 7, 17 seçim de kaybetse yerinde kalmasına imkan sağlıyor. 16 Nisan'dan sonra işte bu mümkün olmayacak. Çünkü 5 yılda yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimin kaybettiğinde iki kez kaybetse onu orada tutmazlar. Sistem kendi liderlerini kendisi üretecek dinamizme sahip. O yüzden bu kadar bağırıyor. Çünkü 17 Nisan'dan sonra bu devrin dönemi kapanıyor. MHP, BBP, Saadet Partisi'ne gönül veren kardeşlerim, HDP'ye gönül veren kardeşlerim. Bak gönül veren kardeşlerim diyorum. Gelin 16 Nisan'da el ele verin bu tepedekilerin yanlışlarını bozun ve ülkemizi yeni bir aydınlık yarına hep beraber sevk edelim. İşte bu çukurcularla beraber mi yürüyeceğiz. Bu çukurcular benim Güneydoğu'daki kardeşlerime az mı cefa çektirdiler. Artık o devir kapandı" şeklinde konuştu.
"Yeni sistemle hükümet otellerde değil sandıkta kurulacak"
Cumhurbaşkanlığı Hükümeti sistemiyle ülkede koalisyonların ortadan kalkacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hatırlarsanız geçmişte otellerde milletvekili pazarı kuranlar vardı. Hükümeti kurmak için vaatle, şantajla milletvekili istifa ettiren baronlar vardı. Yeni sistemle Türkiye artık bu rezillikleri geride bırakıyor. Yeni sistemle hükümet otellerde değil sandıkta kurulacak. Milletin yarısından bir fazlasının oyuyla Cumhurbaşkanı seçilen kişi kendi kabinesini oluşturacağı için bu utanç manzaraları bir daha yaşanmayacak. 16 Nisan'da bir başka gerçek meclisin devre dışı kalması bir kenara görevini daha etkin yapacak olmasıdır. Çıkmış birisi Cumhurbaşkanı meclisi feshedecek. Cumhurbaşkanının böyle bir yetkisi yok. Millete yalan söylemeyin. Milletimi bu şekilde bu olaylara karşı avare gördünüz? Benim milletim uyanıktır. Cumhurbaşkanının söylediğine bakar. Yalancıların mumu yatsıya kadar yanar. Cumhurbaşkanının yetkisi yok. Kanun yapma teklifi de yok. Sadece bütçe. Kanun teklifi dahi veremez. Ya bunlar 18 maddeyi okumadan milletin huzuruna geldiler. 2001 krizini hatırlıyorsunuz. Değil mi? Ne olmuştu, dönemin Cumhurbaşkanı ile Başbakanı arasında anayasa kitapçığı fırlatma hadisesi yaşanmıştı. Bunlar aynı zihniyetten oldukları halde bunun sonucunda ülkemiz en büyük siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşadı. Devrin başbakanı bu krizin bedelini siyaseten yok olarak ödedi. Cumhurbaşkanına hiçbir şey olmadı. Yoluna devam etti. Şu andaki ana muhalefetin başı o yok olanın devamıdır. Mevcut sisteme göre Cumhurbaşkanı sorumsuzdur. Süresi dolmadan yerinden kıpırdatmanız mümkün değildir. 2001 krizinin ardından cumhurbaşkanlığı seçimi de olsaydı aynı kişinin yeniden seçilmiş imkanı var mıydı? Yeni sistemde cumhurbaşkanı ile meclis arasında sorun mu çıktı. Ülkeyi felakete sürüklememek için ikisi birlikte seçime gidiyor. Meclis Cumhurbaşkanının görevini sonlandırıp kendisi devam edemiyor. Veya Cumhurbaşkanı Meclisi feshedip görevine devam etme hakkına sahip değildir. İkisi beraber millete gidecekler. Düğümü çözmek için millete gidilecek. Üstelik Cumhurbaşkanı eskisi gibi de sorumsuz değildir. Şu anda ben sorumsuzum. Yeni anayasa ile birlikte her yaptığımdan sorumlu olacağım. 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimine milletin veya millet vekilleri aday gösterirse. Meclise hep soru önergelerinden, araştırma ve soruşturma komisyonlarına kadar pek çok denetim imkanı verildi. Anayasaya ve kanunlara aykırı olması zaten mümkün olmayan cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile anayasa mahkemesine başvurulabiliyor. Burada Cumhurbaşkanının tek adamlı ve sorumsuzluğu nerede? Ayıptır ya. Derdim şu milletimize bunları anlatalım. Ama şu 25 gün sizlerde anlatacaksınız. Hele hele hanımlar lütfen evlerde sohbetler yapın. Gidin eş dost ahbap, evlerde anlatın. Yalan yanlışa kurban etmeyelim 16 Nisan'ı. Bunlar utanmadan arlanmadan gece gündüz Cumhurbaşkanı meclisi feshedecek diyorlar. Cumhurbaşkanı muhtarlık ve belediyeleri kaldıracak diyorlar. Bunlara bunu anlatsak da anlamazlar. Şimdi yeni bir şey daha çıkardılar. Cumhurbaşkanı isterse bir gecede lokantaları kapatır diyecek kadar kendilerini gülünç duruma düşürdüler" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Kastamonu Milletvekilleri Hakkı Köylü, Metin Çelik, AK Parti Çankırı Milletvekilleri Muhammet Emin Akbaşoğlu ve Hüseyin Filiz, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, TOKİ Başkanı Mahmut Ergün Turan da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Kastamonu mitinginde eşlik etti.
İHA