Atılım Üniversitesi Maliye Bölümü Öğr. Gör. Prof. Dr. Doğan Cansızlar, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ekonomide yaşanan çalkantıları yorumladı. "Piyasalarda dalgalanma olması kaçınılmazdır" diyen Prof. Dr. Cansızlar, Türkiye'nin makroekonomik temellerinin de sağlam olduğunu vurguladı.
15 Temmuz Cuma gecesi yaşanan darbe girişiminin ardından Türkiye piyasaları çalkantılı bir döneme girdi. Türk Lirası'nın dolar karşısında hızla değer kaybettiği bu olaydan sonra piyasalardaki son durumu İHA için yorumlayan Atılım Üniversitesi Maliye Bölümü Öğr. Gör. Prof. Dr. Doğan Cansızlar, "Ülkemiz büyük bir badire atlattı. Bunun olağanüstü bir durum olduğu ortada. Böyle dönemlerde piyasalarda dalgalanma olması kaçınılmazdır. Fakat Türkiye'nin makroekonomik temelleri sağlam" ifadelerini kullandı.
Alınacak tedbirler ve hükümet tarafından yapılacak beyanatların çok dikkatle takip edilmesinde yarar olduğunu dile getiren Prof. Dr. Doğan Cansızlar, "Uluslararası piyasalar böyle durumlarda olağanüstü durumlar yaşayan ülkelere gözünü çevirir. Türkiye açısından da bu şekilde oldu. Özellikle cuma günü dışarıda açık olan piyasalarda durum sakinken birden rakamlar uçuşmaya başladı. İlk tepki nedeniyle pazartesi günü piyasalar biraz daha durgunlaşıp eski dengesine geldi. Çünkü hükümetin verdiği olumlu beyanatlar, muhalefet partileriyle birlikte yapılan açıklamalar, Merkez Bankası'nın aldığı tedbirler ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in uluslararası yatırımcılarla yaptığı görüşmeler piyasalarda rahatlamayı sağladı. Fakat bu tarz durumlarda piyasaların eski haline dönmesi biraz zor. Bu dalgalanmalar devam edecektir" diye konuştu.
"Kredi derecelendirme raporu piyasaları etkileyecek"
"Türkiye'nin yaklaşık bir yıl içerisinde ortalama 200 milyar dolar kadar bir dış finansman bulma ihtiyacı var" diyen Prof. Dr. Cansızlar, "Bu kaynağın bulunup bulunmayacağını tartışmıyorum ama bunun maliyeti yüksek olabilir. Uluslararası derecelendirme kuruluşları Mood's, S&P veya Fitch izleme noktalarından beyanatlar alıyorlar. Özellikle Mood's ve Fitch'in bizimle ilgili yatırım yapılabilir derece notu vardı. S&P ise yatırım yapılamaz notu vermişti. Fakat Mood's yeniden değerlendirme yapacağını söyledi. Mood'y 5, Fitch de 19 Ağustos'a kadar bu değerlendirmeleri yapacaklar. Tabi ki bunların kredi notunu düşürmesi piyasayı etkileyecektir. Ancak bana göre Türkiye'nin makroekonomik temelleri sağlam. Bütçe dengemiz gerçekten olumlu. Türkiye'de Haziran 2016 sonu itibariyle 100 milyar dolara ulaşan sıcak para dediğimiz bir para miktar var. Dolayısıyla en büyük kırılganlıklar burada yaşandı. Not düşürülmesi olsa bile Türkiye ekonomisinin çok fazla kırılgan hale geleceğini tahmin etmiyorum. Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu: Bu gibi dönemlerde bir takım operasyonlar yapılacaktır. Fakat sert demeçler vermekten kaçınmakta yarar var. Bugün Milli Güvenlik Kurulu ardından da Bakanlar Kurulu toplantısı yapılacak. Daha sonra da Sayın Cumhurbaşkanımızın önemli bir açıklama yapacağı söylenmişti. Piyasalar şuan bunların bitmesini bekliyor" şeklinde açıklamalarda bulundu.
"Hepimiz aynı gemideyiz"
Hepimizin aynı gemide olduğunu, devlet, hükümet ve millet olarak bunlara izin vermememiz gerektiğini de söyleyen Prof. Dr. Cansızlar, "Cuma günkü o talihsiz olaydan sonra Türk Milleti'nin nasıl bir araya geldiğini, darbelere nasıl karşı çıktığını hepimiz gördük. Demokrasiye ve hukuk ilkelerine bağlı bir şekilde yaşamanın aslında ne denli önemli olduğunu bütün vatandaşlarımızla birlikte gördük. Bunun değerini iyi bilmek lazım. Gereksiz ayrıştırmalara gitmeden gerekli operasyonlar yapılıp hukuk önünde cezalandırılacaklardır" dedi.
"Döviz ve faiz bizim en hassas olduğumuz konudur"
Piyasaların karışık olmasının ekonomiye büyük bir etkisi olmayacağını belirten Prof. Dr. Cansızlar, "Uluslararası yatırımcılar Türkiye'de demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinin uygulanıp uygulanmayacağına bakıyorlar. Dolayısıyla hükümetin bu konuda vereceği kararlar çok önemli. Çünkü dışarıda olumsuz bir havanın yaratılması sıcak paranın çekilmesi ve yerliler açısından paranın dışarıya transferi söz konusu olabilir. Bizim bir yıl içerisinde 200 milyar dolar gibi bir para girişine ihtiyacımız var. Bunun girişi biraz akamete uğrayabilir. Bütün bunların hepsi döviz kurları üzerinde baskı yaratabilir. Dolayısıyla döviz kuru bizim açımızdan oldukça önemli. Ekonomideki resesyon o kadar önemli olmasa bile döviz ve faiz bizim en hassas olduğumuz konudur" şeklinde konuştu.
Yatırımcılar dikkat
"Yabancı yatırımcılar aslında böylesi bir ortamda dışarıya gitmek isterler. Yabancı yatırımcılar gibi herkes hükümetin vereceği mesajları bekliyor" diyen Prof. Dr. Cansızlar, "Yerli yatırımcılarımız borsada yaşanan kaybı göze almak durumundalar. Ama bunların geçici olması gerekir. Bu ortamda yatırımcılar aşırı hareketlere kapılmamalı. Piyasalar normal haline dönünceye kadar da hareket etmemelerinde fayda var. Hatta çoğu yerli yatırımcı dövizlerini bozdurarak piyasalara katkı sağlamaya çalıştı. Sonuç olarak kısa vadede dalgalanmalar olacaktır ama orta-uzun vadede hükümetimizin alacağı tedbirlerle piyasalardaki bu kargaşanın uzun süre devam edeceğini sanmıyorum. Sabırlı olmalıyız. Sükûnetin geri gelmesi açısından hükümetin sert demeçler vermekten kaçınmasında da büyük yarar olacaktır. Türkiye'nin makro temelleri sağlam ama bütün spekülatörler bu tür ortamları hep fırsata çevirmiştir. Bunlara zemin hazırlamamak lazım" ifadelerini kullandı.